English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ M ] / Megatron

Megatron tradutor Francês

70 parallel translation
Megatron'u halleder halletmez eve döneceğim.
Je serai de retour dès qu'on aura botté les fesses à Megatron.
Laserbeak döndü, Megatron.
Laserbeak est de retour, Megatron. Bienvenue, Laserbeak.
Nasıl istersen Megatron.
À vos ordres, Megatron.
Gerçek tehdit olan Autobot'ların ay üssüne saldırmaktan, çok daha kolay olurdu ulu Megatron.
Plus facile, Megatron tout-puissant, que d'attaquer la vraie menace : La base lunaire des Autobots.
Megatron en büyük kozunu oynuyor, biz de en büyük kozumuzu oynamalıyız.
Megatron avance à grands pas et il faut qu'on le fasse reculer!
Megatron, her ne pahasına olursa olsun, durdurulmalı.
II faut arrêter Megatron. Peu importe le prix à payer.
Bu, kendine sorman gereken bir soru, Megatron.
Tu devrais te poser la question, Megatron. Non.
Ben seni acımasız bilirdim.
Je te croyais d'une autre trempe. Pas question, Megatron!
Nasıl istersen, Megatron.
À vos ordres, Megatron.
Artık Megatron da olmadığına göre, kendimi yeni lider ilan ediyorum.
Maintenant que Megatron est... comment dire... parti, je me suis autoproclamé chef. Attends.
Hoş geldin, Megatron.
Bienvenue, Megatron.
- Kimse Megatron'u bir yere getirtemez.
Personne ne convoque Megatron.
Bu çok kötü bir espri.
C'est une mauvaise blague. Megatron?
Megatron, sen misin?
C'est toi?
Ben, Galvatron, sizi parçalayacağım, aynı Megatron'un Prime'ı parçaladığı gibi.
Moi, Galvatron, je vais vous écraser comme Megatron a écrasé Prime!
Ve sende, aynı Megatron gibi, öleceksin.
Et tu mourras en le faisant, comme Megatron.
Hayır, Bu bir Megatron flaş elbombası.
Non, c'est une grenade à vaporisation-éclair.
Megatron durdurulmalı!
Mégatron doit être arrêté!
Megatron'u hakladık. Üstelik yaylım ateşinde sadece 50 insan öldü.
Mégatron a été vaincu... et seulement 50 humains ont été tués par des balles perdues.
İşte pirinç-megatron.
C'est un Riz-mégatron.
Peki ya pirinç-megatron çalışmazsa?
Quand j'aurai mangé... que faire si le Riz-mégatron ne marche pas?
Ve Megatron'dan önce bulmalıyız.
On doit la trouver avant Mégatron.
Gezegenimiz bir zamanlar güçlü bir imparatorluktu, huzurlu ve dürüst idi ta ki Decepticon'ların lideri olan Megatron tarafından ihanete uğrayana kadar.
Notre planète a déjà été un empire puissant, paisible et juste, jusqu'à ce que Mégatron, le chef des Decepticons, nous trahisse.
Megatron onu Dünya'ya kadar takip etti, orada onu Kaptan Witwicky buldu.
Mégatron l'a suivie sur Terre, où le capitaine Witwicky l'a trouvée.
Megatron Küp'e ulaşamadan inerken çakılmış.
Mégatron s'est écrasé avant de pouvoir récupérer le Cube.
Efendim, bildiğinizi sandığınız her şeyde sizi doğruladığımı söylemek istemiyorum ama, bu Megatron.
Je ne veux pas vous reprendre sur tout, mais c'est Mégatron.
Neyse, Bay BOU burada, diğer adıyla Megatron, buna verdikleri ad bu kendisi hemen hemen bir ölüm habercisidir, Küp'ü kullanarak insan teknolojisini dönüştürerek kainata hakim olmayı istiyor.
L'E.N.B. Un, alias Mégatron, comme ils l'appellent, une vraie machine à tuer, veut se servir du Cube pour transformer la technologie et devenir maître de l'univers.
Megatron!
Mégatron!
Megatron'un buzları eriyor!
Mégatron fond!
Burada kalırsak diğer hangardaki Megatron ile çarpışırız.
Si on reste, on est foutus. Mégatron est à côté.
Ben Megatron!
Je suis Mégatron!
Size hizmet etmek için yaşıyorum, Lort Megatron.
A votre service, seigneur Mégatron.
Bu Megatron! Geri çekilin!
C'est Mégatron!
- Hepsi bu mu, Megatron?
- Tu ne peux pas faire mieux que ça?
- Megatron'u yenemezsem küpü göğsüme yerleştirmelisin.
- Si je ne peux vaincre Mégatron, tu dois insérer le Cube dans mon torse.
Sen ve ben varız, Megatron.
C'est entre toi et moi, Mégatron.
NBE 1 olarak sınıflandırılan düşman lideri Megatron'un denizde Laurentian Çukuru'nun dibinde huzur içinde çürümekte olduğunu biliyoruz. Etrafı koruma ağları ile çevrili ve sürekli denizaltı gözetiminde tutuluyor.
On sait que le chef des ennemis, soit l'E. N. B. Un, Mégatron, est en train de rouiller au fond de la fosse laurentienne, entouré de détecteurs SOSUS et sujet à une surveillance continue.
Lord Megatron, dirildiğinizi duyduğum zaman çok rahatladım.
Seigneur Mégatron, j'étais soulagé d'entendre parler de votre résurrection.
Büyük büyük babam kutup keşif gezisine gitmişti ve Megatron onu şokladıktan sonra simgeler görmeye başlamıştı.
Mikaela, il a fait une expédition dans l'Arctique. Et il a vu Mégatron. Mégatron l'a zappé, et il s'est mis à voir des symboles bizarres.
Megatron, bir Energon kaynağı daha olduğunu söyledi.
Mégatron a dit qu'il y avait une autre source d'énergie ici. - Sur Terre.
Megatron da onları istiyor. O ve Fallen diye birisi.
- Lui et Le Déchu.
Megatron'u öldürdü, buna ne demeli?
Il a tué Mégatron. Ça compte, ça?
Hepiniz Megatron'a selam durun!
Vive Mégatron.
Soundwave rapor veriyor Lord Megatron.
Soundwave au rapport, seigneur Mégatron.
Megatron'a söyle, tango yapıyoruz.
Dites à Mégatron qu'on va s'amuser.
Megatron!
Megatron!
Sakın yapma, Megatron!
Pousse-toi, Hot Rod!
Nasıl hissediyorsun "ulu" Megatron?
Comment te sens-tu, puissant Megatron?
Ömür boyu garanti.
( Expert du Riz-mégatron ) Garanti à vie
Blakcout geliyor...
BLACKOUT, EN CHEMIN... ON TE SALUE, MÉGATRON!
Tüm bunlar zihnimde oluyor ve
Tout ça, c'est dans ma tête, et Mégatron veut ce qu'il y a dans ma tête.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]