Madison square garden tradutor Francês
153 parallel translation
Tatlım, Snow "Madison Spor Salonunda" dün gece öldürüldü.
Chérie, Snow a été assassiné hier soir au Madison Square Garden.
Ne bir Lindy's, ne bir Madison Square Garden ne de bir Yogi Berra var.
Pas de Lindy's, ni de Madison Square Garden. pas de Yogi Berra.
- Araç 208, Madison Square Garden'da boştayım.
Je suis libre au Madison Square Garden. - 208.
Teklifler... İngiltere, Japonya, Avustralya, Madison Square Garden...
Des invitations pour l'Angleterre, le Japon, le Madison Square Garden...
Madison Square Garden'daki altı günlük bisiklet yarışlarını seyredeceğiz.
- Mais nous ne resterons pas sixjours.
Ben bir otel odasındayım... Garden'ın karşısında.
Je suis dans une chambre d'hôtel... en face du Madison Square Garden.
Ve şu işe bak... Madison Square Garden'a çıktığımızda... bana o düştü.
Et quand nous sommes arrivés à Madison Square Garden... je l'ai tiré.
Biliyor musunuz, ben onu televizyonda görmüştüm. Karımla ben, Madison Square Garden'da bulunduğunuz sırada.
J'ai vu votre tour à la télé avec ma femme au Madison Square Garden.
Bu ana kadar gözlemlediğim en önemli olay Mick'in doğum gününde Madison Square Garden'da verilen konserdi.
Aprês ça, l'événement le plus charismatique que j'ai couvert, était l'anniversaire de Mick à Madison Square Garden.
Madison Square Garden, hesabı mı? Bu bir şaka değil mi?
La facture de Madison Square Garden?
- Madison Square Garden'ı duydun mu?
Vous connaissez Madison Square Garden? Non.
Bugün 46. Cadde yarın Madison Square Garden.
Aujourd'hui, la 46e Rue... demain, Madison Square Garden.
Madison Suare bahçesini bitirdi. Sonra şeye gidecek...
Il était á Madison Square Garden et il va...
Ve siz aniden bu korkunç hikayeyi hatırladınız... olaydan üç yıl geçtikten sonra, kocanızın Madison Square Garden'da...
Et vous vous rappelez soudainement cette horrible histoire et décidez d'en parler à votre mari
Bay White ile karşılaşma olasılığının çok yüksek olduğunu bildiğiniz bir akşam... bunu kocanıza anlatmaya karar verdiniz?
3 ans plus tard le soir même où vous savez qu'il risque fort de rencontrer M. White au Madison Square Garden. C'est exact?
Madison Square Garden'a hoş geldiniz.
Bienvenue au Madison Square Garden.
Dünyanın her yerinden boks hayranları, Madison Square Garden'a ve dünya ağır siklet şampiyonasına hoş geldiniz.
Bonsoir à tous les fans de boxe du monde, bienvenue à Madison Square Garden et au championnat du monde des poids lourds.
- Madison Square Garden.
Madison Square Garden!
Bu beş kardeş, her gece bir şehirde konser verecekleri yaz turnesine 7 Temmuzda... Madison Square Garden'da başlayacak.
Le 7 juillet, les cinq frères commenceront leur tournée estivale au Madison Square Garden.
Madison Square Garden. - Jen...
Ça c'est le vieux Madison Square Garden.
Madison Square Garden ya da Yankee Stadyumuyla başlayabiliriz.
On pourrait commencer par le Madison Square Garden. Ou le Yankee Stadium.
Madison Square Garden'dayım.
Madison Square Garden.
Madison Square Garden'ın yöneticisi için çalışıyorum. Bu harika.
Je travaille au Madison Square Garden.
Az evvel ömür boyu seks şansını çöpe attım ve Madison Square Garden'da saha kenarı bedava bilet şansını.
Je viens de refuser une vie entière de sexe sans culpabilité, et des places pour tous les événements sportifs au Madison.
Yarın Madison Square Garden'ın önünde buluşalım.
Rendez-vous demain devant Madison Square Garden.
Madison Square Garden'da boş yer bırakmazdın.
