English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ K ] / Kısmet

Kısmet tradutor Francês

293 parallel translation
Kısmet sanaymış, Dennis.
A toi de le faire, Dennis.
Beşi de kısmet bekliyor!
Cinq filles sans le sou!
"Pedro Espinosa'nın küçük kızı komik yüzü ve sıska bacakları olan - hala evlenmek için bir kısmet bulamadı mı?"
Carmen, la maigrichonne à la drôle de bouille... est-elle mariée?
Hayır. Ne yapalım, kısmet.
Non, c'est une prise de bec.
Şans kısmet, yüz falı...
Destinée, Divination, Chiromancie, Physiognomonie,
Kısmet.
Pour ça, Dieu s'en chargera!
Kısmet.
Le destin.
Olur da bir kısmet çıkarsa, evlenirim.
Si ça se présente...
Onun hayatını kaleme alan ve yöneten kader, kısmet yada her neyse, bana da bir rol vermiştide ondan.
Parques et Furies, qui ont écrit et réalisé sa courte et intense vie se sont chargées de cela.
Kısmet, kumda yazılıdır.
Le destin s'écrit dans le sable.
Güzel bir kısmet istiyorum, lütfen.
J'aimerais un bel avenir, s'il vous plaît.
Durga'ya da uygun bir kısmet çıkar.
Durga trouvera un bon mari.
İyi kısmet dediklerinizden.
Un excellent parti.
Dün yaşananlar her gün kısmet olmaz Rüya kadar güzeldi
Hier n'arrive pas tous les jours J'ai rencontré une fille jolie comme un cœur
Bu kısmet!
Le karma!
Kısmet.
Tu verras.
Sana bir kısmet var!
Vous avez une chance!
O kısmet, benim!
Cette chance, c'est moi!
Kısmet değilmiş demek. Ve bu adam birden karşına çıktı.
Et voici qu'il paraît, ce garçon.
Kısmet değilmiş demek.
et toujours pas de famille.
Kendini güzeI Griselda'mıza uygun bir kısmet mi sanıyorsun?
Honte à toi! Tu te trouves digne de notre Griselda? Tu n'es qu'un vagabond.
- Kısmet olmasın?
- Il n'a rien à voir là-dedans... et tu le sais!
- Kısmet filan değil, biliyorsun! Bir tanrıçaya yakışmayan bilinçli ve kötü niyetli bir hareket!
C'est un acte délibéré et cruel, indigne d'une déesse!
Ne zamandır seni arayayım diyordum, kısmet bugüneymiş.
J'ai souvent eu l'envie de t'appeler, mais là j'ai l'occasion.
Gallet! Ne kısmet ama!
Gallet, quel beau parti!
Sanırım kısmet değilmiş.
J'imagine que ce n'était pas censé arriver.
Burada belli miktar da rastlantısal kısmet de var.
C'est là qu'intervient une dose de hasard.
Gelişiniz çok büyük kısmet.
Votre arrivée ne saurait mieux tomber.
Kısmet meselesi.
Je l " ai grosse comme ça!
Ve evet, kısmet Bardolph'un düşmanı, ona somurtuyor. Çünkü o bir ateşkesi çaldı ve asılmalıdır.
Elle est l'ennemie de Bardolph et elle lui fait grise mine... car il a volé un ciboire... et doit être pendu.
Şu kısmet kurabiyelerine bir bakalım.
Jetons un oeil à ces fortune cookies.
Biliyor musunuz, Max çok iyi bir kısmet.
Max est un beau parti.
Kimin, kime kısmet olduğu nerden biliniyor?
Quand deux personnes sont faites l'une pour l'autre?
Ama sakinleşmek kısmet değilmiş.
Ce n'était pas dans les cartes.
İyi bir kısmet diye düşünüyordu.
A ses yeux, c'était un beau parti.
- Aslında kızımı getirecektim. O da oyunda yer almayı çok istiyordu da. Ama maalesef kısmet olmadı.
Peut être... j'aurais aimer venir avec ma fille, parce qu'elle aurait voulu participer, mais malheureusement, elle ne peut pas...
Şu Joseph Donnelly çok yakışıklı bir kısmet.
C'est un beau gibier, ce Donelly.
Tanrı size sağlık ve kısmet versin.
Au revoir. Que Dieu vous garde sain et sauf.
Kısmet işte. Hep yakışıklı gay adamlara aşık olurum.
Je tombe toujours amoureuse d'homosexuels.
Biliyor musun sanki kısmet gibiydi, ama değildi.
C'était la destinée sans l'être.
Ya o kısmet Jade ise ve ben onu bırakdıysam?
Si Jade était l'amour de ma vie et que je l'avais laissée partir?
Kısmet kuzeyde... "
L'almanach prévoyait :
- Dwayne çok iyi bir kısmet.
Dwayne! Un médecin! - Si intelligent!
Ama bu sefer sen, bize kısmet getirdin.
Mais cette fois, c'est notre jour
"K" kısmet demektir.
M pour monnaie
Ona karşı koymak için elimden gelenin en iyisini yapıyordum ama yemekte, kısmet kurabiyeleri kaçınılmaz sonu tahmin etti.
Je faisais de mon mieux pour lui résister, mais au dîner, les prédictions du gâteau chinois se firent terribles.
Kısmet Philip.
Des imprévus!
Savaşın getirdiği kısmet olmalı.
La fortune des armes.
Kısmet diye buna derim!
Le compte est bon.
Kısmet böyleymiş!
Du moment que tu restes, il promettra n'importe quoi.
- Kısmet.
Je suis entré par hasard.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]