English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ L ] / Lame

Lame tradutor Francês

2,818 parallel translation
- 10'luk neşter.
- Lame de 10.
Büyük büyük büyükannen Hilda bu hançerle bir rotznasig carcaju doğramıştı.
Ton arrière arrière grand-mère Hilda, avec cette lame castré un rotznasig carcaju.
Sanayi tipi bıçakla iki eli de bileğinin 5 cm uzağından kesilmiş.
Les deux mains amputées 5 centimètres approximativement du poignet par une lame de l'usine.
Tüm diyarlardaki en güçlü kılıç.
C'est la lame la plus puissante du royaume.
- Hayır, var. Özenle seçilmiş çanlarım, düdüklerim çelikten iskelem veya lame pantolonum olduğunda en iyi icralarımı yapıyorum.
Tu sais que je suis pas au top si j'ai pas mes cloches, mes sifflets, mon échafaudage ou mon pantalon doré.
Mesaj Neil Lane'den.
C'est un message de Neil Lame.
Teflon kaplamalı titanyum ok ucu, kemiği delip geçmesi için tırtıklı yapılmış.
Lame de titane recouverte de téflon dentelée pour briser l'os.
Aman bıçağa dokunma. Yanarsın.
Touche pas la lame, c'est chaud.
Ama eski bir bıçaktan öldürücü bir silah yaptım.
Mais je t'ai fabriqué une lame avec un vieux couteau.
Yangjae-dong'lu jilet?
La lame de rasoir de Yangjae Dong.
Jilet mi?
Lame de rasoir?
Çok şakacısın "Castel-lame-o."
Et sur toi hein, "castel-lame-o"
Bıçak direkt kalbine isabet etmiş.
La lame a traversé son coeur.
Çakını bile, Jethro.
Aiguise ta lame.
15'lik neşter rica edeyim.
Lame de 15, s'il vous plait.
Jilet gibi keskin 27 cm...
J'ai un 25 cm tranchant comme une lame de rasoir. Ok. Ok, je vois.
-... paslanmaz çelik...
Lame en acier
Ne çeşit bir bıçak kullanmış?
Ils n'ont pas été fait avec une lame droite ordinaire.
Kılıcın Mordred.
Ta lame, Mordred.
Hayır, Arthur'a saplanan kılıç sıradan bir kılıç değilmiş.
Non, la lame qui a touché Arthur n'est pas ordinaire.
Ben bir Yüksek Rahibeyim. İnsan yapımı kılıçlar beni öldüremez.
Je suis une Grande Prêtresse, aucune lame de mortel ne peut me tuer.
Bu insan yapımı bir kılıç değil zaten.
Ce n'est pas une lame de mortel.
Şu bıçağa bir bak, çok harika.
Regarde la lame de ce couteau!
Kılıç ustası.
Fine lame.
- Evet, tutulan kısmı ve ucu.
- Ok, la lame et la proue.
Bunlardan daha iyi kılıçlar bulamazsın.
Vous ne pouvez rêver d'une meilleure lame.
- Bu kılıç Elfler tarafından dövülmüş. Yani yakınlarda ork veya troller varsa mavi mavi parlar.
Bilbon, il s'agit d'une lame elfique, ce qui veut dire qu'elle émet une lueur bleue quand des orcs ou des gobelins sont dans les parages.
Batının Yüksek Elfleri tarafından dövülmüş ünlü bir kılıçtır.
Une lame renommée forgée par les hauts-elfes de l'Ouest.
Bir Morgul bıçağı.
Une lame de Morgul.
Bu kılıcın Angmar'ın mezarından geldiğine dair bir kanıtın var mı?
Quelle preuve avons-nous que cette lame était dans la tombe du Roi sorcier d'Angmar?
Geçmiş günlerden bir hançer bulundu,
Une lame d'un autre âge a été trouvée.
Morgul bıçağının bilmecesi çözülmeli.
L'énigme de la lame de Morgul doit être résolue.
Elf kılıcı var, fakat elf değil.
Ça a une lame elfique mais ce n'est pas un elfe.
Isırıkçı. O kılıç binlerce kelle uçurdu.
La Mordeuse, la lame qui a tranché un millier de têtes!
Bu eski bir Elf kılıcı.
C'est une ancienne lame elfique.
Hiçbir kılıç zırhımı delemez.
Nulle lame ne peut me transpercer.
Al kılıcı Kai.
Prends la lame, Kai.
İşimi sağlama almak istiyorsam elimi içeride döndürürüm.
Mais je recourbe la lame pour être certain de l'atteindre.
- O parlak kılıçla.
Cette jolie lame.
O gömdüğün bıçak benim için miydi?
Cette lame que tu avais enterrée, c'était pour moi?
Bu yeni bıçakların kılıcı değil, Ama efsaneler onun kendine güveniyle yaratılır.
Ce n'est pas de la taille de la lame du jeune filou, mais de la façon dont il l'utilise que les légendes sont faites.
Snake Eyes Adaletin Kılıcı'nı hak ettin.
Snake Eyes, tu as gagné la Lame de la Justice.
Yoksa kulacımın acı tadına bakarsınız!
Ou vous pourrez goûter le tranchant de ma lame.
O zmaan bu duruma ilacın yok ise bu bıçağı kutsa ve bende namusumu yaşamıma takas edeyim
Donc béni cette lame, sauf si tu as un remède, Et j'echangerais mon honneur pour ma vie
Bıçağını çekiyor ve cüzdanımda ne varsa alıp gidiyor.. $ 27'ımı aldı
Il sort une lame, et dit qu'il veut m'emprunter ce que j'ai dans mon portefeuille.
Seninle anneni bağlayan göbek bağını kesmek için kullanıldı.
C'est sa lame qui a coupé le cordon ombilical qui te reliait à ta mère.
Sana annenle seni ayıran buçağı veremesemde... Al bunu.
Même si tu ne peux pas recevoir la lame qui t'a séparé de ta mère, prends-le.
Bıçağı çevir ve kes.
Tu tournes la lame et tu entailles.
Seramik bıçak ağzı.
Lame en céramique.
Jilet mi?
Une lame?
- Tutulan kısmı ve ucu.
La lame et la proue.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]