Knick tradutor Francês
110 parallel translation
Ve sahadaki Knick'in başı ciddi anlamda belada.
Les Knicks en difficulté se déplacent sur la zone adverse.
Buddy, bu geceki Knick maçı için biletim var.
J'ai des places pour les Knicks, ce soir.
Knick Knack özeldi, çünkü Toy Story'den sonra çok yorulmuştuk.
Je suis Eben Ostby, le directeur technique de "Knick Knack".
Bir çizgi film yapmak istediğimize karar verdik.
"Knick Knack" a été fait en 1 989.
KNICK KNACK Geometrik şekillerden oluşan bir şey. İnsan karakterlerden değil.
Il y avait alors seulement huit animateurs chez Pixar.
Ama ayrıca, Knick Knack üç boyutlu olarak yapıldı. Stereo üç boyutlu.
Sur les six personnes qui ont travaillé dessus, chacun a pu créer, concevoir et animer son personnage.
Üç boyutlu görüntü çok ilgimizi çekiyordu ve aslında iki bakış açısından çektik. Knick Knack'in sol ve sağ bakış açısıyla.
Tous les autres personnages viennent de régions chaudes comme la Floride, la Jamaïque, Israël,
Yani Knick Knack aslında 3 boyutlu bir filmdi ve gayet iyi oldu.
Palm Springs, qui est un palmier sur un ressort.
Düşündüm ki, "Chuck Jones çizgi filmi gibi bir çizgi film yapmalıyız." Knick Knack'in ilham kaynağı işte buydu. Sırf Chuck Jones ve Warner Bros. çizgi filmleri.
C'est bien d'avoir un personnage de dessin animé frustré, comme Coyote qui poursuit Bip Bip dans les dessins animés de C. Jones.
Bak ne diyeceğim. Elimde Knick biletleri var.
J'ai des billets pour les Knicks.
- Maç mı? - Knick maçı.
- Le match des Knicks?
Knick maçını izleyecek misin bu akşam? - Bilmiyorum.
Tu regardes le match des Knicks ce soir?
The Knick için sezonluk biletler.
Un abonnement pour les Knicks.
- Knick biletleri?
- Les Knicks?
- Knick taraftarı mısın? - Evet.
Fan des Knicks?
Knick hayranı, senin babalık görüşünle ilgileniyor muyum?
Suis-je intéressée par vos vues sur la paternité?
"This old man, he played one he played knick-knack on my thumb."
Le vieux monsieur a joué A joué à pique et pique sur mes doigts
Kramer için patronun Knick biletini aldın mı?
Tu as le billet de basket pour Kramer?
Teşekkürler, Knickknack ve Paddywhack, Siyam cüceleri.
Merci à Knick-Knack et Paddy-Whack.
Sonra bir de baktım ki Garden'a bağlıyım. Ondan sonra hiçbir Rangers ya da Knick maçını kaçırmadım.
J'ai vu tous les matchs des Rangers et des Knicks.
- Ama sen Knick taraftarısın.
- Mais tu soutiens les Knicks.
Arkadaşım Frank'le buluşup birkaç bira eşliğinde Knick's maçını izleyecektik.
Mon pote Frank devait m'y retrouver pour une bière devant le match des Knicks.
Knick's maçının ilk devresi bitmek üzereyken.
Fin du 1er quart-temps.
Sabahtan beri bir New York Nick oyuncusu, iki metro polisi ve borsada çalışan bir adamla yattım.
Depuis ce matin, j'ai fait l'amour avec un New York Knick, deux flics - et un type qui bosse à Wall Street.
Babacım, Page'in Knick Jazz Kulübünün nerede olduğunu biliyor musun?
Papa, tu sais où est le Club de Jazz de Page Nick?
Knick mi?
Les Knicks?
Gittiğimiz ilk New York maçı o arabaylaydı.
On a été à notre premier match des Knick avec.
- Knick-Knack.
- comme un... - Bibelot.
Pekala, tercih ettiğiniz bir Knick var mı?
OK, quel Knick préférez-vous?
Knick, Nets'e karşı. Meadowlands, 1988. Efsaneydi.
Knicks contre Nets, Meadowlands, 1988, jeu mémorable.
Cumartesiydi, şu küçük parti olayının dışında annem beni bir partiye katılmaya zorluyordu... Knick-knackers adıyla da bilinen, elit anne ve kızlarından oluşan... *... hayırseverler.
C'était samedi, mais au lieu de décompresser, ma mère m'obligeait à aller à une fête organisée par l'élite mère / fille de l'association caritative appelée Les Babioles.
Çünkü şu Knick-knackers grubu kafayı evsizlere yardım etmeye değil plastik konusuna takmışlardı.
Les Babioles ne songeaient pas à aider les sans-abris. Elles étaient obsédées par leur plastique.
Bir P.V. annesi olmak demek bir oda için veya Knick-knacker için çalışmanız anlamına geliyordu.
Pour elles, travailler, { \ pos ( 192,250 ) } c'était faire du sport, socialiser. { \ pos ( 192,250 ) } Ou être une Babiole.
Knick-knacker mi olmak istiyorsun?
Ça baigne? { \ pos ( 192,230 ) }
Darlene Saxton ben. Knick-Knackers'ın başkanı.
Je suis Darlene Saxton, présidente des Babioles.
Knick-knackers'ı fethedeceğiz.
On va assurer chez les Babioles.
O zaman bu bir Knick-knacker sırrı.
- Ne le dis à personne. - C'est un secret des Babioles?
- Knick maçına mı gideriz?
Aller à un match des Knicks?
Dinliyordum Knick maçı için.
J'écoutais le match des Knicks.
Knick'ten gelen adamımız tam vaktinde getirdi borcunu.
Juste à temps pour l'homme du Knick.
Daniel Hemming ve kızının da aynı hastalıkla Knick'e yatırıldığını söylememiş miydin? - Evet.
Et ne m'as-tu pas dit que Daniel Hemming et sa fille ont été admis au Knick pour les mêmes raisons?
Knick'in arkasındaki servetin sonu yoktur.
Les richesses qui entretiennent le Knick sont sans-fin.
Bunu Knick'ten birileriyle paylaşmak isteyecekleri konusunda şüpheliyim.
Je doute qu'il soit enclin à les partager avec le Knick.
Dr. Thackery ikimizi de alt edebilir.
Le Dr Thackery pourrait bien être meilleur que nous deux. Il s'est rapidement rendu indispensable au Knick.
Onları Knick'te tutamayız.
On ne peut pas les garder au Knick.
Ben Dr. John Thackery. Knick'te baş cerrahım.
Je suis le Dr Thackery, Chef de la Chirurgie au Knick.
Onları Knick'te tutmak çok tehlikeliydi.
C'était trop risqué de les garder au Knick.
Muhteşem John Thackery'li Knick'e nasıl girdiğini öğrenmek isterim.
À propos de la façon dont vous avez atterri au Knick avec le grand John Thackery.
Tanrı aşkına patron, onu niye Knick'e götürmüyoruz?
Pour l'amour de Dieu, patron, pourquoi ne pas l'emmener au Knick?
Knick'i şehir dışına, yani para babalarının gittiği yere taşımak.
Déplacer le Knick dans les beaux quartiers, là où est l'argent.
1989'DA, TOY STORY'DEN ALTI YIL ÖNCE... PIXAR ANİMASYON STÜDYOLARI BU KISA FİLMİ YAPMlŞTIR.
John Lasseter, scénariste, réalisateur et animateur de "Knick Knack".