Mayo tradutor Francês
1,065 parallel translation
Mayo.
Mayo.
Mayo, tamam.
Mayo, c'est bien.
Mayo ve çeşni.
De la mayo et des achards.
Ayakları altına tereyağı mı sürsem ne...
Peut-être que si je sortais la mayo et le casse-noix, ça le ferait sortir.
Mayo Klinik'ten gelen telefonunuz için bekleyin.
Un appel pour vous de la clinique Mayonnaise.
Ben Mayo Klinik'ten Dr. Brody.
Ici le Dr Brody de la clinique Mayonnaise.
Hamm'i beşe bağla, Mayo'yu beklet.
Passez Jambon sur la 5, et gardez Mayonnaise.
Yıkanırken mayo giymiyorsunuz, değil mi?
Vous n'en portez pas quand vous prenez un bain.
- Daha küçük bir mayo bulamadın mı?
- T'as pas de maillot plus petit?
Peki, ben gidip bir mayo satın alacağım.
Bien. Je vais acheter un maillot.
Cumartesi sabahı plajdaydık, ben bir mayo almaya gittim.
On était à la plage. Je suis allée acheter un maillot.
Mayo, seni bağımlı pislik, uyuşturucu bulundurmaktan tutuklusun.
Mayo, t'es un enfoiré. Je t'arrête pour détention de stupéfiants.
Gus Levy, Bill Mayo ve Dom Bando ile çalışıyordun, doğru mu?
Vous travailliez avec Gus Levy, Bill Mayo et Dom Bando, non?
Sen olmazsan Levy, Marinaro, Mayo olur.
Alors ce sera Levy, Marinaro, Mayo.
Gus Levy, Joe Marinaro, Bill Mayo.
Gus Levy, Joe Marinaro, Bill Mayo.
- Marinaro ve Mayo'yu arayacağım. - Hayır, hayır, hayır.
- J'appelle Marinaro et Mayo.
Marinaro'yu ikna edebilirsen, Mayo'yu denersin.
Si vous faites venir Marinaro, vous essaierez Mayo.
Eğer Marinaro ve Mayo'yu ikna edebilirsen, belki sonra üçünüz birlikte, Levy'i de ikna edebilirsiniz.
Entre vous, Marinaro et Mayo, vous pouvez convaincre Levy.
Tamam, şimdi de Mayo'yu arıyorum.
D'accord. Je vais appeler Mayo.
Mayo'yu Virginia'dan ara.
Appelez Mayo de Virginie.
Evet, aslında Mayo'yu aramak istemiyorum.
Oui, je ne veux pas appeler Mayo.
Mayo...
Mayo...
Benim, Mayo.
Mayo.
Bay Vincente, Dedektif Mayo kendini vurmuş.
L'inspecteur Mayo vient de se tuer avec son arme.
Ben ne Mayo'yum, ne de Ciello.
Je ferai pas mon Mayo, ni mon Ciello.
- Bir şey değil. Ödünç bir mayo alabilir miyim?
Y a pas de maillots de bain?
Yukarıda, gardıropta fazla mayo olacaktı.
Si, au premier étage.
Hiç mayo bulamayıp, çıplak güneş banyosu yapsam, suç olur muydu?
Et si je faisais du bronzage intégral?
İki bronz kol, iki bronz bacak. Ve arada küçük bir parça mayo.
Deux bras bronzés, deux jambes bronzées... et un petit carré d'étoffe... qui les sépare.
Zack Mayo, efendim!
Zack Mayo, chef!
Burada yaran mı var, Mayo?
Tu t'es blessé là?
Nerede yaptırdın bunu, Mayo?
Où l'as-tu fait faire?
Buradan giderken yanında sadece onlar olacak, Mayo... nez!
Les seules que tu emporteras d'ici. Mayo... nnaise.
Daha hızlı, Mayonez!
Au pas de course, Mayo-nnaise!
Çok komik, Mayo!
Très drôle, Mayo.
Seeger, Mayo, Worley!
Si vous pouvez répandre votre merde, vous pouvez me faire 50 pompes. Seeger! Mayo!
- Ya sen, Mayo?
- Mayo?
- Denetlemeye 5 dakika kaldı, Mayo.
- Dans 5 minutes, inspection.
Başaracağım, adımı o duvara yazdıracağım!
J'inscris mon nom sur ce mur, Mayo!
Lanet olsun, Mayo... nez!
Bon Dieu, Mayonnaise!
Bayan Lynette Pomeroy! Subay adayları Sid Worley ve Zachary Mayo'yu takdim edebilir miyim?
Miss Lynette Pomeroy, je vous présente l'aspirant Sid Worley, et l'aspirant Zackery Mayo.
Ya Mayo?
Et Mayo, c'est quoi?
Nerelisin, makarnacı Mayo?
D'où êtes-vous, Mayo, le macaroni?
Evet... Kız arkadaşın var mı, makarnacı Mayo?
Vous avez une petite amie, Mayo le macaroni?
Seni hatırlıyorum, makarnacı Mayo!
Je vous reconnais. Mayo le macaroni.
Mayo, geçen haftanın yıldızı sen olduğuna göre, sıra senin!
Mayo? Puisque t'es le caïd de la semaine, c'est toi le suivant.
Bu işte iyi olmalısın, Mayo.
Tu devrais réussir.
Bu program, nerede çelme takar hiç bilinmez, ha Mayo?
Qui sait quand tu vas faire la culbute, Mayo?
Bu dönemin jokeri de sensin galiba, ha Mayo... nez?
Dans cette classe, il se trouve que c'est toi, n'est-ce pas, Mayonnaise?
Parti mayonez gibidir, tutmazsa tutmaz!
Une boum, c'est comme Ia mayo.
- Mayo bulamadım.
Pas de maillots...