Madame tradutor Francês
32,925 parallel translation
Kraliçe Majesteleri geldi efendim.
Sa Majesté la Reine, madame.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm efendim ama Lord Salisbury arayıp sıra dışı bir istekte bulundu.
Pardon de vous déranger, madame, mais Lord Salisbury vient de m'appeler pour une requête inhabituelle.
- Buraya efendim. Buckingham Sarayı'na. Gelecek hafta yapılacak bir resmî ziyafete.
- Ici, madame, à Buckingham Palace, à un banquet la semaine prochaine.
- Onaylıyor musunuz efendim?
- C'est un feu vert, madame?
Askerî endüstriyel kompleks, efendim.
Le complexe industriel militaire, madame.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, efendim.
Pardon de vous déranger, madame.
- Efendim?
- Madame?
- Efendim.
- Madame...
- Bu gayet makul efendim. - Evet.
- Et c'est très bien, madame.
Ama her zamanki gibi son söz size ait efendim.
Mais comme toujours, le dernier mot vous revient, madame.
- Felç efendim.
- Attaque, madame.
Lord Salisbury efendim.
Lord Salisbury, madame.
- Efendim.
Madame.
Efendim.
Madame.
Efendim...
Madame...
- Bu taraftan efendim.
- Par ici, madame.
- Evet efendim.
- Oui, madame.
- Teşekkürler efendim.
- Merci, madame.
Evet efendim.
Non, madame.
Gayet iyi yapacaksınız efendim.
Vous vous débrouillerez très bien, madame.
- Peki efendim.
- Oui, madame.
Dur sana şunu söyleyeyim bayan.
Laissez-moi vous dire un truc, madame.
Tabii hanımefendi.
Oui, madame.
Evet efendim.
Oui, madame.
Sorun ISID'i yok etmek degil Sayin Baskan ancak...
Le problème n'est pas tant de détruire Daech, Madame la présidente, disons...
Sayin Seçilmis Baskan.
Madame la présidente élue.
Efendim?
Madame?
- Bayan Bah, ben Özel Ajan Conlin.
Madame, je suis l'agent spécial Conlin.
Bayan Bah, oglunuz kötü insanlarca radikallestirildi.
Madame Bah, votre fils a été radicalisé. par des très méchantes personnes.
Beni mi görmek istediniz leydim?
Vous m'avez demandé, madame?
Bayan Stowe'nun farklı bir düşünceyi desteklediği de belli. O kitabın yazılmasına yardım etmiştim hanımefendi ve size söyleyebilirim ki düşüncelerimizde sizin yorumlamanız yoktu.
Mlle Stowe a clairement un point de vue différent et a choisi... d'aider à écrire ce manuel, madame, et je peux vous dire on n'a pas votre interprétation à l'esprit.
Emredersiniz efendim.
Oui, madame.
85 %, efendim.
85 %, madame.
Hayır, hanımefendi.
Non, madame.
Tamam bayan.
D'accord, madame.
Affedersiniz hanımefendi.
Excusez moi, Madame?
Bayan, sizi haneye tecavüzden tutukluyorum.
Madame, je vous arrête pour entrée avec effraction.
Bayan Rosine?
Madame Rosine?
Buyurun hanımefendi.
Et voilà, madame.
Görüp de önemli olduğunu fark etmediğiniz bir şey olabilir.
Madame, vous avez peut-être vu quelque chose, sans réaliser la signification.
Vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Merci encore, madame, pour votre temps.
- Yardımcı olabilir miyim?
- Je peux vous aider? - Bonjour, madame.
Hanımefendi, biz FBI'dan geliyoruz.
Madame, on est du FBI.
- Çık dışarı.
- Dehors. - Madame...
Hanımefendi, pasaport.
Madame, votre passeport.
- Çok kibarsınız Hanımefendi.
- Vous êtes trop courtoise, madame.
- Sakin olun, hanımefendi.
- Calmez-vous, madame.
Yeteri kadar kanıt mevcut, bayan........ ve kocanızın lehine olacak şekilde başka bir tanık yok.
J'ai assez de preuves, de mobile et d'occasion, madame, et votre mari n'a pas d'alibi pour l'heure où M. Marley a été tué.
Peki efendim.
Oui, madame.
- Günaydın hanımefendi.
Bonjour, madame.
Gel, gel!
Madame venez!