English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ L ] / Liler

Liler tradutor Francês

180 parallel translation
Riga'lılar ve Hanseatic'liler İngiliz gemilerinin yolunu bir kere daha kestiler.
A nouveau les Livoniens et la Hanse ont arrêté les navires anglais.
Yeni e v liler.
Les nouveaux mariés.
Majesteleri, Sorun Israil'liler.
- Des lsraélites.
İsrail'liler sizi suçlayacaklar.
On t " accusera de la défaite.
- Yine İsrail'liler.
- Les Israélites.
Tennessee'liler, kavga etmekten çekinmezler ama konuşma dinlemeyi sevmezler.
Les hommes du Tennessee ne détestent pas se battre... mais ils n'aiment pas beaucoup écouter des discours.
Adres ; Davy Crockett ve onunla birlikte olan Tennessee'liler.
Elle est adressée à Davy Crockett et aux hommes qui l'accompagnent.
Benim, size anlatmak istediğim, Teksaslıların içinde bulunduğu zor durum. Acaba Santa Anna bize mektup yazsaydı Tennessee'liler hakkında ne düşünürdü?
Je cherchais comment vous parler de ce bal populaire texan... et j'imaginais ce que Santa Anna dirait aux gens du Tennessee... s'il avait la chance de le faire.
Efendim! Tennessee'liler.
Les hommes du Tennessee.
İyi savaşçıdır, cesur Tennessee'liler.
Ce sont des tireurs d'élite.
Tennessee'liler Nell, 23 kişi,... çok uzaktan geldiler.
Les gars du Tennessee, Nell... 23, tous de chez nous.
Aeétes ve Colchis'liler...
Antès et les Colchidiens!
Çünkü, Cambridgetown'lıların kullandıkları harfleri... Cambridge'liler de kullanıyordu.
Ainsi les lettres adressées à une personne de Cambridgetown allaient à une autre personne de Cambridge.
Cezayir'liler, ülkenizi kurtarmak ve onun özgürlüğünü kurmak sizin görevinizdir.
Algérien, notre devoir est de sauver ton Pays et de lui rendre la liberté.
Bacaklar ve 8'liler.
Deux valets... et deux huit.
Bakın, Binbaşı. Biz Hobsonville'liler dürüst ve çalışkan insanlarız.
Ici à Hobsonville, nous sommes des gens honnêtes et travailleurs.
Detroit'liler.
Des types de Detroit...
Çoğu Missouri'liler üzüldüler.
Les gens du Missouri en furent bouleversés.
Batı Egg'liler.
Des gens de West Egg.
Bununla birlikte, biz İsveç'liler tarafsız olarak... ee..
Par contre, étant donné que nous, les Suisses, sommes neutres -
Biz Minas Tirith'liler güç peşinde koşmayız. Kendimizi savunacak gücümüz olsun yeter.
Nous ne désirons pas le pouvoir mais la force de nous défendre.
Pharisee'liler Sadducee'lilerden ayrı!
Les Pharisiens séparés des Saducéens.
70'liler için asla korku yok
- Saluez 70 d'un hourra
70'liler birlikte coşun
- Affrontez le monde bravement, 70
Brooklyn'liler Kulübü şimdi de Muhteşem Sandy'yı sunmaktan sevinç duyar.
Le club des Boys de Brooklyn est heureux de vous présenter... l'incroyable Sandy.
Yolda başka KGB'liler de olacak.
Il y aura d'autres agents du KGB.
Uçak için görevlendirilen KGB'liler.
C'est le KGB, chargé de l'avion.
Altın 80'liler Kulübü.
C'est un club du quatrième âge.
Bazı insanlar Hawaii'liler tarafından öldürüldüğünü söylüyorlar.
On dit qu'il a été tué par le peuple d'Hawaii.
Siz GENETİX'liler bu sürekli geç ziyaretlerinizle fazla laubali olmuyor musunuz?
Vous, de Genetix, n'en faites pas trop avec toutes ces visites?
- Vaudeville'liler gerçekten şanslı. - Gerçekten öyleler.
Ces vieux artistes de variété ont de la chance.
- Hiç mi? Melmac'liler amaç edinmezler Willy.
- Tu as déjà sauté en parachute?
Herşeyi eski CİA'liler planlıyor.
Tout est organisé par des anciens de la C.I.A.
Çin'liler bunu gibi odalarda saklanırdı.
Les Chinois se cachaient dans ces pièces.
İspanyol kökenli Napoli'liler hep böyledir.
C'est typique des Napolitains avec des origines espagnoles.
Siz Napoli'liler.
Vous, les Napolitains.
Bu sabah Massachusetts'liler geldi.
Les hommes du Massachusetts sont passés ce matin :
Çünkü, Cambridgetown'lıların kullandıkları harfleri... Cambridge'liler de kullanıyordu.
Ainsi les lettres adressées à une personne dans Cambridgetown allaient à une autre personne dans Cambridge.
Eski Hawaii'liler genellikle zencefil otunun yatıştırıcı özelliğini kullanırlardı böylece kafa karışıklıklarından oluşan acıyı dindireceklerdi ki aslında bütün bunlar cinsel kaynaklıydı.
Là-bas, les anciens se servaient de la racine du gingembre pour calmer les douleurs de troubles profonds, qui sont le plus souvent d'ordre sexuel.
Eski Hawaii'liler genellikle zencefil otunun yatıştırıcı özelliğini kullanırlardı böylece kafa karışıklıklarından oluşan acıyı dindireceklerdi ki aslında bütün bunlar cinsel kaynaklıydı.
Dans l'antiquité, les hawaïens utilisaient souvent la racine de gingembre pour calmer les désordres psychiques, qui étaient, la plupart du temps, sexuels.
Çizik T'liler yakaladı o da dövdü.
Little Bill... l'a battu.
Alicudi'de sadece Alicudi'liler gibi düşünenler hoş karşılanır.
Et Alicudi n'accueille que ceux qui pensent comme elle.
Sonra bütün kulübeler boşaldı. Eski Yankee'liler ile kamptakiler arasında karmaşa çıktı.
S'ensuit une dispute opposant les gars du camp aux vétérans des Yankees.
İsrail'liler mi?
Des Israéliens?
Üzerinde şöyle yazıyordu "88'liler fark yaratır"
Il disait "Classe 88. Une belle différence."
NEB'liler, iş adamlarıdır. Çıkarlarına uygun düşmedikçe asla ateşkes teklif etmezlerdi.
Les NBE sont des hommes d'affaires.
Ama Hammersville'liler aradıklarının klarnet çalan biri olduğunu biliyorlarmış.
Mais les gars de Hammersville cherchaient un clarinettiste.
Szeged'liler.
Ceux de Szeged.
- Vaudeville'liler.
- Des artistes de variété.
Ve New Jersey'liler Phil.
Ils sont du New Jersey.
Onlardan haberim yok çünkü onlar buralı değiller, Köker'liler.
Ils sont de Koker.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]