Tu remplirais le Madison Square Garden.
Madison Square Garden'a gitmesi gerektiğini bağırıp, duruyordu.
Il braillait. Il devait se rendre au Madison.
Tabii ki, Madison Square Garden'de.
Au Madison, bien sûr.
Madison Square Garden'a dört bilet mi?
Quatre laissez-passer pour le Madison?
George ve bende dört tane bedava bilet var Madison Square Garden'daki Knicks-Bulls maçına.
George et moi avons des billets. 4 laissez-passer pour les Knicks contre les Bulls au Madison.
Kızgın göstericilerin sayılarının arttığı Madison Square Garden'a komşu Paramount'dayım ve burada, Aryan Birliği'nin dinsel kısmının OrtaBatı lideri ve onların en karizmatik sözcüsü olarak meşhur olan, Donald O'Brien'ın ilk kez halk önüne çıkışını protesto etmek için toplandılar.
Devant le Paramount, près du Madison, où se réunit un nombre croissant de manifestants opposés à la 1 ère apparition publique de Donald O'Brien, leader de l'Union Aryenne du Midwest, et son porte-parole le plus charismatique.
Limuzin? İsim? Madison Square Garden'daki toplantı?
La limousine, le nom, le rassemblement au Madison.
1943 kışında, 15 yaşındayken, Bahamalardan New York City'ye gelmiş. 50 ve 8. caddenin köşesindeki eski Madison Square Garden'ın otobüs garındaki paralı tuvalette yatıp kalkmış.
Il est arrivé à New York des Bahamas à quinze ans et demi et il a vécu dans les toilettes de la gare en face du Madison Square Garden.
En iyi hakemlik yapabileceğim yer New York'daki Madison Square Garden.
L'endroit oùje préfère arbitrer, c'est Madison Square Garden.
Madison Square Garden organizasyona dahil olan herkes orada hazır bulunacaktı.
Ce sera génial. Toute l'équipe du Madison Square Garden sera là.
Madison Square Garden çevresinde serseri kurşunlar istemiyoruz.
Pas de balles perdues, pour notre Convention!
Madison Square Garden'a gidiyoruz. Ring yanındayız.
On va au Garden, au premier rang.
Garden'daki Chaka Khan konserine 30 adet karaborsa bileti olan bir adamım var.
J'ai 30 billets pour Chaka Khan au Madison Square Garden.
Canlı yayında, ben Audrey Timmonds, WIDF Haber, Madison Square Garden.
En direct de Madison Square Garden, Audrey Timmonds, pour WIDF.
Madison Square Garden'i havaya uçurmanızı istiyorum.
Bombardez Madison Square Garden.
"Buzun içinde Parmaklar", çok yakında Madison Square Garden'da.
Les Orteils sur glace, bientôt au Madison Square Garden.
Sen, ben, Will, Karen. Madison Square Garden : Buzdaki Şampiyonlar.
toi, moi, will, karen... madison square garden, champions sur glace.
Garden'da. Bilmen gereken tek şey bu.
C'est au Madison Square Garden.
Steve, hiçbir zaman Madison Square Garden'da para kazanamadı.
Steve n'a pas décroché le pactole à Madison Square Garden.
Madison Square Garden'da, milyonlarca dolar kazanacaksın.
A Madison Square Garden. Tenez, votre licence et des millions. "
Madison Meydanı yakınlarda.
Le Madison Square Garden est à côté.
Hep Madison Square Garden'a gitmek ve Knicks'i oynarken görmek istemişimdir.
Je rêve de voir les Knicks jouer au Madison Square Garden.
Düğünler ya aile bireyleri ile sınırlı olur ya da Madison Square Garden'da düzenlenir. - İçkimi henüz hazırlamadın mı?
- Vous vous amusez?
- Az önce günün geri kalanında ne yapacağımıza karar verdik.
Nous avons décidé d'aller aux six jours cyclistes à Madison Square Garden.
Madison Square Garden.
Madison Square Garden.
Madison Square Garden'da oynanıyor.
Nouvelle règle, on n'enregistre plus notre message de répondeur, après avoir bu un pichet de Margateenies.