Meşale tradutor Francês
289 parallel translation
"Görülmez Meşale" yi söyle! ... ve aktar yanına...
Sur la voie sans détour
Meşale yapın, onları arabanın içine koyacağız.
Coupez du bois, emplissez la voiture.
Daha üç meşale var, ama silahınız boşaldı.
Encore 3 torches mais votre barillet est vide.
# Ama bulduğum şu meşale söndürülmeli
"And one more for the road " The long
- Bekle, bir meşale yaptım.
- Attendez, je vais vous éclairer!
Komutan, daha iyi görebilmesi için bir meşale getir.
Capitaine, approche une torche.
Elinde bir meşale vardı ve her yeri yakmaya çalışıyordu.
Il avait une torche à la main. Il voulait mettre le feu.
Onu yakaladım çünkü elinde meşale tutuyordu.
Il avait une torche.
- Meşale yanıyordu ve de...
- La torche était allumée et...
" Bir meşale gibi... yanarken sen... sarar etrafını kızgın alevler
"Peu à peu, " de toi, " comme d'une torche de résine...
Meşale! Meşaleyi al!
La torche!
İçinde bir ilk yardım çantası var, onu hemen buraya getir. Ve lamba ya da bir meşale getir, ışığa ihtiyacımız olacak.
Je lui ai donné tout le laudanum qu'il y avait.
- Meşale, hazırol!
Présentez torche!
Dört meşale yapacağız.
Nous allons faire quatre torches.
Ayrıca atalarınızdan birinin M.S 270 yılında Alexandria, Mısır'daki bir kütüphaneyi meşale ile ateşe verdiğini saptadım.
L'étape suivante, c'était la musique. THE ADDAMS family Musique et Paroles de vlc MlZZY Filmways, la boîte de production qui allait nous financer, voulait de la musique en conserve.
Babam Marcus Aurelius, öldüğü zaman, bana bir meşale verip, beni şüphesiz bir Sezar olarak selamlamıştın.
Quand mon père, Marc-Aurèle, est mort tu m'as apporté une torche et tu m'as acclamé comme l'Incontesté César.
Bu ne şimdi? Yaramıza tuz mu basıyorsun, yoksa üzerinde meşale mi söndürüyorsun?
Est-ce pour cicatriser une blessure?
Üstüne meşale atın.
Fous-lui le brûlot dans la gueule!
Neden meşale yakıyorsun?
Et tu vas me brûler longtemps ce lumignon?
Biliyor musun, Harry? Daha önce meşale taşıyan adamlar görmüştüm ama sen bir şampiyonsun.
J'ai déjà vu des mecs courir après des nanas, mais jamais comme toi.
O yüzden bana meşale falan verme. Beni ilgilendirdiği kadarıyla...
Ne dis pas que je lui cours après.
8. MEŞALE
8. une lueur d'espoir
Yanınızda silah varsa kafalarına bir kurşun sıkın. Yoksa, bir sopa ya da meşale ile onlara vurun, ya da yakın, çok dayanıksızlar.
Pas de problème si vous avez une arme et si vous tirez dans la tete, sinon tapez-leur dessus avec un gourdin, ou brulez-les.
Meşale mi sence?
Des torches?
Bean, Rowdy, meşale getirin!
Apportez des torches.
Meşale getirin!
Allez chercher des torches!
Körükler rüzgâr etkisi yaratırken, meşale ona...
Le soufflet donne l'illusion du vent, et la torche? - Du soleil.
Meşale!
Une torche!
Birkaç meşale getirin, çabuk.
Faites-vous donner des torches.
Niagara Şelalerini bile görmedim zira sen, meşale cinayeti haberi için beni trenden indirttin.
Je n'ai pas vu les chutes du Niagara parce que tu m'as fait descendre du train pour couvrir un meurtre.
Tek yapabildiğim gözlerini kapatmaktı. Meşale gibi yanan insanlar görmeyesin diye.
te cacher Ies yeux, pour que tu ne voies pas Ies gens flamber comme des torches.
Bazıları meşale gibi yanıyor.
Certains brûlent comme une torche.
Tüm evraklar oradaymış. Meşale gibi yükselmiş.
Tous les dossiers ont flambé comme une torche.
Onu elimdeki meşale ile azıcık dürttüm, ve işte önümde dikiliyor... beni bekliyor.
J'introduis ma petite torche chancelante, et je le vois qui m'attend.
Ağaçlar ise meşale gibi parlıyordu.
Les arbres comme des torches Etincelaient de lumière
Bu ayrımın orta noktasından, yanan bir meşale oldukça uzun bir mesafeye alev, kor ve kıvılcım fışkırtarak fırladı.
Au centre s'éleva une torche embrasée... qui crachait, sur une énorme distance... des flammes, des braises et des étincelles.
Meşale yap.
Prends cette torche.
Ve bir ışık mucizesi yarattılar çünkü gerçekten yüzlerce mum ve meşale yakmışlardı.
Ils ont entièrement fleuri le manoir, et puis... un miracle de lumière! Ils avaient installé des centaines de bougies et de torches...
- Indy, meşale sönüyor!
- Indy, la torche s'éteint!
Ve güneş merhamet buyuruyor. Ama fazla yükseğe taşınmış bir meşale misali.
Et le soleil étend sa miséricorde mais comme une torche brandie trop haut.
Ve şimdi en önemli an. Tören ateşini yakma onuru verilen, son koşucu, yedi gün önce başlayan maratonun son ayağını koşuyor. Bu meşale 1.600 km. boyunca ülkeyi baştan başa geçerek bir atletten diğerine geçmişti.
Et voici, le moment suprême, le dernier coureur... celui qui a l'honneur d'allumer la flamme... entame la dernière étape de ce marathon de sept jours... portant la torche qui est passée d'athlète en athlète... pendant 1500 kilomètres... à travers les Etats-Unis.
Direnişin lideriyle tanışacaksın, "Meşale" diye tanınan bir adamla.
Vous y verrez'" la Torche'", le chef de la Resistance.
Ben bu gece baleye gidip, "Meşale" denen bir adamla buluşacaktım.
Ce soir, au ballet, je devais rencontrer'" la Torche'".
"Meşale" ile görüşmeliyiz.
Nous devons parler a la Torche.
"Meşale" yi görmek istiyoruz.
Nous voulons voir la Torche.
Kimse "Meşale" yi göremez.
Nul n'a le droit de voir la Torche.
İnsan meşale taşır, su değil...
Des torches vivantes et pas d'eau.
Yoldaş, yak onu! Yoldaş, bana bir meşale ver!
Camarade, du feu!
"Ve gökten meşale gibi yanan büyük bir yıldız düştü."
" Et il tomba du ciel une grande étoile ardente comme un flambeau,
"Ve meşale gibi yanan gökten büyük bir yıldız düştü."
" Le troisième ange sonna de la trompette.
Jack meşale!
Jack, la torche!