English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Jüriye

Jüriye tradutor Francês

701 parallel translation
Jüriye karşı konuşmanı bitirdin mi?
Votre beau discours est-il terminé?
Bu jüriye benzersiz bir şey verecek : Haraççılarla savaş için tam yetki. Gelir kaynaklarını kesmek ve rüşvetçileri görevden almak için.
Ça donnera du pouvoir au jury pour combattre le racket, couper la source de revenus et supprimer la corruption.
Jüriye, vicdanımızı rahatsız eden olayların suçunu yabancılara yükleme alışkanlığını hatırlatırım.
Je rappellerai aux jurés qu'il est bien commode d'accuser les étrangers de faits dérangeants!
Jüriye, kanunlara göre insanların hayatına varsayımlara değil gerçeklere dayanarak son verilmesi gerektiğini hatırlatırım!
Je rappellerai aux jurés que la loi exige non des présomptions, mais des faits!
Generaller, istedikleri kişiyi vekil olarak çağırtıyor hatta kürsüye çıkıp jüriye hitap edebiliyor işlerine gelmeyince mesleki gizlilik ihlali ortaya çıkıveriyor ve istedikleri her şeyi söyleyebiliyorlar.
Ces généraux, substituant aux arguments l'éclat de leurs uniformes. Ils s'adressent au jury, violent ou invoquent le secret professionnel au gré de leur convenance! Ils disent ce qui leur plaît.
Gazetelerin Zola'ya karşı düşmanca tavrına, hatta jüriye karşı tehditlerine hep göz yumuldu.
Les journaux hostiles à Zola sont autorisés à menacer les membres du jury.
Peki o gece, Bay Cass cinayetten hemen önce - Jüriye neler olduğunu anlatın bakalım.
Et ce soir-là, juste avant que le crime ne soit commis, que s'est-il passé?
Neden mektubu getirip, jüriye açıklamalarına izin vermedin?
Il fallait les laisser produire la lettre.
- Bu, genç adam, jüriye kalmış.
- C'est aux juges de le dire.
Onu bu jüriye teslim edersem, Dilg'in yaşama şansı kalmaz.
Si je le ramène au jury, sa vie ne vaut pas cher.
Sanırım bunu jüriye bırakmamız gerekiyor.
Laissons le jury en décider.
Ne hükmü koyduğunu jüriye anlatır mısınız?
Pouvez-vous dire quelles dispositions elle a prise?
Bundan jüriye biraz bahsedebilir misiniz?
Voulez-vous en parler aux jurés?
- Evet. Kitaptaki olayların çoğunun nerede geçtiğini jüriye söyler misiniz?
Voulez-vous dire aux jurés où se situe l'action?
- Jüriye piknikte yediklerinizi
Dites-nous qui a préparé...
Jüriye davanın bütününü göstermeye çalışıyorum.
J'essaye de brosser le portrait de cette affaire.
Bu jüriye bağlı.
C'est au jury d'en décider.
Ben bu tür konuşmaları jüriye karşı yaparım.
Ce genre de baratin, c'est pour les jurés.
Senin sevgili meslektaşım, jüriye karşı duyguları kullanmak gibi bir alışkanlığın var.
Vous manifestez peut-être trop vos sentiments devant le jury.
Hadi, jüriye aklında ne olduğunu anlat.
Allez, dis tout au jury.
Bir saniye, Leakin. Jüriye Albay'ın genellikle şarap içmediğini söylediniz. Ona uygun değildi dediniz.
M. Lakin vous avez dit au jury que le bourgogne ne convenait pas au colonel.
O tartışmanın nedenini jüriye söyler misiniz lütfen?
- Dites-nous la raison de la dispute.
Jüriye bunun bir açıklamasını yapmak ister misiniz?
Voulez-vous vous expliquer?
Sadece jüriye ifade edeceğim görüşlerim var.
J'aimerais toutefois présenter mes observations au jury en temps voulu.
