Kekler tradutor Francês
379 parallel translation
Ne utanmaz adam! İçeride kekler var!
Ce salaud, il avait même des petits pains.
Farklı çeşitlerde. Ayrıca dondurma ve küçük kekler.
C'est un club ou une propriété?
Bu kekler artık, ucuza gider...
Ce sont des restes. Je les vends pas cher.
ve biraz pirinç, ve nane, ve kekler için şeker?
- Oui. Du riz, de la menthe, du sucre?
"Sofrada kekler, kurabiyeler bir sürahi ve iki tane gümüş kupa vardı."
"des friands, des gâteaux ainsi que... " ainsi qu'un flacon... "et deux coupes d'argent..."
Minik kekler demek.
Une pâtisserie fourrée de viande.
"Kekler, kurabiyeler, bir sürahi ve iki tane gümüş kupa vardı."
"... ainsi qu'un flacon et deux coupes d'argent.
Ve Saint Lucia Günü, köyün iki güzel kızı... küçük kekler getirirdi.
Et le jour de la Sainte-Lucie, la plus jolie fille du village distribuait ses délicieux petits gâteaux.
Bavul tamir edildi, kuru temizleme,.. ... kekler ve mavi elbise hazır.
La valise est réparée, le teinturier, les gâteaux, ta robe bleue.
- Sana süper kekler yaptım.
Je t'ai fait des super brownies.
Kekler için teşekkür etmeye geldim.
Je suis venu te dire merci pour les brownies.
- Ah, kekler!
- Des brownies!
- Efendim... Kekler.
- Seigneur... des gateaux.
Hey, çikolatalı kekler görüyorum!
Je crois que je vois des beignets.
Hey, çikolatalı kekler var!
Ce sont bien des beignets.
Ve benim minik midem için peynirli kekler.
Un régal pour mon petit ventre.
Yumurtalar ve domuz pastırması, güzel bir pipo alacakaranlıkta bahçem, kekler...
Des oeufs et du lard, du bon tabac. Mon jardin au crépuscule, des gâteaux!
Kekler!
Tartes!
İsa'nın vücudundan yapılmış mucizevî kekler!
Gâteaux miraculeux Faits avec le corps du Christ!
- Kekler.
- Gâteaux.
- Kekler, mumlar, parti şapkaları ve şarkı söylemek yok.
- Ni gâteaux, ni bougies, ni chansons.
Thames Nehri Çocuklarından "Kupalar Kekler" i dinlemek sizce de iyi olmadı mı?
Avec les Hommes de la Tamise et "Boisson et petits gâteaux".
— Kekler ve tuz ruhu!
Et des madeleines!
- Çikolatalı kekler de pahalıdır ama arada bir yemek sorun olmuyor.
Le gâteau au chocolat, c'est riche aussi... mais ça me dérangerait pas d'en manger un de temps en temps.
Kekler.
Des petits gâteaux.
Lanet olası kekler ziyan oldu.
Voilà pour les foutus brownies.
Önce, Leon Tortshiner ile evlenmemi istedi. Çünkü ona küçük kekler getirdi.
D'abord, elle me dit d'épouser Léon Tortshiner... parce qu'il lui amène des petits gâteaux.
Açıkçası ben kek falan yapmadım, böylece kekler yerine... piyango için bu küçük şeyi getirdim.
Vu mes talents de pâtissière, j'ai préféré - apporter quelques bricoles pour la tombola. Un cheval blanc!
Elbette, üzerinde kahverengi parçacıkların olduğu kekler.
Bien sûr. Un gâteau saupoudré de café.
Evet, hepimiz için tatlı kekler.
Oui, des gâteaux pour tous.
Kekler, kekler.
Brownies.
Tatlı kekler ve milkşeykler
Douceurs et milk-shakes
- Kekler?
- Des muffins?
Diğerleri gibi yağsız yumuşak kekler tat merkezinizi yarı yolda bırakmaz...
Un gâteau allégé en sucre qui ne manque pas de goût, contrairement à d'autres...
Pheebs, bir şey sorabilir miyim? O kekler "uçuran" kekler miydi?
Tes brownies, ils étaient pas un peu spéciaux?
Dinlenme odamızdaki buzdolabında kakaolu kekler var.
Il y a des brownies dans le frigo.
Kekler!
Gâteaux!
Buraya gelin meyveli kekler!
Montez, bande de bouseux!
Marketten alınmış atıştırmalık kekler, hem de iki çeşit.
Des gâteaux du supermarché. Les deux sortes.
- Kalp kekler ne kadar?
Ils sont sympas.
- Kalp kekler mi? - 95 sent.
Combien ils coûtent?
- Kocam ölünce gönderdiğin bu lezzetli kekler çok nazik bir hareketti.
C'était vraiment gentil d'envoyer... ce délicieux ragoût quand M. Ryan est décédé.
Sallanan sandalyede sallanıyor, kekler pastalar pişiriyor.
# Tu te balances sur ton rocking chair, tu cuis des gâteaux et des tartes
Sizin için harika kekler alacağım yerler biliyorum.
Je vais vous trouver des super muffins.
Raymond'a yeni çarşaf, Raymond'a kekler..
Des draps neufs pour Raymond. Des brownies pour Raymond.
Ya da satılacak kekler değil.
Pas un débile en train de vendre des céréales.
Beraber kekler pişirirdik.
On faisait des gâteaux.
Kavun, elmalı kekler ve sarhoş halam Greta.
Jus de melon. Tourte aux pommes. Et la désagréable tante Greta alcoolique.
Şu bahsettiğiniz donmuş kekler gibi!
Comme les burritos surgelés dont tu parlais!
- Ve kekler.
- Et des muffins.
Sıcak yiyecekler! Bisküviler, kızartmalar kekler, pişmiş, sahanda yumurtalar. Sıcak, sıcak, sıcak!
Assiettes chaudes!