Marcie tradutor Francês
682 parallel translation
Marcy iyi bir kızdı.
Marcie était une chic fille.
İhtiyar Marcie bana gerçek benzin verdi.
Pour une fois, c'est de la vraie essence.
Marcie, bankanın müdürüyle konuşmak istiyorum.
Appelez-moi l'autoroute!
Marcie, Phil'e kağıt kalem ver.
Donnez-lui de quoi écrire.
Adım Marcie.
Je m'appelle Marcie,
Onları vurmam ben Marcie kız.
Je ne descends personne, jolie.
Benimle olan şansını kaybettin Marcie kız.
Tu as passé ton tour, jolie.
- Marcie, bunu benim için al lütfen.
- Marcie, tu peux tenir ça.
Ne var? Helen'i arıyorsan, Marcie'nin odasında.
Si tu cherches Helen, elle a pris la piaule de Marcie.
- Marcie'nin odasında ne işi var?
Qu'est-ce qu'elle fait chez Marcie? A d'autres!
Ben hemen dönerim Marcie. Gitmeden kafamı bir okşa istiyorsan.
Marcie, lorsque je reviens, tu pourras le caresser.
Şu Marcie nerede?
Où est cette Marcie?
Jack ve Marcie sırılsıklam olacaklar!
Jack et Marcie vont être trempés.
Marcie'nin otundan kalmış mı, baksana.
Marcie a laissé de l'herbe?
Jack ve Marcie'yle olmalı.
Avec Jack et Marcie.
Dinle Marcie haftaya Al ve ben bir düğün için şehir dışına gitmeliyiz.
Marcie, Al et moi sommes invités à un mariage la semaine prochaine.
Marcie, Al bu.
- Marcie, il s'agit d'Al. Où ira-t-il?
Marcie?
Marcy?
Marcie?
- Marcy?
İnan bana, Marcie böyle bir şeyi ancak bir erkek fark eder.
C'est le genre de truc dont un mec se rend compte.
Marcie bu veterinerin bizden çok uzakta olmadığını anımsattı.
Il y a un véto pas très loin d'ici.
Bak, Marcie, yapman gereken tek şey doğum kontrol hapı almak.
Marcie, il y a la pilule.
Marcie! Özür dilerim.
Quel homme adorable.
Senin yatak odanda hepimiz çaresiz hissederiz, Marcie.
Je vais aller lui acheter quelque chose.
Öldür onları, Buck.
- Je t'aime, Steve. - Je t'aime aussi, Marcie.
Bahçemin dışında. Kaçırman imkansız.
Marcie?
Bella Marcie ve benim için bir köpekten daha fazla bir şeydi.
J'ai réglé les basses pour que tes fesses ne vibrent pas.
Tamam, çok güzel ve harikulade fakat Marcie de öyle. Ve Marcie'de iç güzelliği de var.
Bon, elle est ravissante, séduisante et tout ça mais, Al, Marcy l'est aussi et Marcy a une beauté intérieure.
Marcie, ne bu asık surat?
Marcy, comment se portent-ils?
Peki Marcie, bir de şu açıdan baksana :
Vois les choses de cette façon :
Bu şehirde asla Marcie.
Pas dans cette ville, Marce.
Yo, yo, hayır Marcie.
Non, non, non, Marce.
Biliyorsun, canım Marcie'nin tavsiyesine uyup da buzdolabını tamir etmesi için bir kadın tutman bence çok nazikçeydi.
Les filles virent les gars lorgner... et pensèrent ce qui est bon pour le jars est bon pour l'oie.
Kocalarımız tamirci kızı arzulayarak dikizliyorlardı. Kız değil kadın. Marcie, biraz sakinleş.
Parce que les murs tremblaient, et j'ai entendu Papa crier.
Parmağına çok üzüldüm, Marcie.
Achète une copie bon marché. Ouais.
Her neyse, Marcie, sana çiçek getirdim. Hey Al, sen neden bana hiç çiçek getirmiyorsun?
T'es marié à la Grande Rousse, la riche aux ongles tranchants.
Özür dilerim, özür dilerim. Marcie, seninle birazcık konuşabilir miyim?
L'amie de votre épouse, Mme Rhoades, celle qu'on appelle "La Tentacule"?
Bilmiyorum Marcie.
Je ne sais pas.
Bak, Steve ve Marcie buradalar.
- Steve et Marcie sont là.
Haydi Marcie, telefon kitabına bakıp güzel ve ucuz bir aşk yuvası seçelim.
Marcie, l'annuaire. On va se choisir un petit nid d'amour douillet pas cher.
Radyomuz, Marcie'nin küpeleri, kameramız, ve telesekreter.
Oui. Et c'est sur nous que ça va retomber.
Dün.Fakat Marcie artık aramamamı söyledi. Telefonun sesinin onu havlattığını söyledi.
Je suis dans la vente.
Sadece Steve ve Marcie'nin köpeğini vurdum.
T'es mort!
Sence Steve ve Marcie olabilir mi?
- Où est la bouffe?
Eğer bu seni daha iyi hissettirecekse, bence bir sakıncası yok. Marcie'nin de hoşuna gidecek. Bu gece iş çıkışı hallederiz.
Et même si t'avais pas essayé de m'acheter cette montre... si 16 ans ensemble ne suffisaient pas pour dire : "Je t'aime"... à quoi servirait une stupide montre?
Bu arada, Steve Marcie'nin kızlık soyadı neydi?
Va pour cinq Fesses-Saucisses à la fraise.
Merhaba, Marcie. Benim dükkana geri gidip de birkaç tane alet daha almam gerek.
Réveille-toi, chéri.
Ha bu arada Marcie, bu gece ne yapıyorsun?
Plusieurs petits. Prêts pour aller chez Mamie, les enfants?
Haydi ama Marcie, peki kalçasına baktım.
Ouais, Bud nous le dit.
Marcie, bahşiş ver. Haydi! Haydi!
Il y avait des larmes dans tes yeux mais tu as essayé de rattraper cette femme dans la tête de peloton.
Marcie ile mi?
- Avec Marcie?