Mgm tradutor Francês
97 parallel translation
# MGM'in aslanı bir tane, annemizde üç tane.
La M.G.M. a un lion Mais maman a trois bambins
Saat geç, ama eminim MGM, Fox, Paramount şirketleri bu haberle uyanmaktan hiç şikayetçi olmazlar.
II est tard, mais la MGM, la Fox ou la Paramount aimeraient qu'on les réveille avec la nouvelle.
Sanırım kaydı MGM'e vermemiz gerekecek.
Bon, alors on va devoir signer avec MGM.
MGM Altyazı :
Héloïïse Chouraki
MGM Altyazı : Burak ŞAHİN
Chloé Leleu
MGM Altyazı : Burak ŞAHİN
Margo Kleinknecht
METRO-GOLDWYN-MA YER SUNAR GRETA GARBO VE ROBERT TA YLOR "CAMILLE"
MGM présente Greta Garbo et Robert Taylor... dans "CAMILLE".
Sadece MGM yazın.
Ecrivez M.G.M.
Şu anda MGM'deyim. Bir hikaye fikriniz olursa... beni arayın.
Je suis à MGM maintenant.
MGM için film çekmeye başladın mı?
Tu fais encore des films pour MGM?
Ya da kişisel projeleri olan "Hallelujah!" ve "Our Daily Bread" gibi. Ya da en sıra dışı olan bu film gibi. MGM'den Irving Thalberg finanse etmeyi kabul etti.
Durant sa carrière, il sut alterner les commandes de studios, des films comme Le Champion et Stella Dallas... et des projets personnels comme Hallelujah, Notre Pain Quotidien, et ce film si singulier,
Çünkü Vidor onlara sessiz dönemin en büyük başarısını kazandırmıştı, "The Big Parade".
La Foule. Irving Thalberg, de la MGM, accepta de le produire car Vidor avait connu le plus grand succès du muet,
Güçlü ve büyümeye endeksli bir endüstriydi. Beş büyük stüdyo vardı. MGM, Warner Brothers, Paramount, RKO ve Fox.
Le système hollywoodien des années 30 et 40, se fondait sur une industrie puissante, verticalement structurée.
Yapım, dağıtım ve hatta gösterim. Zira dünya genelinde kendilerine ait sinema salonu zincirleri vardı.
MGM, Warner Brothers, Paramount, RKO et Fox, contrôlaient toutes les phases du processus.
MGM daha ziyade hayaller alemiydi.
Ils cultivaient même leur propre style un "look" reconnaissable dans chacun de leurs films.
Her şey idealleştirilmişti ve bir nebze de duygusallaştırılmıştı.
La MGM présentait un monde de rêve.
Bu da onu MGM'den ayıran en karakteristik özelliktir diyebiliriz. O zamanlar bir filme baktığımda her şey süt beyazsa, MGM bu derdim.
Ils contenaient une bonne dose de réalisme, ce qui n'était pas de mise à la MGM.
Filme baktığımda Fred Astaire varsa o filmde, RKO derdim.
À cette époque, s'il y avait de la soie blanche partout, c'était la MGM.
Sonradan MGM oldu. Paramount'un her şeyde parmağı vardı.
S'il y avait Fred Astaire dans le film, c'était la RKO, plus tard, la MGM.
Aynı çevredeydik. MGM'de çalışıyorsan MGM tarzına uyum sağlamak zorundaydın.
On se connaissait, on mangeait aux mêmes restaurants, on fréquentait les mêmes personnes...
Ve bu Warner Brothers ya da Paramount tarzından oldukça farklıydı.
Si vous travailliez pour la MGM, il fallait adopter le style "maison".
Serbest takılan Buster Keaton,.. ... MGM onu denetçi yapımcıların boyunduruğu altına sokunca çok acı çekti.
Certains, comme Erich von Stroheim, refusèrent de passer sous les fourches caudines, il le paya fort cher.
MGM'den Clarence Brown,.. ... Fox'tan Henry King,..
Ce sont eux qui ont défini le style de chacun des studios.
... Warner Brothers'tan Raoul Walsh.
Clarence Brown à la MGM...
... Arthur Freed tarafından ayartılıp Hollywood'a getirildi ve 30 yıl boyunca MGM için çalıştı. Freed ve daha sonra John Houseman gibi sempatik yapımcılar sayesinde tabii.
Chorégraphe d'avant-garde à Broadway, il fut attiré à Hollywood par le producteur Arthur Freed et devint l'artiste attitré de la MGM pendant 30 ans.
MGM'de muhteşem yönetmenler vardı ama isimlerini hiçbir zaman duymadınız.
avoir leur nom au-dessus du titre.
