Maine tradutor Francês
838 parallel translation
Çünkü Maine'de bir tanıdık bazı birinci sınıf kaşındırıcı yapış yapış bitkiler gönderecek.
Car j'ai trouvé un mec dans le Maine qui va m'envoyer du poil à gratter.
Kaliforniya'dan Maine'a kadar tanınırdı.
Connue de la Californie jusqu'au Maine, dans tout le pays.
Onu Main'e uzun ve güzel bir tatile gönderiyorum.
Je l'envoie au vert, dans le Maine.
Ancak doğuda, Massachusetts'ten Maine'e kadar aranan başka bir adam daha var.
Mais dans l'Est... un autre homme est poursuivi du Massachusetts jusqu'au Maine.
- Portland, Maine'de.
Portland.
Maine'den haber aldık.
On a reçu un télégramme du Maine.
Maine'de Ayın Arkası adını verdiğiniz ahşap bir kıreviniz var.
Votre chalet s'appelle Derrière la Lune.
Maine'de kaldığınız yerden bahsedin.
Parlez-moi de votre chalet.
- Maine.
Dans le Maine.
- Maine. Bundan hiç para kazandın mı?
Est-ce que ça rapporte?
Maine'le karşılaştırınca nasıl?
Comparée à celle du Maine?
Maine'deki daha iyi.
Je préfère celle du Maine.
Maine'deki çocukluğumdan beri hiç paten yapmadım.
Je n'ai pas patiné depuis mon enfance dans le Maine.
- Maine'de mi büyüdünüz?
- Vous avez grandi dans le Maine?
Burada 60 bin dolarlık eviniz var. Miami'de bir kışlık eviniz var. Maine'de de yazlık bir eviniz.
Vous possédez ici une maison à 60 000 $, une villégiature d'hiver à Miami, une autre d'été dans le Maine, deux limousines, et un yacht à 50 000 $.
- Vay be. - Maine 2000.
Maine 2000.
Maine'de bir loca aldım. Locaları çok severim.
J'adore les loges.
- Maine'deki locasına.
– Sa loge est dans le Maine.
- Orada bir başkasını bulabilirim.
– Dans le Maine? Des Esquimaux?
Maine nerede ki?
C'est où le Maine?
- Maine'e geri döndüm.
Retour au Maine.
- Ne demek geri döndün?
Qu'est-ce que ça veut dire : "Retour au Maine"?
Tabii ki, Norman Maine bu gece Shrine Oditoryumu'ndaki... en büyük çekim merkezlerinden biri. Ve tabii ki...
Norman Maine est la grande attraction de la soirée.
Norman Maine nereye giderse, küçük, tatlı Lola da oradadır.
Et bien sûr, là où va Norman Maine, on est sûr de voir la belle Lola.
Norman Maine'e bakar mısın?
Regarde un peu Norman Maine.
Bay Maine pek eğleniyor.
M. Maine n'a aucune gêne!
Bay Norman Maine'in hala sinemada olmasını hiç anlamıyorum.
Et c'est un miracle que M. Maine fasse encore des films.
Esther Blodgett'in Norman Maine'i... her zamankinden de fazla... aptal durumuna düşmekten kurtardığı... bu gecenin anısına.
Pour marquer l'occasion où... Esther Blodgett... a empêché Norman Maine... de se ridiculiser encore plus que d'habitude.
Korkarım yiyemeyiz Bay Maine.
Je ne peux pas.
Sanırım arkadaşlarınız geldi Bay Maine.
J'aperçois vos amis, M. Maine.
Bay Maine'i hiç sevimli bulamadım. Hiçbir zaman.
Le charme de M. Maine m'a toujours échappé.
Bu gecelik Bay Maine'le yeterince uğraştım.
Cachez-les. J'ai assez vu M. Maine pour un soir.
Glenn Williams Orkestrası'nın konseri 1.30'da biter Bay Maine.
Glenn Williams termine à 1 h 30.
Çok güzel bir kız Bay Maine.
Très mignonne.
Bu gece çok güzel görünüyor Bay Maine. Hayır.
Elle est en beauté ce soir.
Hayır Bay Maine.
Non, M. Maine.
Hayır Bay Maine. Hiç kimse bana bunu söylemedi.
Non, on ne me l'a jamais dit.
- Ben hayatımdan memnunum Bay Maine. - Vaktini harcıyorsun.
Ça marche bien pour moi.
Korkarım kendimden bahsetmeyi pek beceremiyorum Bay Maine.
Je ne sais pas bien parler de moi.
Norman Maine bana deneme filmi ayarlayacak.
M. Maine va m'obtenir un bout d'essai.
Sunset ve Highland'da yaklaşık 300 bungalov var Bay Maine.
II doit y avoir 300 villas, sur Sunset!
Maine hasta mı?
Maine est malade.
Norman Maine.
Norman Maine...
Deneme filmini Bay Maine ayarlamıştı.
Maine a demandé un test pour elle.
O zaman Norman Maine olmazdın. Yanlış adamla evleniyor olurdum.
Alors tu ne serais plus Norman Maine!
Nerede?
- Dans le Maine.
Ama şimdi her şeyi hallettim.
J'ai acheté une loge dans le Maine.
- Maine'de değil, yalnız kalır.
– Pas ici, c'est trop isolé.
- Maine'den sonra kim sahne alıyor?
Qui passe après Maine?
Norman Maine mi?
Norman Maine.
Maine sarhoş mu?
Maine est soûl?