Efendim, lütfen jüriye şunu açıklar mısınız? Savcı bey beni tanık kürsüsüne oturttuğuna göre... savunma avukatı olarak, kendi kendimi sorgulamaya da hakkım olmalı.
Votre Honneur pourrait-elle expliquer aux jurés... que puisque le procureur m'a fait appeler en tant que témoin... je peux faire un contre-interrogatoire de ma propre personne?
Jüriye durum bildirilmiştir.
Le jury en est informé.
Seni 12 parçaya bölüp... jüriye dağıtacağım, onun için hazırlıklı ol.
Je te découperai en rondelles! Le jury se régalera, je te préviens!
- Jüriye evet veya hayır deyin.
Répondez oui ou non.
Jüriye evet ya da hayır deyin.
Dites oui ou non au Jury.
Jüriye bildirin lütfen, henüz bilinmeyen bir durum.
Le Jury ne saurait anticiper...
- Güzel sözlerini jüriye sakla.
- Réserve-toi pour le Jury.
Bunu jüriye gösterebilir miyim? 12 numaralı delil olarak kaydedilmesini istiyorum.
Pièce à conviction Nº 12 du Parquet.
Davalı ayağa kalkıp jüriye dönsün.
- Oui. Que l'accusé se lêve.
Kayığın içine gir, ve kayık alabora olduğunda neler olduğunu jüriye göster.
Montez dans la barque et montrez au jury ce qui s'est passé lorsqu'elle a chaviré.
Ben büyük jüriye öter hayatımın geri kalanında şanslıysam mermi yemekten yırtar sense polis teşkilatında yaşlanıp saçlarını ağartırsın.
Je débite mon baratin au jury et je passe ma vie à éviter les balles, si j'ai de la chance, tandis que vous vous encroûtez à la police.
- Büyük jüriye ne söyleyeceksiniz?
- Qu'allez-vous dire au jury d'accusation?
Jüriye vites kolunu direksiyon üzerinde ne şekilde bulduğunuzu söyler misiniz?
Et le levier de vitesses?
Lütfen jüriye sizi Detroit'ten buraya getirip bu soruşturma için işe alanın kim olduğunu söyler misiniz? İtiraz ediyorum!
Dites qui vous a amené ici pour procéder à cette enquête.
Yerli turistler, yabancılar... Hatta jüriye Roma'dan gelen bir aktris.
Visiteurs, étrangers... et même une actrice de cinéma qui fait partie du jury.
Bu davayı mahkemeye ve jüriye taşıdığımızı farzedelim.
Et si on présentait l'affaire devant un tribunal et un jury.
Adamın fazla masum olduğu için suçlu olduğunu jüriye söyleyemezsin.
Ce n'est pas un motif de condamnation.
İçinde tuttuklarını jüriye dökecek.
Elle va se dégonfler.
Bayan Willis, bunun nasıl yapıldığını jüriye anlatır mısınız? Davalıyı sıra içinden seçmek için ne yapmanız söylendi?
Voulez-vous dire au jury... ce que vous avez fait pour trouver l'accusé dans la file.
Bu jüriye pek uymaz.
Ça choque les jurés.
Bayan Cross, dün jüriye dediniz ki :
Je n'ai plus de questions. - Pas de questions.
Bu jüriye bağlı, onların da ne yapacağı hiç belli olmaz.
Ça va dépendre des jurés. On ne sait jamais, avec eux.
Mahkemeye ve jüriye gösterir misiniz? Bu silahın boş olduğunu nereden anladınız?
Je voudrais que vous montriez á la cour et au jury, comment vous saviez que le revolver était vide.
Savcı, şu anda jüriye üstü örtülü bir imada bulunuyor.
L'accusation fait au jury des suggestions voilées.
Görevi jüriye kanıt sunmak.
Il est censé soumettre des preuves à un jury.
Jüriye ne yaptığını görüyorum şaşırtıp, akıllarını karıştırıyorsun.
J'ai vu comment vous pouvez embobiner un jury.
Jüriye beş dakika ara verildi.
Le jury ne délibéra que 5 minutes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]