Lazar tradutor Francês
161 parallel translation
Lazar'ın dirilişini hatırlıyor musun?
La résurrection de Lazare?
Sana Lazar'ın dirilişini okumamı ister miydin?
Je vous lis Ia résurrection de Lazare?
Lazar'ın, altında gömülü olduğu taş.
Où était enterré Lazare.
" Ve Lazar'ın kız kardeşi Martha dedi ki :
" Marthe, sa soeur, dit :
'Lazar, dışarı çık.'"Ve ölü dışarı çıktı."
"'L ève-toi et marche! 'Et Ie mort sortit. "
Oh, Doktor Lazar. Günaydın, günaydın.
Bonjour, Dr Lazar.
Peki, ormanın içine yaptığın yolculuk bu sefer nasıldı Lazar?
Comment s'est passé votre voyage dans la jungle?
- Ben sizi yine de ikna ederim Lazar.
Je vous convaincrai.
Doktor Lazar.
Dr Lazar!
Bugandi'ye vardığımız zaman yapacağım ilk şey, Doktor Lazar'ı bulmak.
Avant toute chose, je veux trouver le Dr Lazar.
Lazar yetenekli adam, fakat bazen dikkatsiz.
Compétent mais parfois négligent.
- Lazar, bu görevi kabul etmeli.
Il faut qu'il accepte ce poste au Bugandi.
- Leopar adamlarla büyük savaş. - Lazar, bizi öldürmeye çalıştı.
On s'est battus.
Lazar ve ölü leopar çocuk mağarada.
Lazar est avec eux dans la grotte.
Lazar bir katil mi? Herkes çıldırdı mı?
Lazar serait un assassin?
Selamlar, Lord Lazar!
Dieu te garde, mon seigneur Lazare!
Kim bu lord Lazar?
Dis-moi, qui est-il, le seigneur Lazare?
Oboriste'deki komşuya ziyaretle ilgili olarak... Lazar'ın kızının öğrendikleri.
Les habitants d'Oboriste assistent à la venue de leur voisin, et comment la fille du seigneur Lazare perçoit le monde.
Ortaya çık, Lazar.
Sors de ton trou, Lazare. Sors de ton trou.
Lazar bunun bedelini ödeyecek.
Lazare nous le paiera.
Lazar'ın itleri kendi osuruklarından korkuyor!
Ces quelques chiens de Lazare, affolés par le bruit de leurs propres pets.
Lazar'ın yeri yolunun üzerinde.
Tu vas tomber dans les griffes du capitaine.
Lazar'ı diri istiyorum!
Et ramène-moi Lazare vivant!
Ben iyi bir sülaleden geliyorum, Lord Lazar.
Je suis un noble, seigneur Lazare.
- Ama Lazar'ı burada bırakın!
Mais laisse-nous Lazare!
Lazar, Yüzbaşı'nın ormanda peşlerine düştüğü... komşuları hakkındaki endişelerinden nasıl kurtuldu — ve kızını çeyiz bile hazırlamadan nasıl uzağa verdi.
Débarrassé du voisin que le capitaine pourchassait à travers les bois, monseigneur Lazare marie sa fille, sans aucune dot.
Lord Lazar...
Maître Lazare.
Rab benim hesabı görmeme müsaade etti, Lazar.
Je peux payer ma dette, Lazare.
Marketa... Lazar'ın kızı, Kozlik'in oğlu Mikolas'ı, tek sadık kocan olarak kabul ediyor musun?
Markéta, fille de Lazare, acceptes-tu Nicolas, fils du Bouc, pour seul et légitime époux?
Kozlik'in oğlu Mikolas, sen de Lazar'ın kızı Marketa'yı kabul ediyor musun?
Nicolas, fils du Bouc, acceptes-tu Markéta, fille de Lazare?
Kasap Lazar Wolf hakkında. İyi bir adam.
C'est au sujet de Lazare Wolf, le boucher.
Lazar'ı sevmiyor.
Il n'aime pas Lazare.
Lazar onunla evlenmez.
Comme ça, il ne l'épousera pas!
Çünkü, ücretim hariç, Lazar'ın nasıl olsa ödeyeceği var. İnsanları mutlu etmek beni tatmin ediyor.
À part ma note, que Lazare me réglera, je prends un grand plaisir à rendre les gens heureux.
- Lazar Wolf seni görmek istiyor.
Lazare Wolf veut te voir.
Lazar Wolf evde mi?
Rav Lazare Wolf est-il là?
Lazar Wolf evde mi?
Rav Lazare Wolf est-il chez lui?
Lazar Bey, neden söz ediyorsun?
Rav Lazare, mais de quoi parlez-vous?
Lazar Wolf...
Lazare Wolf...
Lazar Wolf'u gördün mü?
As-tu vu Lazare Wolf?
Lazar Wolf'la konuştun mu? - Ne oldu?
Tu as parlé avec Lazare Wolf?
Lazar'ı gördün mü?
Tu as vu Lazare?
Lazar Wolf seni istemeye geldi.
Lazare Wolf a demandé ta main.
Az önce, Lazar Wolf'un ilk karısı burada duruyordu.
la première femme de Lazare Wolf. Elle était là, tout de suite.
Lazar Wolf adında...
Grand-Maman, Son nom est Lazare Wolf.
Lazar'ın kalbi.
Cœur de Lazar.
- Bizi kaçırdı.
C'est Lazar.
- Lazar alçağı!
Cette canaille de Lazare.
Lazar'ı istedim.
C'est Lazare que je voulais.
Lazar'ın konuşmasına izin ver.
Lazare lui parlera lui-même, et il le convaincra.
Lazar Wolf'a...
À Lazare Wolf.