English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ M ] / Mi6

Mi6 tradutor Francês

591 parallel translation
- Ya MI5 ya MI6.
- Ou par le Ml5 ou le Ml6.
Molloy ve Sullivan, o kaset için öldürüldü ve Ordu İstihbaratı, MI5, MI6 hangisiyse işte, bu işin içinde ve nedenini bilmek istiyorum, Bay Brodie.
Le renseignement, Ml5 ou Ml6 qu'importe, est impliqué. Je veux savoir pourquoi.
MI5 işleri devraldığı zaman, MI6 ile birlikte çalışan bir Ordu İstihbarat subayıydım.
Je viens du renseignement militaire. J'ai bossé pour le Ml6 et le Ml5.
Ml6 KARARGAHl LONDRA
SIEGE DE MI6 LONDRES
Ml6 KARARGAHl, İSKOÇYA bir kimyasal bomba etkisinde.
SIEGE DE MI6 ECOSSE c'était une bombe chimique.
Ml6 küçük düşürüldü.
MI6 est humiIiê.
Ailem Ml6'ya iki kere güvendi, Bay Bond.
Ma famille s'en est remise à MI6 à deux reprises, M. Bond.
İlk önce Miranda'ya git. O MI 6'dan.
Va d'abord chez Miranda, elle est du MI6.
Sidney'deki ölümcül doping olayını ayarladığımda bir MI 6 ajanı kazandım.
Ainsi, en provoquant l'overdose du vrai vainqueur à Sydney, je me suis payé mon propre agent du MI6.
- MI6'ya söylemiştim.
- J'en avais informé le Ml6. - Bien sûr.
MI6'dan değilsin.
Vous n'êtes pas le MI6.
- MI6'dansın. Ben kibar olanlarla muhatap olurum, MI5 ile değil.
Vous représentez le Ml6, je m'adresse aux aristos, pas au Ml5.
MI6 hapisaneye ajan mı yerleştirdi?
Le Ml6 avait un agent dans la prison...
- Hayır. Doğruca MI6'ya gittim.
J'ai filé au Ml6.
MI6, Wilder'in Anılar'ını Maynard'ı harcamak için elinde tutuyor.
Les mémoires en possession du Ml6 regorgent de haine pour Maynard, ils s'en servent pour le détruire.
1985'ten 1989'a değin MI6'da görev aldı.
Affecté au MI6 de 1985 à 1989.
- MI6'dan Jools Siviter'i çağırın.
- Appelez Jools Siviter du MI6.
MI6, ülke dışı operasyonları yürütür. MI5, ülke içi.
Le MI6 s'occupe de l'étranger, le MI5 reste à la maison.
Kodlara ihtiyacımız var ve MI6'da kodların kopyası vardır.
Le Ml6 aura des doubles des codes.
MI6'den, Bogota'yı izleyen bir arkadaş dedi ki...
Un ami du Ml6 en poste à Bogota me disait...
Beş ve Altı'yla birlikte.
Elle a été remise à MI5 et MI6.
Beş ve Altı'ya geri döndün mü?
Avez-vous recontacté MI5 et MI6?
Neredeyse bütün MI6 ofisi yerle bir oldu.
Tous les bureaux du Ml6 ont été détruits.
Saunders'ın yok etmeye çalıştığı şey MI6'nın onunla ilgili bilgisiydi.
Saunders voulait détruire les informations que le Ml6 avait sur lui.
MI6'dan gelen hard disc laboratuarda. Şu anda bilgiyi çıkartıyorlar.
Le disque dur du Ml6 est analysé au labo informatique.
- Londra MI6'yla ilgili bilgilendirilmek istiyor.
- Londres veut un débriefing sur le Ml6.
Eski MI6 ajanı, Stephen Saunders.
Stephen Saunders, un ancien agent du Ml6.
Adı Stephen Saunders, ve eski bir MI-6 ajanı.
Il s'appelle Stephen Saunders, c'est un ex-agent du MI6.
Eroin kaçakçılığı yapıyor.
Elle vous informe? - Elle est payée par le MI6.
