Kool tradutor Francês
199 parallel translation
Bir dolara, yani bedavaya, Kelp'in Kool Tonik'ini deneyin.
Pour un dollar, un malheureux petit dollar, essayez Kelp's Kool Tonic.
Bir paket de Kools verir misin?
Je voudrais un paquet de Kool.
Merhaba. İki paket Kools.
- Deux paquets de Kool.
Bu bir Kool gibi kokmuyor.
Ca ne sent pas comme une Kool.
- Biraz Kool-Aid var.
- J'ai que du jus de fruit.
Buzlu çay mı, kola mı?
Thé glacé, ou Kool-Aid?
Parçalanmış başlar uçacak, başıboş köpekler kesilmiş elleri yakalayacak, yüzlerce Kools, Merits ve Marlboro içilecek. "
Sailor écopera de la prison, voleront des têtes broyées, des chiens mordront des mains arrachées, ils fumeront des centaines de Kool, Meritt...
Bu, Kool the Gang. Başını belaya falan sokmak istemiyoruz.
Bien sûr, on veut pas te foutre dans la merde.
En azından içmem için bana Kool - Aid vermedi ya da ona benzer bir şey.
Enfin, il ne m'a pas donné de poison à boire, ou un truc dans le genre.
Salem var mı?
T'as des Kool?
Salem yok.
- Pas des Kool.
Ah, Kool'umu unutmuşum!
"Oh, j'ai oublié mes Kool!"
Kool var mı sende?
T'aurais pas des Kool, par hasard?
Kool mu?
- Des Kool?
İyi içiyormuş gibi görünmüyorsun.
- T'es pas le genre à fumer des Kool.
Sadece Kools var...
- J'ai que des Kool.
Bir "Kools" lütfen.
Un paquet de Kool.
Dediğim gibi, Kool Breeze'de bir şeyler içtim.
Je l'ai dit. J'ai bu quelques verres à Kool Breeze.
İyi hissetmediğin için mi Kool Breeze'e gittin?
T'étais pas bien alors t'es allé à Kool Breeze?
Kool Breeze'den çıktım, eve yürümeye başladım.
J'ai quitté Kool Breeze et suis rentré à pied.
Dozu biraz kaçırmıştı. Biraz tartıştı. Çantasında silahla Kool'dan çıktı.
Il se fait engueuler, il sort de Kool Breezer avec le flingue dans son sac.
Kool Breeze'e uğradım. Adamı vurmadan önce kardeşin ordaymış. Barmen senin de orada olduğunu söyledi.
Je vais faire un tour à Kool Breeze, le bar où est allé ton frère juste avant le meurtre, le barman t'a identifié.
Kool Breeze'deydi ve Victor My Man, Darryl'ı öldürdü dedi.
Il était à Kool Breeze et tout, et Victor, il a dit "Le Meilleur".
Kool-Aid yapalım mı?
Vous voulez un peu de Kool-Aid?
Tabi istiyorum, içim yandı.
Homme, tu sais que je veux de Kool-Aid.
Kool-Aid olur şeker olmaz fıstık ezmesi olur bal olmaz ham olur burger olmaz.
Soit y all got Kool-Aid, pas de sucre de beurre d'arachide, aucune gelée jambon, pas de hamburger. Damn.
Hey, sizin burada Kool-Aid yok mu moruk?
Hé, vous avez pas de Kool-Aid, ici, vieux? On dirait que non.
"Hey, düşersen, salça olursun!"
"Hé! Kool-Aid!"
Bak, Kool and the Gang, işte müzik bu!
Kool the Gang, ça c'est bon.
Senin ´ "Jim Jones Kool Aid ´"'in tam olarak buydu. Kazalar.
Ta limonade qui refroidissait plus qu'elle ne rafraîchissait.
Herhalde 70'larda kalayı Kool-Aid gibi şeylerle buluyordun.
Désolé, M. "J'ai-vécu-les-happenings - sataniques-des-années-60".
Bana hep soğuk-yardım ve cips getiriyordu.
Elle me donnait du Kool-Aid à boire.
