Mato tradutor Francês
55 parallel translation
Bakın ben Mato Grosso'ya kovboyculuk oynamak için gelmedim. - Sadece üç gün iznim kaldı.
Je vais pas passer mes jours de perm à jouer aux Indiens.
Bir Pazar sabahı Profesör Mato ile buluştum.
Un samedi matin, j'ai rencontré le professeur Mato.
Tek kişilik üç oda ayırtmıştık Mato.
Les trois chambres réservées au nom de Mato.
Adliyede uzmanlık yapan Prof. Mato beni bir otopsi için davet etti.
Le professeur Mato du Palais m'a invité à assister à une autopsie.
Mato Grosso civarında bulunmuş.
Cette sauvage a été retrouvée aux confins du Mato Grosso.
Aradığımız grup... Belki de ormanın merkezine doğru gitmişlerdir. Ya da Mato'nun merkezine...
Le groupe que nous recherchons... se dirige probablement vers le centre de la jungle... ou au centre du "Mato"
Mato, şu formları sınıfa dağıt lütfen.
Distribuez ces formulaires, s'il vous plaît.
Brezilya cephesinde ise, Direniş liderleri, Mato Grasso taburundaki yüksek rütbeli liderlerin... esir düşmeleri ve sonrasında idam edilmeleri üzerine büyük bir yenilgiye uğradılar.
Sur le front brésilien, les résistants ont subi de très graves pertes avec la capture et l'exécution d'officiers de haut-rang dans les troupes du Mato Grosso.
Maggie Kartal Ayı'nın evinin karşısında, Mato Ska'da.
Là où la rivière passe par chez Maggie Eagle Bear, à Mato Ska.
Mato Ska'da Kartal Ayı'nın evine silahlı saldırı.
Fusillade chez Eagle Bear à Mato Ska.
Xingu, Mato Grosso, Karayipler, Paraguay, And Dağları yerlileri.
Ces Indiens du Xingu, du Mato Grosso, des Caraïbes, du Paraguay, des Andes...
Este muchacho mato a una señorita inocente. * ( Bu adam masum bir kadını öldürdü. )
Cet homme a tué une femme innocente.
Matou ailesi büyücülerden oluşan bir soydur.
La famille Matô est une lignée de magiciens.
Şu Matou Shinji'nin sözlerine ne kadar güvenebiliriz?
Quel crédit peut-on accorder à ce Shinji Matô?
Matou ailesinin soylarının kuruduğunu biliyordum ama eğer, hakikaten, büyü kitaplarına sahiplerse, Usta olmayı başarmış olabilirler.
Je pensais la lignée Matô éteinte depuis longtemps. Bien sûr. S'ils ont encore leur grimoire, ils peuvent être élus.
Matou Sakura!
Sakura Matô!
Tek Matou değil, siz ikiniz de Usta'ydınız.
Je croyais que Matô était le seul maître au lycée.
Peki Matou nasıl?
Et pour Matô?
Dün gece bir öğrenci onu Matou Shinji ile konuşurken görmüş...
Un élève dit l'avoir aperçue parlant avec Shinji Matô dans la soirée.
Matou Shinji, İlkokuldan beri arkadaşım ve Sakura'nın kardeşi.
Shinji Matô... Mon ami depuis le collège et le frère de Sakura.
Yuki Mato, İç İşleri'nden.
Yuki Mato des Affaires Internes.
Tom-mates sosu.
Tom-mato ketchup.
Onunla konuştuğumuz gün öldürüldü.
Lo mato el mismo día que hablamos.
Mato?
- Mato?
Ben, Kuroi Mato.
Moi c'est Mato Kuroï.
Mato... Senin isminde güzel.
Mato... c'est joli aussi.
Mato-chan?
Mato? - Quoi?
Daha seçmedim. Ya sen?
Pas encore... et toi Mato?
Sen ne düşünüyorsun?
Et toi Mato?
Kes şunu, Mato. Gıdıklanıyorum.
Arrêtes, tu me chatouilles!
Şimdi mi? Mato ile beraberim.
je suis avec Mato.
Mato bu şehri seviyorsun değil mi?
Tu dois aimer cette ville.
Mato, bir dakikan var mı?
Mato, tu permets?
Beklettim seni!
Mato'
Nee-chan, akşam yemeği.
Mato, le dîner est prêt.
Mato.
Mato
Bekle Mato, nereye gidiyorsun?
- Attends Mato! Où vas-tu?
Mato Grosso denen bir yerde bir mezbaha var.
Il y a un abattoir dans l'État du Mato Grosso.
Mato ve bebek?
Mato et le bébé?
Mato.
Mato.
Mato kim?
Qui est Mato?
Mato'ya iz sürücü olarak ilk işini vermişti.
Il a fait débuter Mato comme pisteur.
Kirk'ün paralı askerlerinden... biri tarafından kaçırıldı, Mato olarak bilinen pahalı bir iz sürücü.
Elle a été enlevée par un des prestataires privés de Kirk, un traqueur très cher connu sous le seul nom de Mato.
Normalde size katılırdım Ajan Navabi, fakat Mato sizin bildiğiniz sıradan paralı askerlerden değil.
En temps normal je serais d'accord avec vous, agent Navabi, mais Mato n'est pas un mercenaire ordinaire.
Mato ormanda bir geyiğe gizlice yaklaşıp kıçına şaplak atabilir.
Mato pourrait monter sur un cerf dans une clairière et lui gifler la croupe.
Mato'yu istiyor.
Il veut Mato.
Mato'yu nasıl bulacağını söyle.
Dis-moi comment trouver Mato.
Söylersem Mato'yu öldürecek.
Il va tuer Mato si j'accepte.
Ne demek istediğimi anlıyorsun değil mi, Motau?
Tu peux comprendre ça, Matô?
Sakura?
Matô?
Mato diyebilirsin.
Appelle-moi Mato.