Memphis tradutor Francês
617 parallel translation
Geçen ay, ben ta Memphis'e kadar yanlış izin peşinde gidip geri dönene kadar o yapacağını yapmış, soluğu çoktan burada almıştı.
Mais elle m'a posé un lapin et a poussé jusqu'ici pendant que je suivais un leurre jusqu'à Memphis. J'ai mis un mois pour la retrouver.
Danver'in kızı Memphis'de evleniyormuş.
La fille de Danver se marie a Memphis.
Kökten Memphis'li bir tromboncusun.
De Memphis.
Sen kökten Memphis'li bir kanaryasın.
Vous êtes un canari de Memphis.
- Memphis'in en sıkı pompacısıdır.
- Le meilleur trombone de Memphis.
Geri gelmeden önce Portland, St. Paul ve Memphis'e gönderilmiş.
mais la lettre m'est revenue.
18 yıl önce öldürdüm onu. 18 yıl önce Memphis'te.
Je l'ai tué à Memphis, il y a 18 ans jour pour jour.
Memphis'e gitmiştir.. sanırım.
Il s'est rendu à Memphis.
Birkaç sene önce, Memphis'te, beni çok etkileyen bir şarkı duydum.
Il y a quelques années, un chant m'avait beaucoup frappé.
Memfis Prensi, hırsızlar Prensi,
Prince de Memphis, Prince de Thèbes,
Bay Steiner. Larry, bu Bay Steiner. - Memphis'ten buraya seni görmeye gelmiş.
Larry, M. Steiner vient de Memphis pour vous voir.
Memphis'e gelmek ister miydin, evlat?
Aimeriez-vous venir à Memphis?
Bay Rhodes, bana, Will Rogers'ın Memphis'e ilk geldiği zamanki halini hatırlatıyorsun.
Vous me rappelez Will Rogers à son arrivée à Memphis.
Memphis TV'nin program yöneticisi arıyor.
La station télé de Memphis.
Memphis'teki kanalınıza çıkmamı mı istiyorsun?
Vous me voulez à la télévision de Memphis?
Ve şimdi karşınızda, Memphis televizyonuna yeni gelmiş ama eski bir dost olacağı kesin biri.
Ce nouveau venu à la télévision de Memphis deviendra vite votre ami.
"Hayır," dedi. "sadece, Memphis'te gecenin onu."
"Non, c'est 10 heures du soir à Memphis!" me répond l'employé.
Bu Memphis'te yürek ister.
A Memphis, il faut du courage.
Memphis'te tanıdığım tek bir kişi bile yoktu.
Je ne connais personne à Memphis.
Browning, Schlagel ve McNally, Memphis'ten uzun mesafeli bir arama.
Browning, Schlagel McNally. Un appel de Memphis?
Bir saniye. Memphis'ten Bay Joseph DePalma arıyor.
M. Joseph de Palma, de Memphis.
Ne çılgın bir işin içindeyiz. 'Yalnız'Rhodes adında bir komedyen yerel bir Memphis kanalında...
C'est à propos d'un plaisantin du nom de Lonesome Rhodes d'une station locale de Memphis.
Arkansas, Pickett'tan, hapisten çıkmış bir serseri ve Memphisli bir ofisboy!
Un ancien de la prison de Pickett et un employé de Memphis!
Memphis'e geri döndü.
Il retourne à Memphis.
Memphis'teki eski kanalımız nasıl?
Comment va notre station de Memphis?
Gooper, sırf Pamuk Festivali'nde kraliçe seçildi diye... o boyunsuz Memphis'li Flynn'lerin kızı Mae'yle evlendiği için... kendini hala sınıf atlamış zannediyor.
Gooper se berce d'illusions. Il croit appartenir au grand monde, depuis qu'il a épousé Mae.
Memphis'te bir doktora gittim. Bir jinekoloğa.
J'ai consulté un docteur à Memphis...
- Memphis'ten kız kardeşin arıyor.
Ta soeur est au bout du fil.
Memphis'e yerleş dedi. Yerleştim.
J'habite à Memphis, selon ses désirs.
Jabe Torrance yarın Memphis'teki hastaneden eve dönüyor.
Jabe Torrance rentre de l'hôpital de Memphis demain.
Jabe'in Memphis'teki ameliyatı.
Pour l'opération de Jabe à Memphis.
Bayan Talbot beni siz Memphis'ten döndüğünüzde getirdi.
Mme Talbot m'a amené ici quand vous êtes rentrés de Memphis.
Uyandırdığım için üzgünüm, ama kocamı daha yeni Memphis hastanesinden getirdim.
Je suis désolée de vous réveiller, mais je viens de ramener mon mari de l'hôpital de Memphis.
Tabii ya, Memphis'e gelsene.
Tu devrais venir à Memphis.
Sidney, Memphis'teki Peabody Otel'e mi götürdü seni? Vay canına!
Sidney t'a emmenée jusqu'à l'hôtel Peabody de Memphis?
Memphis'teki şu Peabody Otel, lobisindeki havuzda timsahların ve ördeklerin yüzdüğü otel mi?
L'hôtel Peabody à Memphis, avec des alligators et des canards, dans un petit bassin, dans le hall?
- Memphis, New Orleans, New York...
- Memphis, la Nlle-Orléans, New York...
Memphis'e gidiyoruz ve endişelenmek istemiyorum.
Pour Memphis. Fini, les soucis!
Bay Johnson'ın bize verdiği krediyle Memphis'e yerleşiyoruz.
On s'installe à Memphis grâce à l'argent que nous avance M. Johnson.
Ben Memphis'teki evi ayarlayana dek senden ona hayatının birkaç haftasını vermeni istiyorum ki vazgeçmesin.
Je te demande de lui accorder quelques semaines de ta vie. Jusqu'à ce que je m'organise, à Memphis.
Memphis'de idare edeceğimi düşünüyorum...
J'ai l'impression que Memphis m'ira comme un gant...
Alva, Memphis'e gidecek.
Oui. Alva vient à Memphis.
Memphis biletiyle değiştir.
Echange-le contre un pour Memphis.
Annen seni Memphis'te görebileceğimi söyledi.
Alva, je vous verrai souvent à Memphis.
Memphis'te sana bir yer tutabilirim, ve harçık veririm, böylece ne istersen yapabilirisin.
Mais je pourrais vous trouver un appartement à Memphis et vous donner de quoi vivre gentiment.
Memphis, biz geliyoruz!
Memphis, nous voilà!
Belki de Memphis'te senin yanına yerleşmem diye düşünüyordum.
II est possible qu'on ne soit pas ensemble à Memphis.
- Memphis mi?
- A Memphis?
- Sadece salı günleri. 04 : 05'de Memphis'e.
- Le mardi, si. Le 4 h 05 pour Memphis. - Que tu dis.
MEMPHIS'te İYİ ŞANSLAR
BONNE CHANCE À MEMPHIS
Sen Memphis'te hukuk okudun.
Tu es avocat.