Kanal tradutor Francês
6,062 parallel translation
Çıplak kanalı ilk o buldu, daha sonra aç gözlü davranıp fazlasına dikti gözünü... -... ve çatıya çıktı. Hepsi onun suçu!
C'est lui qui a trouvé la chaine de nue puis il en a voulu encore plus, alors il est allé sur le toit.
Son zamanlarda bayağı bir çocuk kanalı seyrettim.
J'ai beaucoup regardé la chaine pour enfants ces derniers temps.
Lütfen bırak da kanalı ben seçeyim.
Laisse-moi choisir la chaine.
Oprah kanalını ödemeye mecbur muyuz yani?
On est obligés de payer pour la chaîne d'Oprah?
Gerçek suç kanallarını izlemek isteyen kullanıcılar ayrı bir paket alacak. Bunun için her gece saat 2 ila 3 arası bir teknisyenin alıcınızla ilgilenecek. Ayrıca alacağınız bu paketin Portekizce 300 kanalı içermesi gerekiyor.
Les clients souhaitant encore regarder ces chaînes devront acheter un pack séparé, qui exigera l'intervention d'un technicien sur votre décodeur chaque nuit de 2 à 3 h, et doit inclure l'achat de 300 chaînes en portugais.
- Kanal lütfen.
Valve, s'il vous plait.
Kanal taktığımız ilk çocuklara bakarsan, bir yıl içinde farkı görebilirsin.
Des deux premiers enfants dans lesquels on a placé les canalisations on peut déjà voir la différence au bout d'un an.
Çocuklarına buz üstünde oynama izni verdikleri için kanal parçalanırsa onları öldüreceğimi de söyle!
Mais si ma canalisation se brise parce qu'ils laissent leur gosse se faire secouer sur la glace, je les tue! Vas-y.
Kanal 4 Haber'den Christie Moon.
Christie Moon, en direct pour Channel 4.
Kuzey için dağıtım kanalı, güneyde yeni bir kanal önerdim.
Je lui ai offert un moyen de distribution pour garder le nord et un nouveau business dans le sud.
Dağıtım kanalını istiyor.
Il veut distribuer.
Jax Pope'un adamına dağıtım kanalını teklif etti.
Jax a proposé la distribution au mec de Pope.
Evet, katilimiz kanalın yanındaki depoda görüldü.
Oh? Oui, notre tueur a été repéré dans un entrepôt vers le canal.
Neden kurbanımızın kulak kanalına ihtiyacınız var?
SAROYAN : Pourquoi as-tu besoin du canal auditif de notre victime?
- Dağıtım kanalını kaybettikleri için mi? - Evet.
Tu perds la distribution?
Bombanın oraya nasıl geldiği konusunu düşündüm. Birkaç şey buldum. Burada Vegas'ın tüm kanal sistemi var.
Um, donc, j'ai pensé pour savoir où notre poseur de bombe est entré, on pourrait faire preuve de logique, donc je nous ai trouvé une carte de tous les chenaux de Vegas.
Sonra ikincisini de yerleştirmeye gittiği zaman, ayağı kaydı ve kanalın içine düştü.
Quand il a voulu poser la seconde il a glissé dans le chenal et a été emporté.
Tüm yerel kanal yayınlarını ele geçirdi.
- C'est sur toutes les chaînes.
Bir kanal yerleştirmiştiniz.
Oui, vous avez mis le conduit.
Kanal sentetik.
Le conduit est synthétique.
Japonya'da 3 boyutlu kanal yapıp, vücuda yerleştirmeden önce hastanın hücreleriyle döllüyorlar. Reddetme riskini ortadan kaldırıyorlar.
Au Japon, ils font des conduits en 3D et les ensemencent dans les cellules des patients avant de les implanter, ôtant tout risque de rejet.
Neden Nathan'ın vücudunun kendisininmiş gibi algılayacağı 3 boyutlu bir kanal yapmıyoruz?
Pourquoi ne pas utiliser l'imprimante 3D pour créer un conduit que le corps de Nathan reconnaîtrait comme le sien?
