English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ K ] / Kumral

Kumral tradutor Francês

226 parallel translation
Her ikisinden de biraz. Yani kumral gibi.
Un peu des deux.
Kumral, kıvırcık saçlı bir erkek çocuğu.
aux cheveux bouclés loge-t-il chez lui?
Sarışın mı, kumral mı, uzun mu kısa mı ne? Bilmiyorum!
Était-elle blonde, brune, grande, petite?
Sen simsiyah saçlarınla, ben de kumral.
Tes cheveux noirs et mes cheveux auburn.
KUMRAL, KAHVERENGİ GÖZLÜ, AÇIK TENLİ.
YEUX ET CHEVEUX MARRON, teint clair.
Hindi olursa, kumral görürüm.
La dinde, a une petite brune...
Kumral uzun boylu bir adamla evlenmek... ve San Francisco'da yaşamak isterdim.
Puis j'aimerais me marier avec un grand brun et habiter à San Francisco.
- Hangisi senin oğlun? - Kumral olan.
- Ton fils, c'est lequel des deux?
Kumral ve hafif tıknaz dememiş miydin?
T'avais parlé d'un châtain, robuste...
Sana benzeyen bir bebek tüm başını kaplayan kumral, kabarık saçlar her yeri yumuşacık.
Le bébé vous ressemblait. Il avait des cheveux bruns. Si doux...
Bahse girerim ki şu an esrarengiz kumral bir bayanla gizlice buluşmak için yoldadır.
Je vous parie qu'en ce moment même il se rend à un rendez-vous secret avec une brune mystérieuse.
Senin şu çok hızlı ve gizlice evlendiğin, apar topar Güney Pasifik'e kaçırmaya çalıştığın, kumral saçlı sarışın, Mary-Marnie'nin senin de hapse girmeye niyetin olmadığını ve bazı şeyleri düzeltmeye çalıştığını anlamam için kulak misafiri olmam gerekmezdi.
Cette Mary-Marnie que tu as épousée... et que tu as voulu cacher dans le Pacifique Sud... sans même vous avoir entendus parler de prison... je savais que tu avais un coup dur!
Kumral saçlarını onlarla donatırım.
Faire une couronne pour tes cheveux blonds
Kumral olan mı? "
La brune?
Kumral mı peki?
Auburn?
- Kim o kumral? Yeni mi?
- Qui est la brunette?
- Arabayı süren nasıl biriydi? - Kumral, uzun.
- Et l'homme au volant?
Diğer şahitlerin hepsi sürücü için kumral ve ince, dedi. Bu durumda iddia makamı Vanzetti'nin şoförün arkasında oturan kişi olabileceğini söyledi.
Tous ont décrit l'homme au volant comme étant blond et mince, au point qu'on vous a même suggéré de dire que Vanzetti "pouvait" être l'homme assis derrière le chauffeur.
Kumral, saç kahverengi, göz rengi kahverengi.
Teint clair, cheveux châtains, yeux marron.
Sarışın, kumral, uzun boylu, kısa, şişman, zayıf? - Âmâdır!
Blonde ou brune?
- Sarışın mı, kumral mı?
- Aveugle.
Kumral, ya kahretsin, kesin artık şunu!
- Brune. Merde, arrêtez.
Kumral saçlı mı? - Evet.
Cheveux clairs?
- Kumral olan mı?
La brune?
Yeni yetişkin, kumral saçlı?
Un peu brune. Environ 20 ans.
Sarışınım, kumralım.
Blonde, brune.
Kırmızı döpiyesli bir kumral. Çok güzel bir kadın.
Une brune, robe rouge, très mignonne.
Filmin adı "En sevdiğim kumral" mış.
Il était allé voir My Favorite Brunette.
Kumral olduğumu mu düşünüyorsunuz?
Cela vous semble brun?
Bir seferi iyi hatırlarım... Mavi gözlü kumral bir hatundu, kafası biraz bulanıktı, hatta sermestti.
Je me souviens une fois, une brune aux yeux bleus, légérement voilée, presque extatique
Kumral ve uzun boylu.
Brune, grande...
Anlattığın o kumral kadın.
La fille dont tu m'as parlé. La brune.
Kumral.
Brune.
Atletik, kumral, çapkın ve çenkingen, tam istediğiniz gibi, buda mı tesadüf?
Brune, athlétique, vicieuse et réservée. C'est une coïncidence?
Kumral.
Elle est brune.
Dokunmayacağın kumral kızdan.
De la brune que tu veux pas toucher.
1,85 boyunda, 80 kilo, kumral, kahverengi gözlü, sakallı.
1 m 85... 80 kg. Châtain, yeux marron... barbu.
Haynes, 1.85 boyunda, 85 kilo, kumral, silahli ve tehlikelidir.
Haynes, 1,85 m, 84 kg, cheveux bruns, sans doute armé et dangereux.
Kumral, 5'5 ", 105.
1m65... 48 Kg.
Senin kumral şaçlarını seviyorum.
J'aime ta chevelure brune.
Kumral saçlı.
Cheveux châtains.
Güzel, genç bir kumralın yanında yatıyorum.
Je dors aux côtés d'une charmante jeune brune.
Çok güzel kıvırcık kumral saçları olan biri.
De jolies boucles brunes en haut et en bas.
Ela gözler, koyu saç ve kumral ten istediniz.
Vous avez demandé : yeux noisettes, cheveux foncés et... peau claire.
- Kumral bölgeleri olan kestane rengi.
Ils sont châtains avec des reflets auburn.
Tek gördüğüm, sarışın, kumral ve esmerler.
Je vois des blondes, des rousses...
Bir-altmış beş, kumral, mavi gözlü.
1 m 75, cheveux bruns, yeux bleus.
Kumral saçlar ve kocaman mavi gözler.
Brune aux yeux bleus.
Uzun boylu, kumral ve yakışıklı bir adam görüyorum.
Mais si tu savais ce qui allait t'arriver... tu pourrais t'y préparer.
Kumral.
Elle a un pull rouge.
Sarışın, kumral, kızıI?
Blonde, brune, rousse?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]