English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ K ] / Karlı

Karlı tradutor Francês

3,340 parallel translation
Birkaç gece önce, çok karlı bir ödeme aldı. IRS tepeme bindi, nefes aldırmıyor.
Elle est à quelques nuits de passion de rapporter gros... mais j'ai le fisc sur le dos.
Elbette hisse almam gerekecek ama karlı bir iş.
Bien sûr il faudra acheter, mais ce n'est pas un problème.
Dönüşte karlı yolda halka çizeriz.
On mangera des donuts sous la neige.
Karlı bir iş yapanı kirli iş yapıyormuş gibi gösterirler.
Si vos affaires sont florissantes, elles sont forcément louches.
Ama gerçekten dürüst olmak gerekirse, Bu işten ikimizde karlı çıktık.
Pour être honnête, je pense que, tous les deux, on en est sortis grandis.
Büyük ormanda karlı dağların ardında sorularınızı cevaplayabilecek biri var.
Dans la forêt, au-delà des montagnes enneigées, un homme pourra vous dire ce que vous voulez savoir.
Ayrıca, " Karlı bir dağda çadırda mahsur kalırsam,
" Abandonné sur une montagne enneigée,
Şu an Shahmir'in karlı dağlarında yaşıyor.
Elle erre dans les montagnes enneigées de Shahmir.
-... karlı kapattığımızı sanıyorum.
- de notre entreprise commune?
- Bir otel odasındayız, Karl.
- On est dans une chambre d'hôtel.
- Hoşçakal Karl.
- Au revoir, Karl.
Tanrım, Karl. Bunu gözünde nekadar çok büyütüyorsun.
Karl, tu en fait une grosse affaire.
Tanrım.
Karl, tu es...
Olamaz. Karl burada seninle mi buluşacaktı?
C'est Karl que tu venais voir?
En azından Karl'ın bana karşı hiç birşey hissetmediğini - öğrendik.
- Au moins, j'ai su que Karl ne s'intéressait pas à moi à temps.
Karl'a kızgınım.
J'en veux à Karl.
Karl'dan.
- De Karl.
Merhaba, Karl.
Bonjour, Karl.
Kim olduğumu bilmek ister misin, Karl?
Vous vouliez savoir qui j'étais, Karl.
Görüşme ayarla Karl.
Je veux la voir, Karl.
Hey, Karl onu dert etme.
T'inquiète, il est avec moi.
Belki da aileleri yemeğe zorlaması bir ritüeldir, Karl Arnold gibi.
Peut-être qu'il a forcé les familles à faire le dîner pour un rituel, comme Karl Arnold.
CBS Yellowcake'in 10 hafta önce CIA'in isteğiyle Cincinnatti'den çekildiğini biliyor. Ayrıca iki konuşmayı da Gerson'ın yazdığını biliyorlar. Karl seni arıyordu.
CBS sait que la CIA a déconseillé de mentionner le yellowcake et que Gerson a écrit le discours.
Pek mutlu görünmüyordu.
Karl est furieux.
Karl'a da işlerimi hallettikten hemen sonra ofisimde olacağımı söyle.
Dites à Karl de me rejoindre dans mon bureau.
Bu işin sonunda Karl Rove'un elleri kelepçeli şekilde Beyaz Saray'dan karga tulumba çıkarıldığını görüp görmeyeceğimizi merakla bekliyorum.
J'espère vraiment qu'un jour, on verra Karl Rove sortir de la Maison-Blanche les menottes aux mains.
Az önce Carl Rowe ile konuştum.
Je viens de parler à Karl Rove.
Andy Karl, Financial Times'a "Joe Wilson'ın üstüne buldozerlerle geliyorlar." dedi. Tırnak içinde : "Buldozer".
Andrew Card a dit au Financial Times qu'ils allaient envoyer les bulldozers à Joe Wilson.
... Karl Rove'un yalancı şahitlik iddiasıyla yargılanma ihtimali var.
Karl Rove n'a pas été mis en examen mais il pourrait être poursuivi pour parjure.
Öncelikle Karl Rove bugün ortaya konan iddiaları yalanlıyor.
Ce qui compte aujourd'hui, c'est que Karl Rove n'ait pas été mis en examen.
Çünkü soruşturmanın onunla ilgili kanadında şimdilik- -
Mais ce n'est que provisoire car, vous le savez, l'enquête sur Karl Rove va se poursuivre...
Lene Siwy. Maria ve Karl Siwy'nin kızıyım. Allenstein civarındanım.
Lene Siwy, fille de Maria et Karl Siwy, de la région d'A | | enstein.
- Karl, burada kal.
Karl, reste ici.
Karl, Jabbar ve ekibi burada bekleyecek.
Karl, Jabbar et ses cinq hommes attendront ici.
Karl?
Karl!
Karl!
Karl!
Karl...
Karl...
Karl, beni duyuyor musun?
Karl, tu m'entends?
Karl, cevap ver...
Karl, réponds...
Karl'ı ara.
Appelle Karl.
Karl kim ki?
Qui est Karl?
Sen Karl mısın?
Tu es Karl?
Karl ile görüşmek istiyorsan, seni soyup aramam lazım.
Si tu veux voir Karl, je vais devoir te fouiller.
- Selam, Karl!
- Karl!
- Adım Karl, K ile.
- Karl, avec un "K".
- Beni vurdular, Karl.
- On m'a tiré dessus.
Burada ölmeme izin verme, Karl.
Je veux pas mourir sur ce sol.
14. Cadde'deki Angelo, beni karnımdan vurdu, Karl.
Angelo sur la 14e Rue m'a tiré dans le ventre.
Karl, ölmeme izin verme!
Karl, je veux pas mourir!
Karl.
Karl.
İyidir Karl, senden n'aber?
Salut, Karl, ça va?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]