Kim gibi tradutor Francês
1,393 parallel translation
Kim gibi? Şuradaki kadın sana iyi davranmadı mı?
Cette dame n'a pas été gentille avec toi?
Yalnızca ilgi duymadığım kızlar bana ilgi duyuyorlar. Cindy Kim gibi.
Les seules filles qui s'intéressent à moi sont celles qui ne m'intéressent pas genre Cindy Kim.
Örneğin kim gibi?
Comme qui?
Kim gibi?
Ah oui? Qui?
Yada Küçük Kadınlardaki favori karakterimin kim olduğu gibi?
Qui est mon personnage préféré dans Les quatre fiilles du Dr March?
Kim olduğumu ve Joey Potter'a ne yaptığımı soracakmış gibi.
Comme si tu allais me demander qui je suis et ce que j'ai fait de Joey Potter.
Ve çevresinde yanlış insanlarla, Sonny Elliman gibi, neler olabileceğini kim bilebilir, değil mi?
Et avec le mauvais entourage, des gens comme Sonny Elliman, qui sait ce qui pourrait se passer, c'est ça?
Söylemek istediğim seni vurabilirdi, doktoru, az evvel değindiğin gibi ve seni kim tedavi edecekti?
N'empêche... Elle aurait pu tirer sur toi. Le médecin, justement.
Şimdi kim Bender'a tam da onun sevdiği gibi waffle yapacak?
Qui va me faire mes gaufres préférées?
- Kim yunus kusmuğu gibi kokuyor?
- Qui sent comme l'aisselle du marsouin?
Selam, Dr. Kim. Göründüğü gibi değil ama acil bir durum var.
Ce n'est pas ce que vous pensez, nous avons une urgence.
Daha çok sıkıcı gibi.Bunun hakkındaki şeyleri kim bilmez ki?
C'est nul. Celui qui a fait ça ne connait rien du tout à ça.
Yaralı köpek gibi davranma. Kim olduğunu biliyorum.
Ne joue pas le chiot blessé, je sais qui tu es.
Eskilerdeki gibi. Ölü adam kim?
Comme au bon vieux temps.
Kendi kendinize kim olduğunuza karar veremiyorsunuz, benim gibi kızları da sürüklüyorsunuz.
Dans le doute, vous utilisez les filles pour le soutien moral?
Babam herkese düşman gibi davranmamı istedi, kim olurlarsa olsunlar.
Mon père m'a appris à considérer l'autre comme un adversaire, peu importe qui.
Benim gibi adi bir hırsıza kim inanır ki?
Qui croira un voleur comme moi?
Kendini başka biri gibi tanıtabilir, kendine başka bir hikaye uydurabilirsin... fakat sonunda, hep senin kim olduğuna gelir en başında neleri yaşadığına.
Vous pouvez dire que vous êtes un autre. Vous inventer une nouvelle histoire. Mais, ce que vous étiez avant, c'est réellement ce que vous êtes.
Kim eskiden olduğu gibi yapamayacaklarını söylüyor?
Qui a dit qu'on en faisait plus comme avant?
Benden başka kim kurt gibi aç?
Qui est affamé... à part moi?
Kim senin gibi hissetmez ki?
Tout le monde réagirait pareil.
Bir suçlu gibi zincirleyip bize getirdiğiniz, bu dilenci de kim?
Qui est ce mendiant que vous nous apporté enchainé comme un condamné?
Kim buz üstünde en sıkı hareketlere ve buz gibi hareketlere sahip?
Qui assure sur la glace et hors de la glace, poupée?
Yeni ziyaretçimizin kim olduğunu öğrenmek gibi basit bir iş için seni yolluyorum sen de kız kardeşinle sohbete dalıyorsun.
Je t'envoie pour que tu apprennes qui est ce nouveau visiteur, et il faut que tu t'arrêtes pour bavarder avec ta sœur.
En iyi park yerlerini alıyorum ama tek bacak ve tavuk kıçı gibi suratı olan bir erkeği kim sevebilir?
Bien sûr, j'ai de bonnes places de parking mais qui aimerait un homme avec une seule jambe et une tête en cul de poule?
Mo'nun dediği gibi, "Hepsi kim olduğunu anlamakla ilgili."
Comme dit ma Mo : "Il s'agit juste de découvrir qui on est."
- Kim gibi?
Qui par exemple?
Hephaistion, beni olduğum gibi seviyor... Kim olduğum için değil!
Héphaïstion m'aime en tant que personne, pas pour qui je suis.
Tuzağa düşmüş gibi davranıp Kim'in aklına girmeyi planlıyordum ama Kim piçinin kendine has numaraları var.
Faire semblant de tomber dans le piège pour le battre sur son propre terrain, c'était mon plan. Mais Kim était plutôt sophistiqué.
En iyi arkadaşı ortaya çıkıyor ve benim kim olduğumu bilmiyormuş gibi davranıyor.
Son pote vient, prétend pas me connaître.
Moon gibi bir maymunun L.A.'daki herkesten [br] daha iyi malı olduğunu kim tahmin edebilirdi?
