English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ L ] / Lindo

Lindo tradutor Francês

70 parallel translation
Şu eski şarkıyı bilir misin? Cieto Lindo?
Vous connaissez ce vieil air, "Cielto Lindo..."?
- Lindo markasını bir deneyin. - Lindo?
Essayez la marque Lindo.
Kahve de ithal edilenlerin arasında, bu bir anlam ifade etmeyebilir, ama Lindo marka kahveyi çok yüksek fiyattan alıyordu.
Il importait, entre autres, du café. Ce qui en soi n'implique rien, mais il le payait un peu cher, son café.
- Lindo Kahve'nin müşterisiydi.
Un client des cafés Lindo.
- Lindo Kahve'nin bir sürü müşterisi var.
Lindo en a beaucoup.
Bizi Lindo Kahve'nin fabrikasından al.
Passe nous prendre à la torréfaction Lindo.
Sanırım Bayan Sally Lindall'la görüşüyorum. Kredi kartını... -... kullanmaya yetkili kişi değil mi?
Vous devez etre Mlle Lindo, utilisateur autorise de sa carte de credit de la First Bank.
Adı El Lindo.
Ça s'appelle El Lindo.
- El Lindo.
- El Lindo.
Delroy Lindo!
Delroy Lindo! *
Lindo Park suikastçilerinden.
Il fait partie des Lindo Park Assassins.
Bence çok yakışıklı olmuşsun, artistim benim.
Tu es très beau, lindo.
Gary Sunshine, Drew Lindo... Vay be, Tony Barton!
Gary Sunshine, Drew Lindo, et Tony Barton.
Cielito Lindo'yu biliyor musunuz?
- Vous... connaissez "Cielito Lindo"?
Benim dilimde bunun anlamı "ateşli".
Lindo? Dans ma langue, ça veut dire sexy.
Salla çizgiyi, sevimli şey.
Tant pis, Lindo.
Hastalarımla meşguldüm. İşimi bitirdiğimde de çok yorgundum.
Lindo, j'ai eu beaucoup de patients, et en rentrant, j'étais tan cansada.
Canım, benden bu kadar.
Lindo, c'est fini.
- Zıplıyorum deli, zıplıyorum.
- Je me jette à l'eau, lindo. - Et pas qu'un peu.
Lindo.
Du beau.
- Lindo.
- Super.
Brice ve ben, Lindo Caddesindeki evin ilanını birlikte vermiştik.
Brice et moi avions une liste... pour cette maison sur Lindo Street.
Bay Solomon Lindo burada.
Voici M. Solomon Lindo.
Londra'dan tüm o yolu benim çividimi derecelendirmek için geldi. Ondan Bay Lindo'nun hepinize soracağı bazı sorular olabilir.
Là, il est venu de Londres pour évaluer mon indigo et M. Lindo pourrait avoir quelques questions pour vous tous, donc ne soyez pas timides exprimez-vous.
Meena neden Bayan Lindo'ya eşlik etmiyorsun?
Meena, occupe-toi de Mme Lindo.
- Hiçbir fikrim yok. - Peki Bay Lindo'nun?
- Je ne sais pas - et M. Lindo?
- Hoşlanıyorum Bay Lindo.
Ça me va bien, M. Lindo.
- Sen bekle, hemen geleceğim. - Hayır, hayır Bayan Lindo.
- Attendez ici, j'en ai pour une minute.
- Bayan Lindo.
Mme Lindo?
Sizi görmek güzeldi Bayan Lindo.
- Bonne journée à vous, Mme Lindo.
Bay King bir sorum var da bir saniyeniz var mı acaba?
- M. King, avez-vous un moment pour une petite question? Qu'est-ce que c'est, Mme Lindo?
Burada olduğunuzu kocanız biliyor mu Bayan Lindo?
- Est-ce que votre mari sait que vous êtes là, Mme Lindo.
İyi günler Bayan Lindo.
- Merci, Mr King. Bonjour à vous, Mrs Lindo.
Bay Lindo bunu öğrenemez.
Mr Lindo ne peut pas connaître.
- Bayan Lindo ve ben... - Lindo mu?
- Mlle Lindo et moi-même, nous étions...
Bir zenci ve Yahudi kızın Hilton Head Adası'nda ne işi olur?
- Lindo? Qu'est ce qu'une juive et une jeune négresse font à Hilton Head Island?
1774 sonbaharında Bayan Lindo'nun bebeği doğduktan sonra çiçek salgını Charles Kasabası'nda iki yüz kişinin hayatını aldı.
A l'automne 1774, après que le bébé de Mlle Lindo est né une épidémie de variole a pris la vie de 200 personnes à Charles Town.
Çivit denetmeni Lindo'nun evini sordum.
J'ai demandé pour la maison des Lindo, L'inspecteur de l'indigo
Bana kocanı rahat bırakacağıyla ilgili söz verdirttim. Chekura iyi bir adam Bayan Lindo.
Il m'a fait promettre de te laisser tranquille avec ton mari.
Solomon'um da öyle.
Chekura est un homme bon, Mlle Lindo. Comme l'est mon Solomon.
Çivit denetmeni Lindo'nun bebek oraya vardığında ailenin yanında olduğu söylemiş.
Quand notre bébé est arrivé, la mère de lait a envoyé la nouvelle. Elle a dit que Lindo, l'inspecteur de l'indigo était avec la famille quand le bébé est arrivé.
Bay Solomon Lindo burada.
Ce ici est M..
- Canım, benden bu kadar.
Lindo, c'est fini.
- Benimle şansın vardı.
- Tu as eu ta chance, lindo.
- Karım iyi Bayan Lindo.
- Ma femme va bien, Mme Lindo.
Bayan Lindo'yu kaybetmek çok acı vericiydi.
Perdre Mlle Lindo a été douloureux.
Bayan Lindo'ya başka hiçbir beyaza güvenmediğim kadar güvenmiştim.
Je lui faisais confiance plus que personne d'autre chez les blancs
Onu ben de özlüyorum Bay Lindo.
Elle me manque aussi Mr Lindo.
Lindo, Appleby'a May'imizi Savannah'ta satması için yardım etti.
Lindo a aidé Appleby à vendre notre May à une famille à Savannah.
Bilmiyorum ama Lindo görüşmeyi ayarlamış.
- Quelle famille?
Onun olduğunu nasıl biliyorsun?
Je ne sais pas, mais Lindo a arrangé la vente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]