Çünkü Müşterek İstihbarat Merkezi, MI6 ya da UKN, her kimse kapılarını çaldığımda,... bana tam olarak neler döndüğünü anlatacaklardır? - Bu şart değil.
Plus elle est clandestine plus les participants sont surqualifiés, même pour des tâches banales.
- Fokstrot eko lima 6-9-9. Wauxhall Cross, Londra MI6 Genel Merkezi - Nereyi bağlayayım?
Je t'imaginais déjà à ta 3e création de société.
Bu ani cömertliğinin, verdiğim bilgileri, mesela CIA veya MI6 ya da Mossad'la paylaşman için rızamızı almaya yönelik bir girişim olduğunu öğrenirsem...
Si j'apprenais que votre générosité soudaine était une tentative d'acheter notre consentement pour transmettre mes informations à, disons, la C.I.A., au M.I.6 ou au Mossad...
- Ben, MI6 ya da CIA için çalışmıyorum...
- Je ne travaille pas pour...
O kadar da değil. Rus istihbaratına, Avrupalı bir ilaç holdingine, hastalık kontrol merkezine, MI6'ya da giden var.
Le signal est aussi routé vers les renseignements russes, un conglomérat pharmaceutique européen, le C.D.C., le MI-6, et il y en a d'autres.
MI6'ya göre Washington'da güçlü düşmanları varmış. - Bu iyi bir başlangıç.
Le MI-6 dit qu'il a de puissants ennemis parmis les Belliqueux à Washington et c'est un bon début.
- MI6'den geldiniz, değil mi?
Recruté au MI 6, n'est-ce pas?
- Hayır. MI5 ve MI6 bunu ortak bir operasyonla yaptılar.
Le MI 5 et le MI 6 l'on fait dans une opération conjointe.
Ve Diana Ritz'e ulaşmadan bir gece önce, yüksek rütbeli iki MI6 elemanı Büyükelçiliğe geldiler.
La nuit avant qu'elle n'arrive au Ritz, deux agents de premier plan du MI 6 sont arrivés à l'ambassade.
Bu MI5 / MI6'ın oluşturduğu kılıf hikaye. "Diana, sarhoş bir şoförün yol açtığı kazada öldü."
Ça c'est la version MI 5 / MI 6 : "Diana tuée par un chauffeur saoul."
Pekala, yani bir MI5 / MI6 saha takımı Diana'yı her zaman kullandığı arabadan çıkartıyor ve daha deneyimsiz bir sürücünün kullandığı daha kolay zedelenebilir bir araca yerleştiriyor.
Ok, une équipe conjointe MI 5 / MI 6 a détourné Diana de sa voiture habituelle vers une voiture plus vulnérable, avec un chauffeur moins expérimenté.
Bu Phillip Norton, İstanbul'daki elçilikte görevli bir MI6 elemanı.
Voici Phillip Norton. C'est un officier du MI 6, basé à notre ambassade d'Istanbul.
- MI6 İstanbul'daki bütün nöbetçilerini çekti.
- "Ne pas nuire." Le MI 6 a mis tous ses informateurs en alerte à Istanbul.
- Bunu biliyoruz çünkü bir MI6 ajanı şebekeye sızdı.
On le sait grâce à l'infiltration du réseau par un agent du MI 6.
- MI6 ajanını öldüren adamın adı Ali Mohamed Yazdi.
- Celui qui a tué l'agent du MI 6, s'appelle Ali Mohamed Yazdi.
Bu az önce MI6'ten geldi, Şam'daki Büyükelçimizden.
Ça vient d'arriver de la part de notre ambassadeur à Damas.
MI6 bununla ilgili ne düşünüyor?
Qu'en dit le Six?
MI6 sorgulayıcı kursunun tasarlanmasına yardım ettim.
J'ai participé à la conception des protocoles d'interrogatoire du MI 6.
Bunu MI5 ve MI6 yaptı, ortak bir operasyonda.
Le MI 5 et le MI 6 l'ont fait dans une opération conjointe.
- MI6'ya mı söyleyeceksin?
Au Ml6?
Bu bütçeyle yapamam. MI6'dan bir memur gönderiyorum.
Oliver Mace m'a convoquée.
MI6...
Mais on peut accéder à nos propres données?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]