English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ L ] / Lr

Lr tradutor Francês

147 parallel translation
Emir eri nerede?
Le garde n'est pas lŕ?
- Evet, var.
Il est lŕ, tout seul.
Ama göle kadar sadece bataklık arazi var.
Le marécage s'étend jusque-lŕ.
Kaji burada mı?
Kaji est lŕ?
Ve sen sırf kendin için oraya kaçmayı mı tasarlıyorsun?
Comptes-tu te sauver... lŕ-bas tout seul?
Hâlâ bana sahipken yapamazsın!
Je suis lŕ, avec toi.
Kendi kendime, bunu ona söylemeliyim diyorum, unutmamalıyım.
Mais maintenant que tu es lŕ...
- O gün sana nasıl muamele yapıldı? - Çok iyi, efendim.
Comment t'a-t-on traité ce jour-lŕ?
Orada kayıtsız şartsız, tam bir özgürlüğün bulunabileceğine inanıyor musun?
Tu crois qu'on est entičrement libre, lŕ-bas?
Kim var orada?
Qui va lŕ?
Yardım et, Kaji!
Tire-moi de lŕ!
Tek başına eğitim adamlara güç kazandırmaya yetmez.
Leur force ne viendra pas de lŕ.
Sivil yönetim savaşı sürdürmeye devam ettikçe cephede askerler can veriyor.
Les divisions sont écrasées ici et lŕ... malgré l'espoir des nations.
Dışarı!
Sors de lŕ!
Seiundai'den mi geliyorsunuz?
Ŕ pied depuis lŕ-bas?
Oradakilerin hepsi ölmüş!
Ils ne peuvent pas tous venir de lŕ?
İşte orada.
Le téléphone est lŕ.
Yarım yamalak önlemler almak yerine bu siperleri geçiş noktalarına kazıp takviyelerimizi artırma yollarına bakmalıyız.
Au lieu de ne s'engager qu'ŕ moitié, il vaudrait mieux creuser le chemin de lŕ-haut... pour garder plus sűrement notre base.
Geliyorlar!
Ils sont lŕ.
- Komutan nerede?
Lŕ...
Hâlâ oradalar.
L'ennemi est encore lŕ-haut.
Şu taraftan gidiliyor. Ama sadece vakit kaybediyorsunuz.
C'est lŕ-bas, mais je crains que ça ne soit inutile!
Yanımda olduğun müddetçe, emirleri ben veririm.
Tant que je suis lŕ, c'est moi qui commande.
Eski hayatım beni orada bekliyor.
Ma vie est lŕ-bas.
Ben bu tarafa gidiyorum.
Moi, je vais par lŕ.
- Önünüze serecek değilim!
Dčs qu'il s'agit d'avaler, tu es lŕ!
Yarın bir çıkış bulamazsak, hepimiz öleceğiz nasıl olsa.
De toute façon, si on ne sort pas de lŕ d'ici demain, on mourra tous.
Bizim yok edilen birliğimizin sayesinde kaçabildiniz.
C'est ŕ cause de gens comme vous... que nous en sommes lŕ.
Sen bize katıldın katılalı çok daha rahatlamış görünüyor.
Depuis que tu es lŕ, il est rassuré.
Bizim keşifçi askerler tökezledi. İşler iyice karıştı.
On voulait percer par lŕ, mais nos éclaireurs ont gaffé.
Onlar şu tarafta arama yapıyorlar.
Pour l'instant, ils nous cherchent lŕ-bas.
İşte onlar yakaladılar.
Ils ont été abattus lŕ!
Siz ormana geçince bize de yardım edemezsiniz gibime geliyor.
Je ne veux pas qu'une fois lŕ-bas, vous nous laissiez tomber aussi.
Burada dinlensek mi?
On va se reposer lŕ.
O popoyu çoktan kaşıntı almıştır.
Ça doit bien te démanger par lŕ.
İçeride ruhum sıkıldı.
C'est sinistre lŕ-dedans.
Hemen yola çıkmak için hazırlan.
Sors de lŕ, on part.
- Diğerlerini ben hallederim.
- Moi, ce cadavre-lŕ.
Herkes kendi yoluna gider. Ayrılırız.
On se séparera lŕ-bas.
Daha akıllıca olmaz mı?
De lŕ, tu pourras contacter tes parents.
Omuzu kalabalıklar bizi buradan çıkarmanın yolunu bulmalı.
L'armée de Kouang Tong doit nous sortir de lŕ.
İşte o zaman harekete geçeceğiz.
Et c'est lŕ qu'on entrera en action.
Er Kaji nerede?
Le supérieur Kaji est lŕ?
Şu tarafta.
Il est lŕ-bas.
Bu ikisinin yeminlerini çiğnemiş olmaları basit bir mesele. Asıl mesele, diğerleri üzerine yapacağı olumsuz etkiler.
Le fait que ces deux-lŕ aient trahi est une chose minime en soi, mais ça pourrait affecter les autres.
Sanırım bu adamların aklını o çelmiş.
Il a conspiré avec ces deux-lŕ.
Benden mi söz ediliyor!
Je suis lŕ!
Bu şey taramaya başlayınca sesim soluğum kesildi.
Ce truc-lŕ m'a fichu la trouille.
Başımıza anca bela oldular.
C'est ennuyeux... c'est la faim qui les amčne lŕ.
Beklemiyor olsaydın eğer bir gün daha sürdüremezdim bunu.
Si par hasard tu n'es plus lŕ, je ne suis pas sűr de pouvoir marcher demain.
Şafağa kadar sürer anca.
Ŕ l'aube, on sera déjŕ lŕ-bas. Faisons-le!
lrene 28
lrma 31

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]