O yerde bir doktor bulmalısın ve ona 20 menthol kool ödemelisin göz bebeklerini parlatan bir ameliyat yapması için.
Vous dénichez un toubib et vous le payez avec 20 Kools menthol.. pour vous opérer des globes oculaires et les faire briller.
Kool and the Gang bizim zamanımızda popülerdi.
Comme dans Kool and the Gang?
Bu beyaz çocuğa Kool-Aid nasıI yapıIır onu gösterecektim -
Je voulais montrer au petit Blanc...
Kool
Sirop.
Bunlar sadece Kool.
Ce ne sont que des Kools.
"Kool, boğazınızı temizler." Sigara bile sayılmazlar.
"Elles rafraîchissent la gorge." Ce ne sont pas de vraies cigarettes.
Henry gibi bir katil o, sen de onu mutfağa sokmuşsun... yumurta çırpıyor, bütün meyve sularını içiyor.
C'est un meurtrier. Tu le laisses dans la cuisine... faire des œufs brouillés et boire du Kool-Aid!
Süt, su, meyve suyu, çilekli soda var.
J'ai du lait, de l'eau, du Kool-Aid... du soda à la fraise.
- Kool-aid mi Lorraine? - Teşekkür ederim Lorraine.
De l'orangeade, Lorraine?
Bekle. Çok dikkatli dinlersen Kool The Gang'den "Celebration" şarkısı gibi.
En écoutant bien... je crois reconnaître "Celebration", de Kool and the Gang.
Sen Haight-Ashbury'ye gidip istediğin kadar kokteyl içebilirsin ama ben en kötü ihtimalleri düşünerek hareket ediyorum.
Tu peux aller traîner au Haight-Ashbury et te faire autant d'Electric Kool-Aid que tu veux - mais je suis préparé pour le pire - Le voilà
- İçecek * alacağım!
- Je vais chercher du "Kool Aid"! * Boisson américaine *
Grupları ikiye düşürdüm ya çakma Kool and the Gang, ya da Kool and the Gang.
Fleurs, c'est fait. Et on a, soit des imitateurs de Kool and the Gang, soit Kool and the Gang.
Kool-Aid'le bir zehri karıştırmışlar.
Jus de fruit empoisonné.
Herkes eğleniyor, değil mi?
On est Kool Celebration, ce soir?
- Yaratıcı bir şekilde...
... "Kréative en restant Kool"...
Boogio Down productions, Rob Base, Dana Dane, Marley Marl, Olatunji, Chuck D., Ray Charles, EPMD, EU, Alberta Hunter, Run DMC, Stetsasonic, Sugar Bear, John Coltrane, Big Daddy Kane, Salt'n'Pepa, Luther Vandross, McCoy Tyner, Biz Markie, New Edition, Otis Redding, Anita Baker, Thelonious Monk, Marcus Miller, Branford Marsalis, James Brown, Wayne Shorter, Tracy Chapman, Miles Davis, Force MD's, Oliver Nelson, Fred Wesley, Maceo, Janet Jackson, Louis Armstrong, Duke Ellington, JimmyJam, Terry Lewis, George Clinton, Count Basie, Mtume, Stevie Wonder, Bobby McFerrin, Dexter Gordon, Sam Cooke, Parliament Funkadelic, Al Jarreau, Teddy Pendergrass, Joe Williams, Wynton Marsalis, Phyllis Hyman, Sade, Sarah Vaughn, Roland Kirk, Keith Sweat, Kool Moe D, Prince, Ella Fitzgerald, Diana Reeves, Aretha Franklin, Bob Marley, Bessie Smith, Whitney Houston, Dionne Warwick, Steel Pulse, Little Richard, Mahalia Jackson, Jackie Wilson, Cannonball ve Nat Adderly, Quincy Jones, Marvin Gaye, Charles Mingus, ve Mary Lou Williams.
Boogie Down Productions, Rob Base, Dana Dane, Marley Marl, Olatunji, Chuck D, Ray Charles, EPMD, EU, Alberta Hunter, Run DMC, Stetsasonic,
Bay ve Bayan iyi'nin bir oğlu var...
- M. Et Mme Kool...
- Kool
- Sirop?