English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ K ] / Krampus

Krampus tradutor Francês

104 parallel translation
Belsnickel, Krampus, Black Peter gibi.
Hellequin, Krampus, Pierre le noir.
Krampus gibi ya da Black Peter gibi.
Comme, il en était du Krampus, et également du Peter noir.
Almanlarda da Krampus diye bir yaratık var mesela, koca, kıllı bir canavar. Gelip bütün kötü çocukları torbasına doldurup götürüyor.
Et en Allemagne, ils ont cette créature appelé Krampus, et il ressemble à ce grand monstre poilu qui vient et emporte tous les mauvais enfants dans son sac.
Peki Krampus topladığı çocukları ne yapıyor?
Et que fait Krampus avec ces enfants qu'il enlève?
Benim zamanımda Krampus senin için gelirdi.
À l'époque, Krampus serait venu te chercher.
Güney Bavyera'da henüz küçük bir çocukken aşağı Berchtesgaden'de Noel Baba Krampus'la birlikte çalışırdı.
Quand j'étais enfant dans le sud de la Bavière, dans le bas de Berchtesgaden Le Père Noël voyageait avec Krampus.
Noel baba uslu çocuklara hediye verir Krampus ise yaramaz olanları cezalandırırdı.
Le Père Noël donnait des cadeaux aux gentils enfants et Krampus punissait les méchants.
Krampus senin için gelirdi.
C'était ça, Krampus.
Hayatımda Krampus diye bir şey duymadım.
Je n'ai jamais entendu parler de Krampus.
Oraya vardığımda Krampus'u gördüm, beni dövmeye gelmişti.
Quand je suis arrivé, j'ai vu que Krampus m'avait devancé.
Bu sayede sen ve diğer yaramaz çocuklar Noel arifesinde Krampus tarafından ziyaret edilmiyorsunuz.
C'est pour ça que toi et les autres vilains enfants n'avez jamais reçu la visite de Krampus à Noël.
Krampus gerçek.
Krampus est réel.
Krampus'u serbest bıraktım.
J'ai relâché Krampus.
Bak, Krampus Steve'i kaçırdı ve onu serbest bırakmasının tek şartı olarak karşılığında seni istiyor.
Écoute, Krampus a pris Steve, et il ne le libèrera que si tu prends sa place.
Krampus büyük ihtimalle Steve'i Bavyera'daki şatosuna götürmüştür.
Krampus l'a probablement emmené dans son château en Bavière.
Krampus geri döndü.
Krampus est de retour.
Ben Krampus'um, kaltak!
Je suis Krampus, idiot!
# Krampus, lütfen beni dövme #
♪ Krampus, pitié, Ne me tape pas! ♪
Krampus Steve'i kaçırdı.
Krampus a kidnappé Steve.
Krampus mu?
Krampus?
Hayır, Krampus yaşıyor.
Non, Krampus est vivant.
Sana oğlunu bulmana yardım edeceğim eğer Krampus'u öldürmeme yardım edersen.
Je t'aiderai à trouver ton fils si tu m'aides à tuer Krampus!
Ama o Krampus tam bir pislik.
Mais Krampus est un véritable enfoiré!
Krampus seni herkesten çok önemsiyor.
Krampus fais attention à toi plus que n'importe qui!
Krampus'u öldürmeye gidiyoruz!
C'est parti pour tuer Krampus!
Krampus'u öldürdüğümüzde kalıcı olarak uslu çocuk listeme gireceksin, Stan.
Une fois qu'on aura tué Krampus, tu seras sur ma bonne liste permanente, Stan.
Krampus, tam bir pislik gibi davrandığıma inanamıyorum.
Krampus, je n'arrive pas à croire que j'étais un tel imbécile.
Görünüşe göre Krampus'tan daha büyüğüm.
On dirait que je suis un grand garçon sur Krampus.
Krampus iyi olandı.
Krampus était bon.
Bu yüzden dünyanın Krampus'a ihtiyacı var.
C'est pourquoi le monde a besoin de Krampus.
Krampus'u hapsettiğim için.
Parce que j'ai retiré Krampus.
Krampus'sun.
Krampus.
Sanırım Krampus'u alıkoyduğum için dünyaya borcumu böyle ödemek zorundayım.
Je suppose que c'est comme ça que je vais devoir payer ma dette au monde, pour avoir fait disparaître Krampus toutes ces années.
Yani sonsuza kadar Krampus olarak mı kalacaksın?
Alors tu resteras Krampus à jamais?
Krampus olsa gerek.
Ça doit être Krampus.
Krampus, Noel Baba'nın kötü kalpli ikizi gibi bir şey.
Krampus est comme le jumeau maléfique du père Noel.
Krampus kelimesi Almanca "pençe" den türemiş.
Le mot Krampus vient de l'allemand et veut dire "griffe".
Noel'den önceki günlerde Krampus yaramaz çocukları alıp sopasıyla döver çuvalına atar, ormanın derinlerine götürür ve en uzun ağaçta asar.
Et durant les jours précédant Noel, Krampus attrape les vilains enfants et les bat avec sont fouet, les jette dans sa hotte, les emmène profondément dans les bois et les pend sur les plus hauts arbres.
Ve rivayetlere göre Krampus kış gündönümünün gece yarısından hemen sonra yok olurmuş.
Et d'après les histoires, Krampus disparaît toujours après minuit au solstice d'hiver...
- Krampus. - Krampus.
- Krampus.
Krampus her zaman çocukları en yüksek noktadaki en yüksek ağaca götürür.
Et le Krampus emmène toujours les enfants dans l'arbre le plus haut du point le plus élevé.
Krampus gerçek değil ki beyler, yapmayın.
Euh, vous savez que le Krampus n'est pas réel, hein les gars?
- Ne bu? - Krampus.
- Qu'est-ce qu'il est?
Krampus'u tutuklamaya kalkarsan açıklama yapmak için kırk takla atarsın.
Si tu essaie d'embarquer Krampus, tu vas avoir bien du mal à l'expliquer.
Gece yarısında Krampus'tan, Salt Lake City'de yaşayan 42 yaşındaki bir fotoğrafçıya dönüştü.
À minuit, il est revenu de l'état de Krampus à un photographe de 42 ans de Salt Lake City...
Krampus'un asla yakalanamamış olmasının sebebi bu olabilir.
Ça pourrait expliquer pourquoi le Krampus n'a jamais été attrapé.
Krampus'a dönüştükten sonra da kış gündönümüne kadar çıkamıyor.
Et une fois qu'il devient Krampus, il ne peut pas changer avant le solstice d'hiver.
Biri Krampus'un yöntemini kullanmış.
Quelqu'un a repéré Krampus.
Krampus, Alplerden gelen ve çocukları kaçıran bir Noel iblisi.
Krampus c'est un démon de Noël, venu des Alpes, il vole des enfants.
- Krampus.
- Ne dit pas cela!
- Onu görebiliyor musun?
- C'est un Krampus. - Tu peux le voir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]