Nathan'ın vücudu kanalı tamamen reddediyor.
Nathan fait définitivement un rejet.
Başka hiçbir şey biyolojik kanal kadar iyi değil.
Aucune méthode n'est aussi bien qu'un conduit biologique.
Ama bir yapı oluşturup, bir bebeğin kalbi için biyolojik kanal oluşturabilirim.
Je pourrais imprimer un appareil et fabriquer un conduit biologique pour le cœur d'un bébé.
Bayanlar ve baylar, South Park Alışveriş Merkezi ortakları ve haber, hava durumu ve spor kaynağınız olan Kanal 9 haberleri adına bu sabah burada olmak bir onurdur.
Mesdames et messieurs, c'est un honneur d'être ici ce matin au nom des partenaires du centre de South Park et de Channel 9 News, votre source de référence pour les actualités, la météo, et le sport.
Ölümler, şiddet, korkunç insan davranışları oldu ve buradaki büyük kazanan kesinlikle Kanal 9 haberleri oldu.
Il y a eu des morts, de la violence, d'horribles comportements humains, et le grand gagnant ici est décidément Channel 9 News.
Ve mahallenizin televizyon haber kanalından 11 Haziran 1953 dünyadan haberler bunlardı.
Et voici l'état du monde depuis votre chaine d'info le 11 juin 1953.
Bizimle kanal arasında konuşlandırılmış 6 bölük asker var.
Il y a six troupes d'hommes entre nous et le canal.
Neyse işte Kanal 3'ü aradım birkaç kişiyle görüştüm ve o geceye ait alternatif kayıtların olduğunu öğrendim.
Alors j'ai appelé Channel 3 et j'ai demandé, et ils ont une bande de ce soir-là.
Kanalı değiştirip olduğunuz yerde kalın!
Mais changez de chaîne.
Sadece... Bir kanal seç.
Choisis juste une chaîne.
- Hangi kanal?
Quelle chaîne?
- Lüks ofisler kuyumcu, emlak ve hukuk ofisleri, televizyon kanalı ve birkaç banka.
- Des bureaux hauts de gamme, des bijouteries, immobiliers, et cabinets d'avocats. la station de télé, et quelques banques.
Esposito, sen Colfax Binası'nda bir televizyon kanalı olduğunu söylemiştin.
Esposito, tu as dit qu'il y avait une station TV dans le bâtiment Colfax?
Birkaç dakika içinde bu kanal bu geceki loto sonuçlarına geçecek.
Dans quelques minutes, cette chaine passe à nos résultats journaliers du loto.
Kanal 9'a haber vereceğim.
J'appelle le journal TV.
Kanal tedavisinde olduğumu söyledim.
Que j'allais chez le dentiste.
Siyahi eğlence kanalında, E.T. yeniden devam ediyor.
De retour sur Black E.T.
Sky Sports kanalı var, buz üreten buz dolabı falan var.
Il a la chaîne sports et un frigo américain.
İki PhD yaptım ama bir şekilde kardeşimin doğum kanalının hademesi ben oldum.
J'ai deux doctorats, mais en quelque sorte je suis le concièrge du tuyaux de naissance de ma sœur.
6. kanal.
Sixième chaîne.
Kanal 14'te canlı yayın var istersen bir kontrol et.
Il y a d'la bouffe vivante sur channel 14 si tu veux y jeter un œil.
Kanal 14!
Channel 14!
Kanal 3'ten, Dave Davidson.
Ici Dave Davidson avec un exclu Channel 3
Sanırım bir kanal kurmayı planlıyor.
Je pense qu'elle prévoit une chaîne câblée ou quelque chose dans le genre.
Göğüs büyütme kanalı.
Une chaîne TV sur les augmentations mammaires.
Çöp kanalı.
Le vide-ordures.
Benim kocam Kanal 12 Haberlerinde sunucu.
Mon mari est le présentateur de nouvelles au canal 12.
- Hayır. En sevdiğim kanalın ismi.
Non, c'est le nom de ma chaîne préférée.
İstediğin haber kanalında.
À jacasser aux infos!