English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ L ] / Listing

Listing tradutor Francês

57 parallel translation
Bu alan kodu yığınında aranacak pek çok altı şekilli isim var.
II y a plein de millionnaires à contacter dans ce listing.
Z'ler bugün.
Le listing.
Eddie. Noel kartı listem için şunların isimlerini al.
Eddie, prends les noms pour mon listing de noël.
Bilgisayar, bana geminin birincil operasyonundan... sorumlu personelin biyografik listesini ver.
Listing biographique de tout le personnel responsable de ce vaisseau.
Tam biyografik liste mevcut değil.
Listing complet indisponible.
Bu dosyayı bas, tamam mı?
Tirez-moi un listing.
Son iki ay içinde bankanın nakit akışının dökümü elimde.
Un listing de leurs liquidités sur deux mois.
Dolayısıyla benim sorduğum bilgiler bu kitabın içindedir, öyle mi?
La réponse est donc dans ce listing.
Sizin telefon kayıtlarınıza göre, dün akşam 10'a kadar ofisinizdeymişsiniz.
D'après ce listing, vous étiez ici à 22 h.
Pilot lisansı, kayıtlar, bilgilerin hepsi sahte.
Licence de pilote, le listing, le journal de vol sont tous des contrefaçons.
Beni bilgisayarınızdaki listeden çıkarır mısınız? Bu yılın sonuna kadar?
Supprimez-moi de votre listing pour cette année.
Ben Shane.
- Et si ce n'était pas vrai? - On a eu accès au casier judiciaire... et au listing des personnes disparues.
Otel kayıtlarına göre oda servisi bir Almas havyarı siparişi teslim etmiş.
Selon le listing, il y a eu une commande de caviar Almas hier soir.
Ama o bölgede ne George Anderson ne de G. Anderson adlı biri var.
Mais je ne trouve aucun listing dans la région avec un George Anderson ou un G. Anderson, rien.
Bir sıralama bakım programı çalıştır. Büyükten küçüğe, tüm online hesaplar.
Je voudrais avoir accès au listing de tous nos comptes en ligne.
Listeye bakıyormuş.
- Le listing qu'il regardait.
Audrey Raines'in telefon kaydı silindi.
Le listing des appels d'Audrey Raines a été effacé.
Müşteri manifestosu.
Le listing des clients.
Calsci listesinin yarıdan fazlası.
J'ai fait plus de la moitié du listing de CalSci.
Tamam, bütün ajanların listesi var burada.
Ok, on a le listing complet de tous les joueurs, - y compris Summers.
"Bitmiş bodrum" diye listeledik. Ve bitti!
Le listing disait une "cave aménagée" et... elle l'est!
Amanda'nın ajandasından ve Jill'in Palm'inden öğrendiklerime bakarsanız, Aynı kuru temizleyiciyi, aynı araba şirketini kullanıyorlarmış, İkisinin de aynı donmuş yoğurt ve çekilmiş Mocha'ya karşı zaafiyetleri varmış.
D'après les reçus d'Amanda et le listing du Palm de Jill, elles avaient le même pressing, le même concessionnaire, avaient toutes les deux le même petit faible pour le même yaourt glacé et le même café,
Parmak izleri Göçmen Bürosu'nda yok. - Herhalde ülkeye kaçak girdi.
Ses empreintes n'ont pas généré de résultats avec le listing de l'immigration, donc elle est ici illégalement.
Bu nedenle Bay Fartingale'in kaçakçılık listesinde yoktu.
C'est pour ça qu'il n'était pas dans le listing des fraudeurs de M. Farthingale.
Üç boyutlu bir uyarlamayla, değil mi?
Et la loi de Listing?
Hey. Yeni listeleme için ev açılışı nasıl gitti?
Comment s'est passée l'inauguration du nouveau listing?
Jane'inkine benzer bir bilgisayar kodu araman gerekiyor.
Il faut chercher dans le listing ce qui porte la signature de Jane.
Bu konuşma protokolünü elimize geçirmemiz lazım.
Je vais voir son listing.
Onu kimin aradığını biliyor muyuz? Telefonuna acil takip talep ettik.
- On aura un listing de ses appels.
Onun cep telefonu kayıtlarında var.
C'était dans son listing d'appel.
Siz benim müşteri listemi görmek istiyorsunuz. Tamam.
Vous voulez voir mon listing de clients.
Peki, listeyi bulduğunda doğruca bize gönder tamam mı?
Quand vous trouvez ce listing, vous nous l'envoyez, d'accord?
Müşteri listesine ihtiyacımız yok.
On n'a pas besoin du listing clientèle.
Tüm maaş bordrosu kayıtlarının kopyasını verebilirim.
Je peux vous sortir le listing des payes.
Justine'in telefon kayıtlarını inceledim.
J'ai épluché le listing des appels téléphoniques de Justine.
Kuzeydoğudaki satış listelerinize göz atıyordum da alıcılarınızdan ikisinin geçerli bir kimlik numarası olmadığını fark ettim.
Je vérifiais votre listing client de la branche nord-est, apparemment, les numéros de sécu de 2 de vos meilleurs acheteurs sont invalides.
Branko Petrovic'in telefon kayıtlarında Mitch Adeson diye birisi var.
Il y a un certain Mitch Adeson sur le listing de Branko Petrovic.
İlk işiniz için oldukça iyi bir ev.
Belle maison pour votre premier listing. Une chance.
Evet, geniş bir liste derlendi.
Oui, un listing rédigé, qui reprends tout.
Düşük bir ihtimal ama Michigan'daki şirketlerle bu şirketi karşılaştırıp hala bir şeyler bulma yeteneğim var mı bakacağım.
Bon, je vais chercher un peu plus loin en comparant le listing des travailleurs du Michigan avec les fiches de salaire et je vais voir ce que je peux en tirer.
Programınız yok, öyle mi? Tamam.
Pas sur le listing, hein?
Bugün sözleşmeyi imzalarsak, yarın Leone'leri, burayı göstermek için getirebilirim.
- Oui. Si on signe le contrat aujourd'hui, les Leonis peuvent venir demain pour la visite avant le listing.
İstediğin yere oturabilirsin, listede tek sen varsın.
Vous pouvez vous asseoir où vous voulez, vous êtes la seule personne sur mon listing.
- Yaklaşık dört aydır bu şekilde.
Oh, j'ai ce listing depuis presque 4mois.
Buraya siz mi bakıyorsunuz?
Est-ce votre listing?
Geçen gece senin için dövüşen bir boksörü arıyorum. - Randall.
Je suis un marshal, qui cherche un combattant qui était l'autre nuit sur votre listing.
Üzgünüm, şirketimiz seni listeye alamayacak. Tadilat gereken evleri almıyoruz.
Je suis vraiment désolée que ta boite n'ait pas pu gérer ton listing, mais on ne fait pas dans la rénovation.
Julian'ın telefon şirketinden dökümleri aldım.
J'ai un listing de l'opérateur de Julian.
E-posta veri tabanınızda kaç kişi var?
Combien de gens sont joignables par votre listing?
Kahretsin.
le listing est en train de sortir.
Davetli listelerine.
Leur listing.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]