Qui aurait cru que ce tocard de Moon avait de la meilleure dope qu'à L.A.?
- Neden burada Chrystal... bacaklarını açacak gibi görünüyor. - Burada kim ilgilenir bununla.
Chrystal ouvre ses jambes... pour tout jeunes ou noir... qui en font la demande.
Kore'de kimse Kim ile karısı Huh gibi evlenemeyecekti bu yüzden Arjantin'e geldik.
Je suis Kim et elle est Hu. On ne pouvait pas se marier, alors, on est venus en Argentine.
- Erkek arkadaşınmış gibi davranabilirim. Kristoffer. - Kim?
Je peux faire ton petit-ami.
Bizim gibi yaşIıları başka kim umursayacak?
Autrement qui se soucie pour vieux comme nous?
- No, Benim gibi bir erkeği kim dışarıda tutaca.
Moi, j'empêche les coups.
Bir zamanlar Çin'de 1003 yıllarındaki bir inanışa göre Beyaz Nilüfer Klanı baş rahibi Pai Mei, koyu koyu düşünerek ki sonsuz güçlere sahip olan Pai Mei gibi bir adam koyu koyu ne düşünürse - bu da "Kim bilir?" demenin bir diğer yolu - yolda yürüyorken karşı yönden gelen bir Shaolin keşişi yolda bitivermiş.
Il était une fois, en Chine, certains disent aux alentours de 1003. Le chef du clan des Bouddha blancs, Pai Mei, marchait le long d'un chemin, contemplant les pouvoir de l'homme infini comme Pai Mei les contemplait, lorsqu'un moine Shaolin apparut sur le chemin dans la direction opposée.
"Kim Bir Milyonerle Evlenmek Ister" gibi...
Pas aux Etats-Unis. Pas dans un pays qui regarde "Qui veut épouser un millionnaire?"
"Kim Bir Cüceyle Evlenmek Ister" gibi, "Bekâr Bayan" gibi programların izlendiği bir ülkede.
Ou "Le Bachelor", "La Bachelorette" ou "Qui veut épouser un nain?"
Böylece, Kim jinpyun tüm o 18 yıl boyunca, beni bir köle gibi kullandı.
"que son mari Shunpei... " traite en esclave depuis déjà 18 ans. "
- Kim Chang'ın filmi daha iyi gibi
- Le film de Kim Chang a l'air mieux.
Anaokulundaki öğretmenlerinden, bu ülkenin geleceği için, kimin uğraş verdiğini öğrenirler ve, geleneksel enstrumanlarımızı nasıl kullanacaklarını. Teneffüslerde diğer çocuklar gibi dışarda oynamazlar,'kayagum'veya'choptae'çalışırlar, böylece bir gün babamız İkinci Kim Jong'u, sevindireceklerdir mükemmel performanslarıyla.
A la récré, ils ne jouent pas dehors... mais jouent le traditionnel'kayagum'ou'choptae'... afin de pouvoir ravir un jour notre Général Kim Jong II... avec un beau concert.
Ne giyiyor? Çok güzel, yoldaşları gibi ıslak ayakkabılar.
Que notre Grand Chef Kim Jong II voulait-il porter?
- Dediğin gibi, kim olduğunu değiştiremezsin.
Tu l'as dit : on ne change pas sa vraie nature.
Ama biz bunun gibi olsun ya da olmasın kim olduğunu.
Mais c'est ce que nous sommes.
Bu strateji üstadları olduğunu onlara inanan almak için onlar boyunca ondan sonra oldum gibi, Wyatt sonra kim.
Pour qu'elles croient que ce sont les maîtres de jeu qui en veulent à Wyatt depuis toujours.
Sonra ondan utandın ve eşyalarını saklayarak, onun kim olduğunun bilinmesini engelledin ve bir çöp torbası gibi bir yere sıpıtıp attın!
Alors vous avez eu honte d'elle, vous avez caché ses affaires pour que personne ne sache qui elle était et vous l'avez balancée comme un vulgaire déchet.
Jesus gibi birinin sanat tarihi okuduğuna kim inanır.
Et qui croira qu'un demeuré comme Jésus a un jour étudié l'histoire de l'art.
Senin gibi, kullandığı ilaçlardan beyni sulanmış birine kim inanır?
Tu crois qu'ils vont croire une dingue comme toi avec ta maladie inventée de toutes pièces?
Senin gibi gece yarılarına kadar çalışan kim olsa aklını oynatır.
Quiconque travaillerait comme tu l'as fait deviendrait fou.
Çünkü hepimizin de bildiği gibi parayı kim idare ediyorsa şirketi de o idare ediyor demektir.
Celui qui a le contrôle financier contrôle la société.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
kim geldi 53
kim geliyor 54
kim gelmiş 35
kim gönderdi seni 16
kim geldi diyeyim 16
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
kim geldi 53
kim geliyor 54
kim gelmiş 35
kim gönderdi seni 16
kim geldi diyeyim 16