Latte tradutor Francês
784 parallel translation
Karamel ve krem şantili soya sütlü latte alabilir miyim?
Je peux avoir un latte soja avec caramel et de la crème fouettée?
Aynı zamanda geri getirmek için lattesini alana kadar vaktimiz olduğunu gösteriyor.
Oui, ce qui veut aussi dire que nous avons jusqu'à la fin de son latté pour le remettre à bord.
Dişlerini kır, canlarını yak!
Latte-les dans les dents, là où ça fait mal!
İsterseniz taşaklarıma tekmeyi basın, çünkü ben de size aynısı yaparım!
Et ne me mens pas. Latte-moi les couilles si tu veux, j'en ferai autant!
Ve hâlâ adice davranmaya devam ediyorsa,... işte o zaman, geri çekilip tekmeyi basın.
S'il se montre toujours collant, vous pouvez reculer et... le coup de latte.
Espresso, duble espresso, kapuçino, duble kapuçino latte, duble latte, Yemen kahvesi, duble Yemen kahvesi sütlü kahve, macchiato, duble macchiato caffe bianco, ya da yerli kahve.
Espresso, double, cappuccino, double, café au lait, double, moka, double, caffè con panna, macchiato, double, caffè bianco ou mélange maison?
Diğerini de kırdı.
Virée à coups de latte.
Güneye bakan pencereler.
Home Sweet Home. File-lui un coup de latte!
Ben senden kremasız, sütlü bir kahve istedim, seni embesil!
J'ai dit un déca "latte", espèce d'incapable!
Buraya bir espresso ve latte alabilir miyim, lütfen?
Je peux avoir un expresso et un lait chaud?
Latte, Chandler'ın Ve buzlu çayda Monica'nın.
Lait chaud... et un thé glacé.
Eh işte. Biri dirseğini gözüne soktuğu ya da demir ökçeleri kasıklarına girdiği zamanlar hariç.
Ca peut aller sauf quand tu prends un coude dans l'oeil ou un coup de latte dans les couilles
- Sen iyi misin? - Orospu çocuğu beni itti.
Ce con m'a foutu un coup de latte.
- Tek istediğimiz iki sütlü kahve.
- Deux cafés latte.
Arkadaşım ve ben sinemaya gidiyorduk ve ekspreso kahve almak için durakladık.
AVOCAT En allant au ciné, on s'est arrêtés prendre un caffe latte.
Suzy, senden Java World'a gitmeni istiyorum. Ve bana kapağı olan bir ekspreso al.
Susan, allez à la boutique Java World et rapportez-moi un caffe latte avec couvercle.
Kendime bir ekspreso alacağım.
Je veux un caffe latte gratuit.
Ekspresoya sınır koyamazsınız.
Caffe latte à volonté!
Biraz ekspreso alıyorum diye surat yapıyorlar bana.
Ils râlent pour deux caffe latte.
— Bir kahve daha mı? — Evet, inansan iyi olur.
- Encore un caffe latte?
Bu ekspreso kahve olayını kim başlattı sanıyorsun?
Devine qui a lancé celle du caffe latte?
Ekspresonu bitirsen iyi olur.
Finis ton caffe latte.
Gömleğinde ekspreso mu saklıyorsun?
Vous avez caché un caffe latte sous votre chemise?
Dükkana uğrayıp bir kahve içsene.
Passez prendre un café latte au magasin.
Bir kahve alıp birbirlerine bakıyorlar.
Ils s'achètent un truc latte et ils se regardent.
Balıkyemi azıcık düşünmüş... sonra verandadaki gevşek tahtalardan birini kaldırıp... aşağıya seslenmiş.
Pedzouille réfléchit un peu. Puis il soulève une latte du plancher de la véranda... et il crie :
Bi bakalım eğer doğru hatırlıyorsam. Bu yarım kafeinli, duble, fındık ezmeli şişmanlatmayan, köpüksüz, ekstra sıcak-sütlü ( latte ), doğru mu?
Je vous apporte donc... un double mi-déca, mi-café, légèrement noiseté... écrémé, sans mousse, fouetté, super-brûlant, avec du lait.
Al, bir vuruş.
Tire une latte.
Latte'niz. Cappucino'nuz.
Un café au lait et un cappuccino.
Yumoş'un kanını kullanamazsınız! Bunu yaparsanız, taşaklarınızı tekmelerim!
Faites ça et je vous latte les couilles.
Duble late alabilir miyim?
Tu peux me faire un double café latte?
Şimdi bisikletini ödünç alabilir miyim?
Prête-le moi ou je te latte les couilles et je le vole.
Evet, şimdi ben taşaklarına bir tekme atmadan defol git!
Dégage ou je te latte les couilles!
Daha fazla şeker ve çocukların sevdiği diğer şeyler, ve sadece çifte latte kadar kafeini var.
Bien sucré, avec de la crème et autant de caféine que dans un express serré.
Taşaklarına vurabildiğim kadar ser vuracağım. Sonra sen benim taşaklarıma vurabildiğin kadar sert vuracaksın.
D'abord je vous latte les couilles, après c'est votre tour.
Bunu benden bir kez daha istersen, sana bir kafa atarım. "
"Alors me le demande plus ou je te latte les couilles." Amen!
Yağsız latte.
Un café au lait.
Kapat o lanet çeneni Yoksa senin taşaklarına sağlam tekme basacağım.
Ferme ta gueule, bordel! Ou je vais t'filer un coup d'latte dans les couilles!
Sen daha penisini yerinden çıkartıp nasıl kullanacağını bile bilmiyorsun.
Rengaine ta latte tant que tu ne sais pas la manier.
Operasyon Latte Fırtınası. Başla!
Opération tonnerre-cappuccino.
- Kes onu tekmelemeyi!
- Arrête les coups de latte.
- Bir fincan latte, bir dilim limon,...
- Avec du lait, une rondelle de citron,
Asla, benim küçük, köpüklü latte'm.
Jamais, ma petite crème.
Latte isteyen var mı?
Un crème? C'est moi qui offre.
- Duble vanilyalı latte.
- Un double crème à la vanille.
Büyük boy duble vanilyalı latte.
Un double grand crème à la vanille.
Kahvemi tutan çocuk nereye kayboldu?
Où est ce gamin avec mon café latte?
Bu homo da ben yerdeyken beni tekmeledi! - Kalk!
Et ce pédé m'a latté les côtes quand j'étais à terre.
Şu robotu yapan yetişkinlere kardeşimin çektiği acıyı ve öfkemi göstermek isterdim!
Je vais leur faire connaître leur douleur à ceux qu'ont construit c't'engin et on latté ma frangine!
Eric, canişkoom!
Je lui dis, "ta gueule ou je te latte les couilles."
Fakat o üçgeni bana geri vermedi. Böylece ben de onun takımlarını tekmeledim ve o da Nancy Kerrigan gibi bağırdı.
Il me l'a pas rendu alors je l'ai latté et il a pleuré comme Nancy Karrigan.