Kötü bir zamanda mı geldim tradutor Francês
133 parallel translation
Kötü bir zamanda mı geldim?
Je viens peut-être à un mauvais moment.
- Hiç. - Kötü bir zamanda mı geldim? - Hayır sorun değil.
J'arrive au mauvais moment?
Kötü bir zamanda mı geldim?
- J'arrive au mauvais moment?
- Kötü bir zamanda mı geldim?
- Ce n'est pas le bon moment?
Kötü bir zamanda mı geldim?
Je tombe mal?
- Kötü bir zamanda mı geldim?
- Je vous dérange? - Pas du tout.
Kötü bir zamanda mı geldim?
Est-ce que j'arrive au mauvais moment?
Kötü bir zamanda mı geldim?
Je dérange?
Kötü bir zamanda mı geldim? Öyleyse hemen gide...
Parce qu'autrement, je peux...
Kötü bir zamanda mı geldim?
Je t'ai dérangée?
Kötü bir zamanda mı geldim?
Je te dérange?
Kötü bir zamanda mı geldim?
Tu t'amuses?
Merhaba, kötü bir zamanda mı geldim?
- Tu me rends folle! - Salut. - Je vous dérange?
Kötü bir zamanda mı geldim?
- Je vous dérange?
Pardon. Kötü bir zamanda mı geldim?
Désolé.
Kötü bir zamanda mı geldim?
- Je tombe mal? - Non, pas du tout.
Kötü bir zamanda mı geldim?
Je ne te dérange pas?
Kötü bir zamanda mı geldim?
Je suis venue au mauvais moment?
Kötü bir zamanda mı geldim? Zamanlaman daha iyi olamazdı.
- Vous ne pouviez pas tomber mieux.
- Kötü bir zamanda mı geldim...? - Hayır.
Je tombe mal?
- Kötü bir zamanda mı geldim?
Je dérange?
- Kötü bir zamanda mı geldim?
- C'est pas le bon moment.
Sizi aramıştım. Kötü bir zamanda mı geldim?
C'est un mauvais moment?
- kötü bir zamanda mı geldim?
- C'est pas le bon moment?
- Kötü bir zamanda mı geldim?
- J'arrive au mauvais moment?
Kötü bir zamanda mı geldim? Seninle konuşmam gerek.
C'est pas le bon moment mais il faut que je te parle.
- Kötü bir zamanda mı geldim?
Je vous dérange?
Kötü bir zamanda mı geldim?
Le moment est mal choisi?
Kötü bir zamanda mı geldim?
Je tombe au mauvais moment?
- Kötü bir zamanda mı geldim?
- Vous voulez que je revienne?
- Kötü bir zamanda mı geldim? - Hayır, girsene.
- J'arrive au mauvais moment?
Kötü bir zamanda mı geldim?
J'arrive au mauvais moment?
Kötü bir zamanda mı geldim?
C'est pas le moment?
Kötü bir zamanda mı geldim?
C'est pas le bon moment?
- Kötü bir zamanda mı geldim?
On tombe mal? Non.
Kötü bir zamanda mı geldim?
Je ne dérange pas, au moins?
- Kötü bir zamanda mı geldim yoksa?
Je tombe mal?
- Kötü bir zamanda mı geldim?
C'est un mauvais moment?
Kötü bir zamanda mı geldim?
Je vous dérange?
Bugün şanslı günüm. Büyük, kötü şehre geldim, Sadece bir doktor bulmadım, aynı zamanda güzel bir kadın buldum.
J'ai de la veine : dès que j'arrive, je rencontre un médecin, mais aussi une belle femme.
Merhaba, herhalde kötü bir zamanda geldim ama sadece bunu bırakacaktım... ama içeri bakınca seni gördüm.
Salut. Ce n'est peut-être pas le moment. Je t'ai aperçue, alors...
- Kötü bir zamanda mı geldim?
- Je tombe mal?
Kötü bir zamanda mı geldim?
- Non, le moment est parfait - Parfait pour...
Tatlım, yine kötü bir zamanda geldim değil mi?
Chérie! Je suis encore venu au mauvais moment, n'est-ce pas?
Kötü bir zamanda mı geldim?
A 1 km d'ici, notre fille est en train de dormir, confiante dans son lit. Kim...
Kötü bir zamanda mı geldim?
- Je tombe mal?
Sanırım kötü bir zamanda geldim.
Apparemment, je tombe mal.
Sanırım kötü bir zamanda geldim. Bunları şuraya bırakayım.
Vous savez, on dirait que je suis arrivée au mauvais moment, donc je vais laisser ça ici.
Sanırım kötü bir zamanda geldim.
Je pense que je suis venue à un mauvais moment.
Muhtemelen kötü bir zamanda geldim ama eve bırakılma hakkımı kullanmak istiyordum.
Je tombe peut-être mal, mais tu peux me ramener chez moi?
- Kusura bakma, aramalıydım. Kötü bir zamanda mı geldim.
J'aurais dû appeler.