Ancak beni duydunuz. Büyük stüdyoların düşmanıydım.
Il y avait de merveilleux réalisateurs à la MGM, on ne savait pas leurs noms.
Ne yazık ki, aynı filmi iki kere kullanmış ve görüntüleri mahvetmiş.
Ici, Buster Keaton, apprenti caméraman, montre ses essais aux patrons de la MGM avec l'espoir d'être embauché.
Bir yönetmen gelip filmin hikâyesini anlatırdı,.. ... MGM'den Thalberg'e mesela. Veya Mack Sennett'a.
On vivait tellement dans un monde de pantomime, que si un type venait raconter une histoire, à Thalberg à la MGM, par exemple, un scénario de comédie surtout, ou à Mack Sennett,
.. - Laddie ile MGM'de?
MGM avec Laddie.
MGM'i harfleyebilir misin?
Epelle M.G.M. à l'envers?
- Lisa MGM Grand'da çalışıyor.
- Elle travaille au MGM.
MGM'de sözleşmeli oyuncu ikisi de.
Sous contrat à la Metro.
MGM'e yaz.
Ecris à la M.G.M.
Bizi birbirimize çeken şeylerin başında 30lu, 40lı yılların filmlerine duyduğumuz sevgi gelir. MGM filmleri harika aşk hikâyeleridir.
Un de nos points communs est notre goût pour les films des années 30, les comédies musicales MGM, et les mélos.
"Rüzgar gibi geçti" MGM - 1939
J'ignore si ça va marcher, mais...
Bunlar Mirage ve MGM Grand'ın kasaları ama tüm paralar burada.
L'argent va aux caisses du Mirage et du MGM Grand... mais chaque cent revient ici.
Bellagio, Mirage ve MGM Grand.
Le Bellagio, le Mirage et le MGM Grand.
Beyler, Las Vegas Bulvarı'nın 3000 parseli yani Belagio, Mirage ve MGM Grand.
Le bloc des 3 000 sur Las Vegas Boulevard. Autrement dit le Bellagio, le Mirage et le MGM Grand.
Las Vegas'ta muhteşem bir gecede ünlüler ve spor hayranlarından oluşan kalabalık MGM Grand'de dünyanın en iyi iki Ağırsıklet boksörünün 8 aydır hazırlandıkları maçı izlemeye geldi.
C'est une nuit étoilée à Las Vegas... et la foule des célébrités et des fans... se presse autour du ring du MGM Grand. Les deux meilleurs poids lourds du monde... vont s'affronter après huit mois de manœuvres.
MGM yetkilisinin şu sözlerini aktarmak çok hoşuma gidiyor :
A MGM on disait :
Bugün erken saatlerde bir video çektim... Bu görüntüler Las Vegas'ta GM Grand Hotel ve Casino'da mavi ekranın çekildiğini gösteriyor!
J'ai capturé plus tôt ce matin sur film... l'écran bleu de la mort... au MGM Grand Hotel et Casino de Las Vegas!
Muhteşem, MGMden çıkmış bir şey gibi görünüyor!
Esteban, c'est grandiose! Digne de la MGM.
MGM, yıldızların konaklaması için 30'lu yıllarda yaptırmış.
Erigé par MGM dans les années 30 pour loger les starlettes.
Akşam saat 9 sularında, MGM Grand'ın güvenlik kameraları, Tupac, Suge Knight ve Death Row mensuplarını, Güney Yakası Crip çetesinden olduğu sanılan Orlando Andersorı döverken kaydetti.
A 21 h, les caméras de sécurité de l'hôtel MGM Grand ont filmé Tupac, Suge Knight et des membres de Death Row en train de tabasser Orlando Anderson.
MGM, Paramount, hepsi para kaybediyor. Lağıma düşmüş durumdalar.
MGM, Paramount, ils perdent tous de l'argent, ils sont dans la merde.
MGM mallarını elden çıkartıyor.
MGM vend tous ses vieux trucs. Elle vend...
Çeviri : MGM Altyazı : Burak ŞAHİN
Oh, Sophia, sois à moi
Onun dehası böyle bir muameleyi reddetti.
Buster Keaton, extrêmement indépendant, souffrit le martyre quand la MGM lui imposa des producteurs pour le superviser.
MGM o dönemlerde bir sihir fabrikasıydı.
La MGM était alors l'usine à rêves où le producteur Arthur Freed fabriquait ces classiques que sont
... iş bulma umuduyla MGM yöneticilerine çektiği görüntüleri gösteriyor.
"capables de lui donner vie."