Keyser tradutor Francês
80 parallel translation
Bacaklarımı hissetmiyorum Keyser.
Je sens plus mes jambes... Keyser.
Hayır, Macarca bilen birini- -
Keyser Soze.
Keyser Soze.
Keyser Soze.
Limandaymış birsürü adam öldürüyormuş.
Keyser Soze? Il était au port, il a tué des tas d'hommes.
Keyser Soze'yi mi görmüş?
Il a vu Keyser Soze?
Keyser Soze'nin lafını etti mi?
- Il t'a parlé de Keyser Soze?
Keyser Soze kim?
- Qui est Keyser Soze?
Keyser Soze için çalışıyorum.
Je travaille pour Keyser Soze.
- Keyser Soze kim?
Qui est Keyser Soze?
Keyser Soze diye biri yok!
- Keyser Soze n'existe pas!
Keyser Soze kim?
Qui est Keyser Soze?
"Babanı ispiyonlarsan Keyser Soze acısını çıkarır."
"Balance ton papa, et Keyser Soze viendra te chercher."
Beni korkutan tek şeyse Keyser Soze'dir.
Et la seule chose dont j'ai peur, c'est de Keyser Soze.
Keyser Soze'den para alan birisi için çalışmış bir kimseye iş yapan biri.
Quelqu'un travaille pour un type qui a reçu de l'argent de Soze.
Keyser Soze diye biri hakikaten varsa seni aramaya gelecektir.
Si Keyser Soze existe vraiment, il va te chercher.
Keyser Soze veya ona nasıl hitap etmek istiyorsan şu anda nerede olduğumu biliyordur.
Keyser Soze, ou quel que soit son nom, sait que je suis ici.
Keyser Soze'yi yakalayabileceğini mi sanıyorsun?
Vous pensez pouvoir coincer Keyser Soze?
Bak, yavşak, Keyser Soze diye biri yok.
Écoute, connard. Keyser Soze existe pas.
Sizi uyarıyorum, Keyser Soze bu!
Je te dis que c'est Keyser Soze!
Keyser Soze'yi gördüğünü mü söylüyorsun?
Tu as vu Keyser Soze?
- Keyser Soze olduğunu biliyordum!
- Je savais que c'était Keyser Soze.
Keyser Soze'ydi o, Ajan Kujan.
- Mais Keaton. - C'était Keyser Soze.
Keyser Soze diye birini gördüğünü ve kesin olarak teşhis edebileceğini belirten bir yeminli ifade vermiş Federal Ajanlara.
Il a fait une déposition établissant qu'il avait vu et pouvait identifier Keyser Soze.
Macarlar Keyser Soze'yi suçlu çıkarabilecek tek kişiyi satın alacaktı.
Les Hongrois voulaient acheter le seul homme qui pouvait incriminer Keyser Soze.
Keyser Soze'yi ele verebilecek tek kişiyi imha etmek için düzenlenen bir intihar saldırısıydı.
Une mission suicide pour éliminer le seul homme qui pouvait identifier Keyser Soze.
- Keaton, Keyser Soze'ydi!
- Keaton était Keyser Soze.
Keyser Soze mi?
Keyser Soze?
Keyser Soze bir kalkan. Dediğin gibi, hayalet hikayesi.
Keyser Soze est une couverture, ou une histoire, comme tu l'as dit.
Keyser Soze olsun ya da olmasın Keaton hayattaysa bir daha ortaya çıkmaz.
Keyser Soze ou pas, si Keaton est vivant, il ne se montrera plus.
Keyser Soze için çalışıyorum.
- Je travaille pour Keyser Soze.
New York'tan Los Angeles'a kadar izimizi sürebilecek güçte birileriydi.
- Keyser Soze! - C'est Keyser Soze.
Keyser Soze kim? Böylesi biri yakalanmakla burun buruna gelir de kendini tehlikeye atar mı sanıyorsun?
Vous pensez qu'un type comme ça, si prés de se faire coincer, va se montrer?
- Bacaklarımı hissetmiyorum, Keyser.
Je sens plus mes jambes, Keyser.
- Evet.
Dr Benjamin Keyser.
Dr. Benjamin Keyser.
J'ai trouvé ce que vous cherchiez.
Keyser Soze'un kim olduğunu gösterecekler.
Ils vont bientôt révéler qui est Keyser Soze.
Doğruysa, Keyser-Fleisher halkaları dediğimiz şeyi görmemizi sağlayacak.
Si c'est le cas, ceci devrait nous aider à voir ce qu'on appelle des anneaux de Kayser-Fleischer
- Onu elde ediyordum ki bana Kayzer Soze'lik yaptı ve kayboldu.
Puis elle m'a fait un coup à la Keyser Soze et elle a disparu.
Keyser'ın dışında bir eğitim tesisi var.
Oui, un camp d'entraînement dans les environs de Keyser.
Keyser'de bir eğitim kampında birliktelermiş.
Vous étiez ensemble en camp d'entraînement, à Keyser.
Evet, adım da Keyser Soze zaten.
Oui, c'est moi. Keyser Soze.
Keyser Soze'yi ararken buna benzer esrarengiz bir gemiye çıkan adam.
Un acteur qui embarque à bord d'un mystérieux navire comme celui-ci à la recherche de Keyser Soze.
Keyser Soze bir filmde varolan ya da olmayan bir karakter.
Keyser Soze est un personnage dont l'existence même est contestée dans le film.
Neden film kiralama dükkanında takılıp herkese, Kevin Spacey'nin Keyser Soze olduğunu söylemiyorsun?
Pourquoi ne vas-tu pas à la vidéothèque pour dire à tout le monde que Kevin Spacey est Keyser Soze?
Keyser-Fleischer halkasına rastlanmadı.
Pas d'anneau de Keyser-Fleischer.
Keyser Soze demiş olmasını tercih ederdim.
J'aurais préféré Keyser Söze.
Domuz pirzolasının mafyası gibisin!
T'es la Keyser Söze des côtes de porc.
Jules, o şeytanın teki. Adam Keyser Soze *.
C'est un génie diabolique.
Hadi canım!
Keyser Soze. Merde!
- Tek ayakkabıyla.
Elle pourrait être comme Keyser Söze. *
- Hayır değil.
C'est Keyser Söze.