Koi tradutor Francês
125 parallel translation
- "K-Ne" mi?
Ké-koi?
- "C.K. Ne" mi?
- Ciké Koi? - Oui.
"C.K. Ne" kim?
Qui est Ciké Koi?
"Bay Ne" müdür mü?
C'est le gérant, M. Koi?
Odamı sordum, o da bana... "Müdür Bay Ne, 40 yaşında" dedi.
Je demande ma chambre et il dit que le gérant est un certain M. Koi.
"Ne" sin sen.
Oh, vous êtes Koi.
- Sana söylüyorum "Ne!"
Je vous parle, Koi.
Ne!
Fawlty Towers. Koi.
Morrison, sen ve Koi Birkoff'u görün.
Morrison, Koi et vous, vous restez en rapport avec le contrôle, voyez Birkoff.
Morrison, sen ve Koi takım 2 olacaksınız.
Morrison, vous serez dans l'équipe deux avec Koi.
Utangaç sazanlar söyledi
On a voulu me parler, coy koi
- Farkındayım. "Inashiki koi" cinsi.
- Des Koi japonais.
Kıstık, açtık, üzerinde oynamaIar yaptık ve ortaya... ... resmen binIerce yüz ve gövde darbe sesi çıkardık... ... ve koI sesIeri ve bacak sesIeri.
On a monté le son, on l'a baissé, on l'a manipulé pour créer... des milliers de sons imitant des bruits de coups au visage, au corps... des coups de poing, de pied...
Bakın, o mumyaIanmamış koI hakkında açıIan dava benim suçum değiIdi.
Ce procès pour le bras non embaumé, je n'y étais pour rien.
Belki bir Koi, piranaya dönüşüp onu yemiştir.
Une carpe changée en piranha l'aura dévoré.
Yarım saat önce sandalyesi Koi havuzu yanında bulunmuş.
Ils ont retrouvé son fauteuil au bord de l'étang.
Koi havuzu!
- Un étang japonais.
Koi havuzu mu?
- Un étang japonais?
Bir koi havuzu!
Un étang japonais.
Adın ne?
bienvenue. C koi ton nom?
- Evet, Koi'ye gideriz.
- Oui, on pourrait aller chez moi.
İçinde koi balıklarının gezdiği bir fıskiyeye bakarken 30 dolarlık el kremlerinden alırlar.
Ils m'achèteront de la crème à 30 $ en regardant ma fontaine et ma carpe koï.
- Koi işini ben hallederim. - Sahi mi? Büyük sazanlardan.
- Je peux t'avoir la carpe koï.
Koinin olduğu yerin önüne koyabiliriz. Tabii o işi yapacaksak.
On pourrait faire passer ça avec le poisson koï.
- Koi meselesi halloldu.
On s'occupe de la koï.
Ne ne?
Koi-koi.
Aslında o bir koi balığı.
C'est un koi, en fait.
- Merhaba bay Koi.
Venez, s'il vous plaît.
Gölet bozuşmanın hızlanmasına sebep olan, sıcak ve mikroplarla dolu olmasının yanı sıra, aynalı sazan ve koi balığına da ev sahipliği yapmakta, ki bunlar bedeni yiyerek beslenmişler.
L'étang est non seulement chaud et abondant en microbes, ce qui accélère la décomposition, mais y vivent la carpe et le koi noirs, qui se sont nourris du corps.
- Koi'de kim böyle konusur?
Parle pas comme ça ici!
Koi balıklarının renkli görebilen tek balık cinsi olduklarını biliyor muydun?
Tu savais que le koi était l'un des seuls poissons qui peut distinguer les couleurs?
Ve taaaaa burada, dev koi balığının sırtında sörf yapacağız.
Et tout là-bas, on surfera sur les carpes géantes.
- O da ne?
- C'té koi ça?
Kazık-san restorana 400. kez gitmek zorundayım.
Faut que je me traîne au Koi pour la 400e fois.
Koi balığı gibi yüzü kızarmış mıydı?
- Je vois du rouge. Était-il rouge comme un poisson rouge.
KOİ testi suda boğulma olduğunu gösteriyor, ama kazara değildi.
La noyade est la cause de la mort, mais ce n'est pas un accident.
HolaGurrl : Sen de mi yatmadın?
tu fé koi?
HolaGurrl : NE?
KOI?
İriKızıl : Açık artırmaya ne giyiyorsun?
Tu mé koi pr la vente?
İriKızıl : NE?
KOI?
Geçen 30 yılı düşünürsek koi havuzumuza engelsizce bakmanın tadını çıkardım, hayır.
Après 30 ans passés avec une vue dégagée sur notre bassin à carpes? Non.
Ama bu koi'lerle ben çok şey paylaştık.
Mais ces carpes et moi, on a tissé des liens.
- Neyi?
Koi?
Tarif böyleydi.
Un bassin de koï.
Bir havuz.
Un bassin à carpes koi.
Köpekbalıklı hendek yerine koi balığına ne dersin?
Pourquoi pas un koï à la place de la douve aux requins? Non.
Olmaz.
Un koï mangeur d'hommes.
İnsan yiyen koi.
Oui.
Ne ne?
- Koi-koi?
Bay Koi!
Songkran, Fête de l'Eau
Bahçeyi japon tarzına çevirdik.
On a un bassin à koï.