Kayıt tradutor Francês
9,998 parallel translation
Ama bu isimlere dair hiç kayıt yok. Biri hariç.
Mais il n'y a absolument aucune trace de ces noms excepté pour un, et c'est Greenwell.
Polis merkezine gittim... Kayıt Bürosuna.
Je suis allée au poste de police dans la section registres et identification.
Kayıt sendeydi. Yani Briggs'i biliyorsun.
Tu avais l'enregistrement... ce qui signifie que tu sais que Briggs...
Kayıt Paul'un problemi.
La cassette est le problème de Paul.
Çocuğa bir söz verdim, eğer bana kayıt sunarsa o herifi nihayet hapse tıkabilecektim.
J'ai fait une promesse au gamin, s'il me faisait l'enregistrement... je pourrais enfin mettre ce salopard en taule.
Böylece eski kayıtlarıma baktım nasıl bir öğrenciymiş görmek için, fakat onun benim sınıfımda olduğuyla ilgili herhangi bir kayıt bulamadım
Donc j'ai regardé dans mes anciens dossiers, juste pour voir comment il était, mais je n'ai pu trouvé aucun dossier sur lui ayant été dans ma classe.
Aynı onların senin rüşvet aldığınla ilgili bir kayıt bulamayacağı gibi.
Juste comme ils ne vont pas trouver de dossier sur vous acceptant un pot de vin d'un étudiant.
- Kayıt yok. Tesadüf olmayan bir şekilde kameraların gücü hırsızlıktan kısa bir süre önce kesilmiş.
Comme par hasard, elles ont été coupées juste avant le vol.
Ama.. tekrar kayıt olacaksın.
Mais... Tu vas être réaffecté.
Sadece 10 dakika mola verdiğinize dair kayıt tutun yeterli.
une fois par quart d'heure de boulot juste t'inscrire pour 10 min sur ton DMS.
Kesin o telsizin içinde bir kayıt cihazı var ve Mitch'in sesini kaydetmiş oynatıyorsun.
Le talkie-walkie a sûrement un magnétophone. C'est un enregistrement de Mitch qu'on vient d'entendre.
Kayıt defterleri hariç her şey var burada. Burada mı?
Et ceci est une publication très limitée dont il n'existe que quelques copies.
Tamı tamına beş gün. Beş gün boyunca ticareti öğreneceğim. Kayıt defterlerini asıl ofiste tutuyor olmalılar.
Ces gredins... même s'il ne s'agit que de mots.
Kayıt defteri neredesin?
Qu'est-ce que je ne sais pas?
Kayıt defteri burada değilsen seni nerede bulabilirim?
Oui. Bien. Jouons bien le rôle du chef cette fois.
Bu kayıt bir hafta öncesinden.
Ça date d'une semaine.
Kayıt gerçek görünüyor.
L'enregistrement semble authentique.
'Town Kayıt'harikanın da ötesindeydi.
Town Records était plus que génial.
Eminim öyledir, kayıt yap, Miller.
Je pari qu'ils l'ont été ; Enregistre, Miller.
Elinde video kayıt cihazı olan dokuz yaşındaki bir çocuk bile bunu yavaş çekimde izleyip, her tuş basışını görebilir.
Un enfant de huit ans avec un lecteur peut ralentir la vidéo et voir toutes les touches que vous tapez.
Üç adam kızı kurtarmaya gelmiş. Birinin üstünde polis üniforması var sanmış. Ama muhtemelen güvenlik elemanıdır çünkü adamın tutuklandığına dair kayıt yok.
Trois hommes sont venus à son secours, l'un d'entre eux portait ce qu'elle pensait être un uniforme de police, mais c'était probablement une garde car il n'y a aucun rapport qui indique que ce gars a été arrêté.
Söyletmemiş, kayıt görünüşe bakılırsa farklı dijital kaynaklardan kesilerek...
Ils ne l'ont pas fait... l'enregistrement a été monté, il a été raccordé numériquement de ce qui semble être
- Kayıt mı tutuyorsun? - Tabii ki hayır.
- Tu gardes des enregistrements?
Delil zincirini tamamen kayıt altına aldım.
Tout a été répertorié.
adaylarından ikisinin küçük suç kayıtları var, ve birinin tıbbi geçmişi var ki bu biraz sıkıntılı.
