Kaltak tradutor Francês
5,171 parallel translation
Ona Sert Kaltak ismini verdik.
On va l'appeler Cul-de-bitch.
Ona Sert Kaltak diyoruz.
Il s'appelle Cul-de-bitch.
Bu kaltak bana 20 dolar borçlu.
Cette salope me doit 20 $.
O kaltak Angie mi?
Est-ce que c'est cette salope de Angie?
Bana yardım edin, bu kaltak kafadan kontak!
Vous devez m'aider! Cette salope est folle!
- Siktir git kaltak!
- Salope.
Koniçiva, kaltak!
Konichiwa, salope!
O piçle işin bitince evime git de bahçemin çimini biç, kaltak.
Quand t'en auras fini avec cette petite merde t'iras tondre ma pelouse, salope.
Dikkat et, kaltak.
Wachale salope.
Kaltak! Hickman.
Garce. Salut petite.
Kapa çeneni de yedir, kaltak.
Ferme-la et nourris-moi, salope.
Seni açgözlü kaltak!
Salope Cupide.
O... sıska suratlı kaltak bana, "Affedilmedin." dedi.
Cette pute décharnée m'a dit, "Tu n'es pas pardonnée."
Şimdi de hapçı kaltak mı oldum?
Quoi, je baise pour du crack maintenant?
- O dallama da, kaltak da götün teki oraya gidip ikisine de iki çift laf edeceğim.
- C'est un con, et elle aussi. et je vais aller là-bas et dire ce que j'en pense.
Geri zekâlı kaltak!
Imbécile! Salope!
- Ona orospu dedi.. - Kaltak...
- Traitée de salope...
Biz'gıcık'ya da'kaltak'teşhisi de koymuyoruz.
On ne diagnostique pas "la froideur" ou "pétasse" non plus. Et elle est tout ca.
Selam, kaltak, neredesin?
hey, salope, alors ou ES tu?
Kaltak beni kandırdı.
Cette salope m'a remis en place.
Dedektif Wisnefski kaltak değil. Ama seni yine de kandırdı. Seninle bir anlaşma yapabilirsek herşey iyi olur.
Le détective Wisnefski n'est pas une salope, mais elle l'a fait et maintenant tu cherches comment t'en sortir, a moins que nous ne parvenions a une sorte d'arrangement.
Kaset nerede seni kaltak?
Où est la cassette, salope?
Kaltak.
Salope.
- Crystal'a kaltak dedi.
Il a traité Crystal de salope.
Böyle kaltak davrandığım için üzgünüm.
Je suis désolée d'avoir été une telle garce.
Havuza, gir, kaltak.
Plonge, grosse pute.
İşte şarap bardağa böyle konur, kaltak.
C'est comme ça que tu sers un verre de vin, salope.
Kaltak.
Saloppe.
Ara bizi kaltak.
Appelles-nous, saloppe.
- Yanlış kaltak.. sen bize iyi değilsin artık
Faux, salope! TU n'es plus assez bien pour nous!
Gerçek Korku Gecesi'ne hoş geldin kaltak.
Bienvenue à Fright Night pour de vrai, chérie.
Kaltak.
Cette salope.
Aptal kaltak.
Stupide salope.
Ve ayrıca şimdi söyleyeceğim şeyi çocuğa söylemezdi diğer bir 10 yıl içinde görüşürüz kaltak.
Oh, et qu'elle ne voudrait pas que son gosse dise... On se revoit pas avant dix ans, connasse.
Ve Silver, Eğer birileri sana ulaşmak için buralarda olsaydı, O zaman belkide böyle büyük bir kaltak olarak kalmazdın.
Et, Silver, si quelqu'un avait été là pour te tendre la main, alors peut-être que tu ne serais pas restée une telle salope.
Kaltak Kasırgası ismini koy- -
Appelez cet ouragan Pu...
# Kaltak, bir sike otur, b-s-o, müşterin, beşincide iç. #
♪ Bitch, sit on a dick, s-o-d, trick, sip on the fifth ♪
# Bu para, kaltak, bir sike otur. #
♪ that chips, bitch, sit up on a dick ♪
# Kaltak, bir sike otur. #
♪ Bitch, sit on a dick ♪
# Sen para hakkında konuşmadıkça, bu para kaltak. #
♪ unless you talking'bout chips that chips, bitch ♪
Ne kaltak kadın ama.
Quelle salope.
Aleida! - Kaltak!
Putain de salope!
Kaltak, lütfen. # # Malın tekisin.
Pétasse, je t'en prie
Ya söylediğimi yaparsın, ya da beni artık göremezsin, gerizekalı kaltak!
Fait ce que je te dis ou je viendrais plus jamais te voir, espèce de petite conne!
Söyle bakalım kaltak...
Donc dis moi, salope...
Hey kaltak!
Salope!
Ben Krampus'um, kaltak!
Je suis Krampus, idiot!
Özür dilerim. Şu dava yüzünden. Kaltak ya.
Désolée, c'est cette affaire qui craint.
O kaltak çoktan öldü.
Elle est morte la s * * * * e.
Elinden geleni ardına koyma kaltak.
Vas-y, salope.
- Kaltak karı!
Salope!