English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ M ] / Mallory

Mallory tradutor Francês

592 parallel translation
Mallory'lerden.
Les Mallory.
- Lucy Mallory!
- Lucy Mallory!
- İyiyim, sağ olun Bayan Mallory.
- Bien, merci.
- Beyefendi sayılmaz aslında, Bayan Mallory.
- Si l'on peut dire...
- İyi yolculuklar, Bayan Mallory.
- Bon voyage, Mme Mallory.
Ama kocamın, Yüzbaşı Mallory'nin, burada olduğu söylendi bana.
Mon mari, le capitaine Mallory, devait ètre ici.
Şimdi, Bayan Mallory, bir bayanı kendi rızası dışında tehlikeye atmayacağım.
Madame, je ne veux pas vous exposer sans votre accord.
Size başka bir yer bulayım mı, Bayan Mallory?
Puis-je vous trouver une autre place?
- Hastasınız, Bayan Mallory.
- Etes-vous souffrante?
Benim yaşadığım dünyada, bir hanımefendiyle tanışmak zordur, Bayan Mallory.
Je vis dans un milieu où les vraies dames sont rares.
Nasıl hissediyorsunuz, Bayan Mallory?
Comment vous sentez-vous?
Bir dakika, Bayan Mallory.
Un instant, Mme Mallory.
Bilemiyorum, Bayan Mallory.
Je ne sais pas.
Yüzbaşı Mallory nerede?
Où est le Capitaine Mallory?
Askerler Yüzbaşı Mallory'yi Lordsburg'e götürdü.
Les soldats emmènent capitaine à Lordsburg.
Bayan Mallory nasıl?
Madame Mallory?
Bayan Mallory.
Mme Mallory!
Biraz uyuyun, Bayan Mallory.
Dormez, maintenant.
Bayan Mallory ve çocuk tehlikeyi atlatana dek seyahat etmelerini yasaklıyorum.
Mme Mallory et sa fille ne partiront pas avant d'ètre hors de danger.
Bayan Mallory ve bebeği bırakamam.
Je ne peux pas abandonner Mme Mallory.
Asıl sorun, kadınla bebeğini ne yapacağımız.
Donc, que décidons-nous pour Mme Mallory et son bébé?
Bayan Mallory'nin bebeği için yarım ücret almalı mıyım sence?
Je devrais faire payer demi-place au bébé?
Öyleydi ama Dr. Mallory ile nöbetleri değiştirdik.
J'y étais. J'ai échangé avec le Dr Mallory.
Gir, Mallory.
Entrez, Mallory.
"Keith Mallory, uçan insan."
"Keith Mallory, la mouche humaine."
Mallory, bu son şansımız.
Mallory... c'est notre seul espoir...
Yüzbaşı Mallory ve Andrea bizi gideceğimiz yere götürmekten sorumlu.
Le capitaine Mallory et Andréa... sont chargés de nous emmener à destination.
Yüzbaşı Mallory'yle konuş.
Parlez-en à Mallory.
Yüzbaşı Mallory, olağanüstü bir çaba gösterdiniz.
Capitaine Mallory, vous avez été remarquable.
Komutanınız olarak, Yüzbaşı Mallory kahraman rolü oynamak zorunda.
Vu son grade, le capitaine Mallory se doit de jouer les héros.
- Yüzbaşı Mallory?
Capitaine Mallory?
Çok acımasız biriymişsin, Yüzbaşı Mallory.
Vous n'avez pas de cœur, capitaine Mallory.
Mallory ve Marple'ı da almaya hazırlanın.
Et informez Mallory et Marple qu'on remonte. A vos ordres.
- Ben Mallory, Kaptan. Köyün yakınındayım.
Je suis près du village.
Mallory!
Mallory! Tout va bien?
Mallory, iyi misin?
Mallory, quelque chose ne va pas?
Kaplan'ın ailesini tanıyorum.
Je connais la famille de Kaplan. Et maintenant Mallory.
Şimdi de Mallory. Jim, sen bunu durduramazsın.
Vous n'auriez rien pu faire.
Leigh-Mallory ve onun Büyük Kanatları.
Leigh-Mallory et son soit-disant Big Wings.
Hedeflerin benim hava alanlarım olduğunu unutma, Leigh-Mallory ve elliyi bırak 10 tane bile düşüremiyorsun.
Leurs cibles sont mes terrains d'aviation, Leigh-Mallory... et vous n'en abattez pas 50. Même pas dix.
Sonunda, Leigh-Mallory'nin Büyük Kanatlarının neden yapıldığını göreceğiz.
Peut-être pourrons-nous enfin voir... de quelle étoffe les Big Wings Leigh-Mallory sont taillés.
Mallory'lere gitmeni bekliyorum. Hemen gidip onları vursan iyi edersin, duydun mu?
Je veux que tu descendes les Mallory.
- Ama kızı Mallory'lere satan sendin. - Kim?
- C'est toi qui l'a vendue aux Mallory.
İngiliz hükümeti, İrlandalı terörist John M. Mallory için 300 Pound ödül koydu.
La Grande-Bretagne offre 300 livres pour le terroriste irlandais Mallory
Mallory!
Mallory.
Dr. Mallory'nin Mangafranni adında bir hastamızı saat 10 : 00'da histerektomi ameliyatı yapması gerekiyordu.
Une patiente nommée Mangafranni devait subir une hystérectomie à 10 h. Le Dr Mallory.
Evet, ben Bay Mallory'nin kahvesini getirdim. Ben hep her gece onun kahvesini getirirdim.
J'ai apporté son café à M. Mallory, comme toutes les nuits.
Komiser, bu beyefendi buraya
Inspecteur. Ce monsieur dit qu'il vient voir M. Mallory.
- Mallory?
- Mallory?
- Kirk, dinliyorum.
- Ici Kirk. - Ici Mallory, capitaine.
Mallory!
Mallory!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]