Deux de tes candidats ont des casiers pour de petits larcins, et l'un d'eux à des antécédents médicaux troublants.
Mia'nın tıbbi kayıtlarına göre bir ay önce dört parmağına 28 dikiş atılmış.
Selon le rapport médical de Mia, elle a eu 28 points de suture sur 4 doigts il y a un mois.
Neden sadece 2 kayıt?
Pourquoi avez-vous deux registres?
Kayıt müşterileri faturalandırmak için.
Un registre est pour les clients qui veulent une facture.
Daha sonra incelediğimizde defterde 2 defa kayıt gördük.
Puis, quand le manager est revenu il a changé son écriture... et réservé la chambre sous un nom d'emprunt.
Ancak bu kişiyi teslim ettiğine dair bir kayıt yoktu. Biz de içeri baktık ve...
Il n'y a pas de traces qui montrent que le perp avait été réservé, mais nous avons regarder dedans et..
Küçükken annemin video kayıt cihazıyla yaptığım bir şey vardı.
Il y a cette chose que j'avais l'habitude de faire avec le lecteur cassette de ma mère quand j'étais enfant.
Koruma ve destek olmadan. Sam merminin önüne atlayana kadar inkâr edilebilir bir kayıt dışı görevdi.
une opération totalement secrète jusqu'à ce que Sam se mette devant une balle.
Thapa kaynağıma üç metre yaklaşırsa hayatının kalanını kayıt dışı bir hapishanede geçirir.
Dorénavant, cette unité est dissoute. Si Thapa s'approche à moins de 3 mètres de mon contact, il passera le reste de sa vie dans une prison secrète.
Siefert'i arayıp kayıt cihazını hazırlamasını söyleyeyim.
Je vais appeler Siefert et lui dire de préparer son lecteur dvd.
Kayıt. Ölüm ilanlarına bak. Kayıt.
Note : vérifier la nécrologie.
Belki Ivy Liginden gösterişli bir tıp fakültesine gitmedim ve belki başka bir tıp fakültesine de gitmedim ve belki Grenada'da yedek öğrenci olarak bile kayıt yaptıramadım.
Car je ne suis peut-être pas allé dans une école médicale prestigieuse, ou n'importe quelle autre école médicale, même celle de Grenade, qui était mon plan B, mais peu importe.
Neyse bu mühürlü kayıt dışında adam temiz.
En tout cas, regardez, à part le dossier scellé, il n'a pas de problèmes.
Abinin ölümüne dair hiçbir kayıt bulamadım.
Je ne trouve aucune trace du décès de votre frère. Vous êtes sur?
Başlamadan önce bilmenizi istiyorum ki kayıt alma vardiyam geçti.
Je dois vous annoncer que le record est au niveau de ma montre.
Kayıt almak / rekor kırmak için iki kişi gerekir.
on va battre ce record!
Müstakbel savcımız cepte. " dediği bir gizli kayıt olduğu lafı dolaşıyor ortalıkta.
Apparemment il y a une écoute où il aurait prétendument dit, "Ne t'inquiète pas d'une arrestation. Je viens d'acheter le futur procureur."
Söylenti dedin. Gizli kayıt dedin.
Tu as dit "prétendument dit" qu'il y avait une écoute.
Öyle bir kayıt var mı, yok mu?
Il y en avait une ou pas?
Kayıt yapabileceğim bir şey arıyorum.
Je suis à la recherche d'un truc pour enregistrer...
Off siktir, kayıt tuşuna basmayı unutmuşum.
Oh merde, j'ai complètement oublié d'appuyer sur "enregistrer".
Hakkında hiç kayıt yok diyebiliriz.
Pas vraiment de casier du tout.
Bana doğru nasıl da kayıp duruyor, görüyor musun?
T'as vu comme elle essaye de se coller à moi?
Yedi tanesi şu an kayıp. - Kime ne kadara sattın bunları?
Pourquoi n'y en a-t-il qu'une ( de tenue )?
- Kayıt mı?
- Enregistrer ça?
Kayıp mı oldun?
Tu t'es perdu?
- Tanıtımla birlikte 29 yeni kayıt yaptım.
Grâce à la promo, ça fait 29 en plus des 713.