Macarthur tradutor Francês
208 parallel translation
- General MacArthur nerede?
- Où est le Général MacArthur?
Başkan, General MacArthur'a Avustralya'ya gitmesini emretti.
Le Président a rappelé MacArthur en Australie.
Sen ve benim dışımızda hiçkimse bilmiyor... Şİmdi de General MacArthur gitti.
- Joe, personne n'est au courant de cela, en dehors de vous et moi, depuis le départ de MacArthur.
Bu arada köprübaşları korunmalı. Tamam.
Alors, la tête de pont de MacArthur sera en place.
"Binlerce sessiz dudak adına konuşuyorum ormanda sonsuzluğa uğurladığımız ve Pasifik'in derin sularında bize yol gösterenler adına." Douglas MacArthur, Ordu Generali.
Je parle pour les milliers de bouches silencieuses à jamais... dans les jungles et dans les eaux profondes du Pacifique... _ _ et qui ont montré le chemin. DOUGLAS MACARTHUR Général de l'Armée
"Geri döneceğiz." Ordu Komutanı Douglas MacArthur.
Nous Reviendrons DOUGLAS MACARTHUR Général de l'Armée
- General MacArthur'u görmedin mi?
- Tu as rencontré le général MacArthur?
- General MacArthur'un.
- Le général MacArthur.
Bazen Tom onları MacArthur Parkı'nda tekne gezisine çıkarırdı.
Parfois, Tom les emmenait canoter au Parc MacArthur.
MacArthur Parkı nerede?
Où est le Parc MacArthur?
MacArthur'a katılıyorum.
- Je suis d'accord avec MacArthur.
Bu konuda General MacArthur'a tamamen katılıyorum.
Je suis d'accord avec le général MacArthur.
Mac Arthur'la ve diğerleriyle birlikte son indirmede o da vardı.
Il a fait le débarquement avec MacArthur et les autres.
Sen General MacArthur'un fotoğrafını aldın mı?
Et toi, t'as ta photo de MacArthur?
Manila işgal altında. General MacArthur kumandasındaki Amerikan ve Filipin kuvvetleri Bataan Yarımadasına doğru çekiliyorlar.
Manille est désormais totalement occupée et les forces américaines et philippines du général MacArthur, se sont repliées sur la péninsule de Bataan.
Ön cephede General MacArthur var. Japon Donanması asıl onlarla meşgul, bizimle değil.
La principale est celle de Mac Arthur, qui mobilise les forces japonaises.
General MacArthur için Solomons'ı vuruyorlar.
Ils sont aux Salomon pour Mac Arthur.
Herşey MacArthur'a gidiyor. Kalanlar bize gelir ve onların arasında da keşif uçakları yok.
Tout est réservé à Mac Arthur, les miettes ne comportent pas d'avions.
- MacArthur da. - Doğru.
MacArthur.
Rommel Patton, Marshall, MacArthur.
Rommel... Patton, Marshall, MacArthur.
General Douglas MacArthur
Général Douglas MacArthur
Doug MacArthur, beni orada istemez.
Doug MacArthur ne veut pas de moi.
Sonuçta o General MacArthur'un sağ koluydu.
Après tout, il a été le bras droit de MacArthur.
Yaklaşık bir saat önce MacArthur Salonunda.
Il y a une heure dans le hall Mac Arthur.
- İsa duydu! - MacArthur duymadı.
- Pas MacArthur.
" Sevgili General MacArthur'umuzun bir zamanlar dediği gibi :
Comme l'a dit un jour le Général Douglas MacArthur :
General MacArthur. Hoş adam mıydı?
Le Général McArthur, est-ce qu'il était gentil?
- General MacArthur.
- Le général MacArthur.
Çünkü Truman, MacArthur'u gönderip o komünistleri püskürtemeyecek kadar korkak bir süt çocuğuydu!
Parce que Truman était trop trouillard... pour laisser MacArthur... aller éclater la tête à ces salauds de communistes!
MacArthur ile Truman kavgası.
La dispute entre MacArthur et Truman.
MacArthur Stern, süper polis.
MacArthur Stern, superflic.
MacArthur Stern?
MacArthur Stern?
- MacArthur Stern.
- MacArthur Stern.
Ve bir gün onu aldım, mikrofonmuş gibi oynuyordum. "MacArthur Park." şarkısını söylüyordum "O tarifi hiç bulamayacağım" bölümüne geldiğim sırada elimden düşürdüm ve kırıldı.
Un jour, je l'ai saisie, comme un micro, en chantant "Mc Arthur Park", et en plein milieu de la chanson, je l'ai lâchée et elle s'est brisée.
Ben Pahasatira Nahasapeemapetilon... ve bu gece size darbukayla "Mac Arthur Park" ı çalacağım.
Je suis Pahasatira Nahasapeemapetilon et je vais interpréter "MacArthur Park" à la tabla.
Adamım! Ben MacArthur Parker!
Troy, c'est MacArthur Parker.
Menajer olan MacArthur Parker mı?
MacArthur Parker, l'agent?
Menajerim olan MacArthur Parker mı?
Mon agent?
Söyle ona, MacArthur Park'ta Baby Bro'yu vurduğunda ben de oradaydım.
Dis-lui que j'étais là quand il a descendu Baby Bro.
MacArthur Park'ta, aptal herif...
Au parc MacArthur, gros imbécile.
MacArthur Parkı.
MacArthur Park.
MacArthur Park Alanı'ndan muhtemel gaz patlaması haberi geldi.
On parle d'une explosion de gaz aux alentours de Mac Arthur Park.
Dr Barnes, bana MacArthur Parkı'nın altında ne olduğunu söyleyebilir misiniz?
Mlle Barnes, pouvez-vous me dire ce qui se trouve sous MacArthur Park?
MacArthur Parkı'nın altında ne olduğunu nasıl bulacağım?
Comment je peux savoir ce qui se trouve sous MacArthur Park?
... MacArthur Parkı boşaltılıyor.
.. évacuation de premier degré de MacArthurPark.
Dört numaralı tren MacArthur Parkı'ndaki Red Line hattında kaldı.
Le train numéro quatre, direction ouest, sur la Red Line à MacArthur Park.
İtfaiyeyi ara. Onlara MacArthur Park'ındaki istasyonun 500 metre ötesinde yangın olduğunu söyle.
Dites aux pompiers qu'il y a un incendie à 500 mètres de la station MacArthur Park!
MacArthur Park'ında bir treni yoketmiş.
Un train a été détruit près de MacArthur Park.
Artık MacArthur Parkı'ndan çıktığını biliyoruz, demek ki yeraltında.. .. en az 8 mil boyunca yoluna devam ediyor.
On sait que c'est sorti à MacArthur Park, ça voyage donc latéralement sur 12 kilomètres au moins.
Pasifik Okyanusunda, General MacArthur, Japonlara karşı başlattığı başarılı mücadeleye devam ediyor.
La campagne dans Ie Pacifique se déroule avec succès...
Gen. Ford., Gen. Douglas MacArthur, Gen. Bolling. "
Général Douglas MacArthur, Général Bowley.