English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ L ] / Lânet

Lânet tradutor Francês

849 parallel translation
Neden şu lânet şeye cevap vermiyorsun?
Répondez au téléphone!
Düşmek mi? Bu lânet şeyin içine itildim.
Je ne suis pas tombé, on m'a poussé!
Lânet olası bir sorun var.
Il y a un problème.
Gördüğüm en lânet şey, bu vida gibi dönerek açılması...
Jamais vu un machin pareil. Et la façon dont ça se dévisse!
Lânet çocuk!
Je vais vous tirer de là.
Ben Kofuyu olsaydım, böylesi bir Prensese lânet okurdum!
Si j'étais Kofuyu, je haïrais la princesse!
Tanrı benim lânet kara ruhuma merhamet etsin.
Que Dieu ait pitié de mon âme noire et ensanglantée.
Her lânet dakikasını hatırlıyorum.
Je me souviens de chaque instant.
Lânet olsun!
Bon sang!
Lânet olsun!
Mince!
- İtiyorum, bas şu lânet debriyaja.
ENLEVEZ LE FREIN... NOM DE DIEU!
Ne lânet bir rüzgâr!
C'EST SPLENDIDE, DIEU!
Courtney'e bu lânet şeyi yağlamasını en son ne zaman söylemiştim?
Quand est-ce que j'ai demandé de l'huile à Courtney pour ce truc?
- Bana bu sabah attığın o lânet nutuğa ne oldu?
- Et votre joli discours?
Lânet Meksikalılar! Bakınca, hep uyuyorlar sanıyorsun, hep uykuda ve birden bire...
Ils ont l'air endormis, plongés dans un sommeil sans fin, et tout d'un coup...
Kapa şu lânet çeneni dedim!
Je t'ai dit de fermer ta grande gueule!
- Ben de "Hatırlamıyorum." dedim. - Lânet olası bodrumumda topal bir step dansçısı var.
- Un danseur de claquettes chez moi!
- Kime lânet olası diyorsun?
- Qui c'est que tu traites de salaud?
Lânet olsun.
Merde!
Sevindim. Lânet olsun!
Ben, j'en suis bien content!
Bu lânet olasıca dünyadaki sorun da bu işte. Ahlâk diye bir şey kalmadı.
Parce qu'à notre putain d'époque, y a plus de morale.
Lânet olsun, Chris!
Chris, espèce de salaud!
Ne de olsa lânet bir makine!
Putain de machines, de toute façon!
Lânet olsun, sonuçta ben bir kadınım!
- Ben, je suis une fille, merde alors!
Üzerimde lânet var ve bütün bu sıkıntıları lânet olası saçlarımla yaşıyorum.
J'ai mon cycle et des problèmes avec mes fichus cheveux.
Bu lânet şeyden hiçbir şey anlamadım.
Je ne comprends rien à ça.
Şu lânet Senaristler Balo'suna gitmem gerekiyor.
Je dois aller au bal de ces fichus scénaristes.
Biliyorsun hayatım, o lânet psikiyatri hastanesinde olanları öğrendikten sonra senin için çok endişelendim.
Tu sais, chérie, je me suis fait du souci pour toi quand tu as fait cette enquête dans cet asile de fous.
Balona. O maskesini takarsa, lânet kapılarını uçurabilir.
Quand il met ce masque, ça t'enlève les portières, bon sang.
Aynı lânet oyun.
C'est le même petitjeu, ici.
Lânet bir beyinsizle!
J'ai épousé une putain de dingue!
- Lânet olası bebek nerede?
- Où est passé le bébé?
Elimde avucumda ne varsa lânet olası bu eve harcadın.
Tout mon fric passe dans cette maison.
Lânet köpek!
Sales chiens!
Açsınlar o lânet bayraklarını.
Qu'ils agitent leurs fichus drapeaux.
Bu adam bir asi. Lânet bir asi.
Cet homme est un fichu soldat confédéré.
- Lânet olsun ki biliyordum.
- Bon sang, je le savais.
- Lânet okumayi kes Luke.
- Cesse de jurer, Luke.
Lânet Yankiler pes ettigimizi saniyorlar ama etmedik.
Ces satanés Yankees pensent avoir entendu notre dernier cri, mais ils se trompent.
Lânet olsun!
Merde.
Ve aşağılık duygusunu hissettiği lânet olası aşağılık duygusunu.
Et... l'humiliation... la putain d'humiliation qu'il avait dû ressentir.
"Bu lânet şeyi Tanrı'ya tercih mi ediyorsun?"
"Tu préfères la boisson à ton Dieu?"
- Lânet olası! - lnaba!
Calme-toi.
Lânet olsun.
Merde.. ça a raté!
- Lânet olası.
- Oh, mon salaud!
Lânet olsun.
- Non.
Lânet olası sürtük.
Sale putain!
Lânet olsun.
Ça suffit, maintenant!
- Lânet olası vahşiler!
SaIopards de sauvages!
Lânet olsun, bir şeyler içmek istiyorum!
Si seulement j'avais quelque chose à boire.
Lânet olsun!
Oh, merde!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]