Lighthouse tradutor Francês
56 parallel translation
... ve deniz feneri All-Stars.
Et ses vedettes du Lighthouse.
Lighthouse Vakfı'na bağış yapmak ister misiniz?
Feriez-vous un don pour The Lighthouse?
Merhaba, Lighthouse'a bağış yapmak ister misiniz?
- Non, merci. Bonjour, quelle magnifique journée! Feriez-vous un don pour The Lighthouse?
Alo, şerif? Ben fener kulesindeyim ve bir cinayet ihbarında bulunacağım.
Allô shérif, je suis au vieux Lighthouse Lounge... je veux signaler un meurtre.
Partridge Family'den, "Doesn't Somebody Want To Be Wanted" ve sonrasında da Edison Lighthouse'dan, "Love Grows Where My Rosemary Goes" u dinlediniz. K-Billy'nin, "70'lerin Süper Şarkıları" devam ediyor.
C'était "Doesn't Somebody Want To Be Wanted" des Partridge, suivi de "Love Grows Where My Rosemary Goes" par Edison Lighthouse et le programme de K-Billy, le super son des années 70 va de l'avant.
McKinney Caddesi'nde. Lighthouse Oteli.
C'est sur la rue McKinney, l'hôtel "Lighthouse".
Bir akşam, onun Deniz Feneri Noktasında ki evinde çıkan yangın... yüzünde korkunç derecede yara izi bıraktı.
Une nuit, un incendie éclata chez elle, à Lighthouse Point... ce qui la laissa complètement défigurée.
From a lighthouse in Bar Harbor To a bridge called Golden Gate
Depuis un phare de Bar Harbor Jusqu'à un pont du nom de Golden Gate
LIGHTHOUSE MISYONU EVSİZLER YURDU Çocuğu hatırlıyorum.
MISSION DU PHARE REFUGE POUR SANS-ABRI je me rappelle de ce garçon.
Evliliğime yaptığını Deniz Feneri'ne yapamayacak.
Non. Elle ne fera pas au Lighthouse ce qu'elle a fait à mon mariage.
Deniz Feneri, o insanları geri getirmek için bir şans olabilir.
Le Lighthouse pourrait être notre chance de ramener ces gens ici.
Deniz Feneri'nin bile, "Dük" ü geri getirebileceğini sanmam.
Je ne pense quand même pas que le Lighthouse puisse ramener le duc.
Fener Kulesi bu gece sonsuza kadar kapanıyor.
Le Lighthouse ferme définitivement ce soir.
Önce Fener Kulesi Newport'u terkediyor. Sonra da ben.
D'abord le Lighthouse quitte Newport, ensuite c'est moi.
Bir hostes pozisyonunun boş olduğunu duydum The Balboa Lighthouse'u aramalısın
En fait, il y a un poste d'hôtesse de libre. Au Balboa Lighthouse.
- Fener Kulesi, onun elindeki tek şey.
- Le Lighthouse, c'est tout ce qu'il a.
Bu sabah, baban ve Sandy'den, Balboa Fener Kulesi'ni birkaç milyona almayı teklif ettim.
Ce matin j'ai proposé d'acheter le Balboa Lighthouse à Jimmy et Sandy pour plusieurs millions de dollars.
- Helikopter nerede? - Lighthouse Park'ında.
- Où est l'hélicoptère?
Görüşmeler esnasında kod adı Deniz feneri olacak.
Son nom de code est Lighthouse.
Kod adı Deniz feneri. Deniz Feneri'nin kimliğini doğrula.
Nom de code Lighthouse.
Eğer bu bilgi sızarsa, Deniz feneri iptal etmek zorunda kalacak. Bu yüzden onu içeri alıyorum.
Si ça sort, Lighthouse devra annuler, alors je vais la chercher.
Yine de Deniz feneri uçaktayken, umutlu olmamak elimde değil, Harry.
Cependant, avec Lighthouse, j'en ai, Harry.
Deniz feneri geldiği için, bu sefer gerçekten biraz umut olduğunu hissediyor.
Il sent que la venue de Lighthouse apporte un peu d'espoir.
Onları kimin gönderdiğini belirleyebilir misin?
"Lighthouse préside les débats."
Onun geleceğinden haberleri var.
C'est l'itinéraire de Lighthouse.
Beth, bu bir suikast girişimi. Hedef Deniz feneri.
Ils vont essayer de tuer Lighthouse.
- Deniz Feneri'ne bir saldırı mı?
Une attaque sur Lighthouse?
Araştırdığımız tehdidin Deniz fenerine yönelik bir suikast girişimi olduğu onaylandı.
On a confirmation d'une tentative d'assassinat sur Lighthouse.
CIA mutlu değil, fakat Deniz feneri bu görüşmelerin gerçekleşmesi için her şeyi göze alıyor.
La CIA n'en est pas enchantée, mais Lighthouse veut continuer.
Deniz Feneri, bir Müslüman tarafından öldürülürse,... bu halkım için acı verici sonuçlara yol açacaktır.
- Lighthouse tué par un musulman. Partout dans le monde, mon peuple en subirait les conséquences.
Ve Deniz feneri yine de gelecek mi?
- Lighthouse vient quand même?
Deniz fenerini otelin arka tarafına yönlendirin.
Emmenez Lighthouse derrière l'hôtel.
Deniz feneri arka taraftan geliyor.
Lighthouse entre par-derrière.
Binanın önünde kargaşa yaratacaktı, böylece bizi Deniz fenerini binaya arka taraftan sokmaya zorlayacaktı.
Créer le chaos pour nous forcer à emmener Lighthouse à l'arrière.
İkinci bir suikastçı olabilir, Deniz fenerini buradan dışarı çıkarın.
Il peut y avoir un second assassin. Évacue Lighthouse.
Deniz feneri gitti.
Lighthouse est parti.
Annem öldüğünden beri Lighthouse Bakım Evi'nde kalıyor.
Il est à la maison de retraite The Lighthouse depuis la mort de maman.
Deniz feneri mi? - Evet.
"Lighthouse"?
Bir deniz feneri mi var?
Il y a un "lighthouse"?
Yani. Bir deniz feneri var.
Donc, il y a un "lighthouse"?
- Deniz feneri mi?
"Lighthouse"?
Deniz feneri.
"Lighthouse"?
Bir deniz feneri mi varmış?
Il y a un "lighthouse"?
Deniz feneri nedir?
C'est quoi, un "lighthouse"?
Deniz feneri nedir?
C'est quoi, "lighthouse"?
The Lighthouse Rock Inn.
Ces éclairages gèrent.
Tamam. Bayhead yakınlarında, Lighthouse Rock Inn var.
Ok, il y a une auberge dans un phare sur un rocher près de Bayhead.
Adres 1281 Lighthouse sokağı.
Je suis à Lighthouse, n ° 1281.
Sen Fener Kulesi'nde asıIdın.
Toi, tu restes au Lighthouse.
- Vay canına!
♪ of a lighthouse ♪
Çeviri : nazo82 İyi seyirler. HIMYM 9. Sezon, 8.
How I Met Your Mother 9x08 The Lighthouse Original Air Date on November 4, 2013