Longtemps tradutor Francês
52,245 parallel translation
Ailede uzun zamandır gördüğümüz en iyi çift sizsiniz.
Notre famille n'avait pas vu un aussi beau couple depuis longtemps.
Tamam. Bu ne kadar sürecek?
- Ca va prendre longtemps?
Bana arkadaşlarını disipline etmemde yardım edebilirsen burada çok uzun süre kalmanı garanti edebilirim.
Si tu m'aides à discipliner tes nouveaux amis, je peux m'assurer que tu gardes ton emploi très, très longtemps.
Birazdan nefesini ne kadar tutabildiğini öğreneceğiz.
Voyons si tu sais retenir ta respiration longtemps.
5 dakika o kadar bekleyebilir misin?
Cinq minutes. Tu peux attendre aussi longtemps?
Biraz daha uyumam lazım.
Je dois juste dormir un peu plus longtemps.
Çok zaman önce söyledim.
C'était il y a longtemps.
Ciddiyim. Ve keşke bu kadar uzamasaydı.
Et si seulement ça ne m'avait pas pris si longtemps.
Nihayet buraya geldiğimize sevindik çünkü bir süredir saha ofisini görmek istiyordum.
Je suis heureux qu'on soit enfin venus ici, car je voulais visiter le bureau extérieur depuis longtemps.
Uzun zaman oldu.
Ça fait longtemps.
Oyun oynayalı uzun zaman oldu.
Ça fait si longtemps qu'on n'a pas joué.
Uzun zamandır buraya gelmemişlerdi.
Cette personne était partie depuis longtemps.
Ben eğleneli uzun zaman oldu.
Je ne me suis pas amusé depuis si longtemps.
Üstünden uzun zaman geçti.
C'était il y a très longtemps.
Sizler bana benim size baktığımdan çok daha uzun süre baktınız.
Toi et les filles veillez sur moi depuis longtemps.
Kılıcı taştan çıkartacak adamı uzun zamandır bekliyorlarmış.
Ils ont longtemps attendu l'homme qui tirerait l'épée du rocher.
Ayrıca her sene 5.000 daha. Denizlerinizden geçiş hakkı verdiğiniz müddetçe.
5 000 de plus, chaque année, aussi longtemps que vous nous laissez emprunter vos mers.
- Burada uzun süre kalamayız. - Şehirde güvenli bir yer kalmadı.
On ne peut pas rester longtemps.
Vincent Downs çoktan gitti, tamam mı?
Vincent Downs n'est plus ici depuis longtemps.
Aslında çok fazla vaktim yok.
Je peux pas rester longtemps.
Uzun zamandır yazmadım.
- Je n'ai rien écrit depuis longtemps.
Bu işi pek uzun zamandır yapmıyorum.
Ça fait... ça fait pas très longtemps que je fais ce métier.
Uzun zaman önceydi ama.
Y a longtemps de ça.
Pat'i tanıyorum ben, sorun çıkmaz, tamam mı?
Ça fait longtemps. Vous aurez pas d'ennuis. D'accord?
Tanrı'nın tam o anda bana gülümsediğini bilmek için yeter de artar bile.
Juste assez longtemps pour que je réalise que la Providence me tend la main. À cet instant précis!
Böyle uzun süre tutamam!
Je ne tiendrai pas longtemps.
Uzun zamandır bu mavi yaratıkları arıyorsun.
Tu as longtemps cherché ces créatures bleues.
Bence sen ve çocuklar yeteri kadar cezalı kaldınız.
Je crois que vous avez été punis assez longtemps.
Uzun süredir sana kötü davranıyordum, Murphy.
Je t'en fais baver depuis longtemps.
Çok bekledim.
J'ai attendu trop longtemps.
İçinde iyi ne varsa uzun zaman önce yok oldu.
Tout ce qu'il y avait de bon en lui... est mort depuis longtemps.
Gelmen uzun sürdü.
T'as pris longtemps.
Bir süreliğine buralardasın galiba?
Tu vas rester ici longtemps?
Biraz daha kalamaz mısın?
Tu peux pas rester un peu plus longtemps?
" Son zamanlarda çok kullanmadığı imza taklit yeteneğiyle dökümanları imzalar.
"Et avec ce talent qu'il n'avait pas utilisé depuis longtemps, " il signe de leur noms.
Yüreklerde
Depuis longtemps
Uzun süredir arkadaşız.
Nous sommes amis depuis longtemps.
Uzun zamandır onları topluyorduk.
Nous les avions collectionnés pendant longtemps.
Uzun süre hatırlarsın.
Ça restera plus longtemps.
Akrabalarımın başarıya giden yolda beni engellemesine izin vermemeyi uzun süre önce öğrendim.
J'ai appris il y a longtemps à ne jamais laisser un ADN partagé barrer ma route vers le succès.
Sadece biraz daha uzun sürecek.
Ça prendra juste plus longtemps.
Dur. Bu iş bu kadar uzun sürmemeli.
Je peux pas faire ça trop longtemps.
Uzun zamandır tanışmak istiyordum.
Ça fait tellement longtemps que j'attends.
Özgürlük Anıtı uzun zamandır yok Charles, çok uzun zamandır.
La statue de la Liberté, c'était il y a longtemps. Il y a longtemps, Charles.
Fazla sürmez.
Oui, mais pas pour longtemps.
- Söylesene, ne kadar oldu?
Quand? Ça fait longtemps?
Bu kesinlikle çok uzun zamandır geçirdiğim en harika geceydi.
ma plus belle nuit depuis très longtemps.
Bu uzun süre önce elime geçti kim olduğumu hatırlatması için sakladım.
J'ai eu ça il y a longtemps et je la gardais pour me rappeler qui je suis.
Senin gibi yaşlı bir mutiye göre kafası çabuk geçti.
Pour un vieux mutant, l'effet dure peu longtemps.
# Evvelce yazılmışlara kulak verin
Écoutez les paroles Écrites depuis longtemps
Selâmün aleyküm.
M. Majmudar! Ca faisait longtemps!