English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ K ] / Kalp krizi geçirdi

Kalp krizi geçirdi tradutor Francês

387 parallel translation
Belki ani bir kalp krizi geçirdi.
Ou bien une crise cardiaque.
Sonra birdenbire kalp krizi geçirdi. Şu oturduğu sandalyede ölüverdi. Yüzü o kadar huzurluydu ki, hatırlıyor musun Martha?
Et quand il a eu son attaque, il était là... mort dans ce fauteuil, si paisible...
Baban kalp krizi geçirdi.
Rentre à la maison.
Var. Bugün kalp krizi geçirdi.
Oui c'est elle, elle a eu une attaque, une crise cardiaque.
Baban kalp krizi geçirdi. Acil derhal eve gel
Père a eu attaque Urgent rentre immédiatement
Kalp krizi geçirdi de öldü.
Elle a eu une crise cardiaque.
"Jacob Rushton gerçekten kalp krizi geçirdi ama buna enfiyesindeki tehlikeli bir madde neden oldu."
'Jacob Rushton a vraiment subi une crise cardiaque, mais elle a été induite par une substance nocive dans son tabac a priser.'
Kalp krizi geçirdi.
Une crise cardiaque.
- Langley kalp krizi geçirdi.
- Langley a eu une crise cardiaque.
- Hastalardan biri kalp krizi geçirdi.
- Un patient a fait un arrêt cardiaque.
Kalp krizi geçirdi, camdan patlayan bombanın üstüne düştü ve silah kazasında öldü.
Lui attaque cardiaque, tombé par fenêtre sur bombe explosive et tué dans accident de chasse.
Sonra Lamb kalp krizi geçirdi ve öldü.
Puis Lamb est mort d'une attaque.
Tam o sırada çizer ölümcül bir kalp krizi geçirdi.
Quand soudain, le dessinateur fut terrassé par une crise cardiaque.
Kalp krizi geçirdi.
Elle a eu une crise cardiaque.
Bay Ruddy hafif bir kalp krizi geçirdi ve telefonlara da çıkmıyor.
M. Ruddy a eu une petite crise cardiaque, il se repose.
"Mükemmel meslek hayatı kalp krizi geçirdi."
"Carrière exemplaire..." "Arrêt du cœur..."
Harry kalp krizi geçirdi.
Harry a fait une crise cardiaque.
Fırını başlattıktan bir süre sonra kaniş patladı. Kadın ölümcül bir kalp krizi geçirdi.
Le caniche a explosé et elle est morte d'une crise cardiaque.
O kalp krizi geçirdi.
Ii a eu une attaque.
Bay Conner kalp krizi geçirdi.
M. Conner a eu une crise cardiaque.
"Siz geldiğinizde eşi kalp krizi geçirdi, değil mi?" dediklerinde?
"dont la femme est décédée d'une crise cardiaque " à l'époque de votre arrivée? "
Tümörler, beyin kanamaları. Çocuğun biri birden kalp krizi geçirdi.
Des gens qui ont des tumeurs, un arrêt du cœur...
Tam sahnede şov yaparken iki izleyicisi kalp krizi geçirdi.
Il est sur scène et deux personnes ont des attaques.
Sonrasında kalp krizi geçirdi ve bana kendisini giydirmemi söyledi.
II n'est pas mort "pendant", il a eu son attaque. Et il m'a demandé de l'habiller.
Babam beni kökünden sünnet edecek. Annem neredeyse kalp krizi geçirdi.
Mon père va me castrer et ma mère a failli avoir un arrêt cardiaque.
Kalp krizi geçirdi.
Tu vas avoir une crise cardiaque!
- Tanrım, Karchy. O kalp krizi geçirdi.
- Il a eu une attaque cardiaque.
Kalp krizi geçirdi.
Elle a fait une crise cardiaque.
Kalp krizi geçirdi ama,... iyileşecek.
Elle a fait un infarctus, mais elle va bien.
Telefonun çaldığını ve sekreterimin bana "Marty kalp krizi geçirdi ve Francis bunu kabullenmek istemiyor." dediğini hatırlıyorum.
Le téléphone a sonné et ma secrétaire m'a dit : "Marty a fait une crise cardiaque et Francis ne veut pas l'admettre."
Dinle, telaş edeyim deme ama baban hafif bir kalp krizi geçirdi.
Surtout, ne t'inquiète pas, mais ton père a eu une petite attaque...
Başkan ciddi bir kalp krizi geçirdi...
Le président a été terrassé par une syncope...
Küçük bir kalp krizi geçirdi.
Il a eu une petite attaque.
Kalp krizi geçirdi, bir saat önce.
Il a eu... un infarctus il y a environ une heure.
Artie öyle üzüldü ki kalp krizi geçirdi... ve karısının önünde ölüverdi.
Raide mort d'une crise cardiaque, devant sa femme.
- Kalp krizi geçirdi. - İyiyim.
- C'est une attaque.
Üç kalp krizi geçirdi.
Elle a déjà eu trois attaques.
- Adam kalp krizi geçirdi.
- Il a eu une attaque cardiaque.
Amazon şamanı Wanu, birkaç dakika önce bir kalp krizi geçirdi.
Wanù, l'lndien de la Forêt Amazonienne, arrivé hier à Paris, a eu une crise cardiaque, il y a quelques minutes.
- Daha önce kalp krizi geçirdi mi?
- Il a déjà fait un infarctus?
Ayrıca bir kalp krizi geçirdi.
Et peut-être un accident cérébral.
Victor Lazarro kalp krizi geçirdi. - Oh, Tanrım. Hemen.
Victor Lazarro a eu une attaque.
Victor Lazarro bugün öldü. Bir kalp krizi geçirdi.
Victor Lazarro est mort aujourd'hui d'une crise cardiaque.
Kalp krizi geçirdi.
Il a eu une crise cardiaque.
Kardeşiniz ağır bir kalp krizi geçirdi. Bu da hayatla uyuşmayan bir ritme neden oldu.
Votre frère a eu une attaque cardiaque sévère qui a provoqué des troubles du rythme incompatibles avec la vie.
Kalp krizi mi geçirdi?
A-t-il eu une crise cardiaque?
Geçen hafta kalp krizi geçirdi.
Accepte.
AsıI nokta şu ağabeyime birşey olursa yani herhangi birşey grip olsa kalp krizi, iki kere geçirdi.
Parce que le problème... c'est que s'il arrive quelque chose à mon frère... n'importe quoi... la grippe, un infarctus, - il en a déjà fait deux -
- Kalp krizi geçirdi.
- Elle a eu une crise cardiaque.
Birkaç yıI sonra Kral dedikleri o yakışıklı genç çok fazla şarkı söyledi. Kalp krizi falan geçirdi.
Quelques années après, ce jeune homme qu'on appelait "le King", il a dû chanter trop de chansons parce qu'il a eu comme une attaque cardiaque.
İki kalp krizi bir de Bypass geçirdi.
Deux infarctus. Encore un et c'est le pontage.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]