English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ M ] / Mide bulandırıcı

Mide bulandırıcı tradutor Francês

602 parallel translation
Yabani ve mide bulandırıcı.
- "Nana"! Grossier!
Gerekçeniz nedir? Reich Koruyucusuna karşı işlenen mide bulandırıcı.. iğrenç suç.
Pour l'abominable et répugnant crime perpétré contre la personne du Protecteur du Reich, et le refus des Tchèques de coopérer avec nous!
Eğer sizi doğru anladıysam ailemin ve öğrencilerimin iyiliği için... Reich Koruyucusuna karşı işlenen... bu mide bulandırıcı iğrenç suç... ya da daha doğrusu iş birliği yapmayan...
Si je vous comprends bien, et pour la gouverne de ma famille, cet abominable crime, perpétré contre son Excellence le Protecteur du Reich ou, plus exactement, l'inouïe traîtrise de mes compatriotes, qui refusent de coopérer à fond avec leurs "protecteurs" allemands,
Mide bulandırıcı. BÜTÜN B GRUBU BİLETLER SATILDI
Plus de tarifs réduits.
Mide bulandırıcı.
C'est répugnant.
Mide bulandırıcı bir şansın var! Utanç verici!
Une chance pareille, c'est honteux.
Ömrümde böyle şans görmedim ben. Mide bulandırıcı!
Une chance pareille, c'est dégoutant!
- Mide bulandırıcı.
- C'est infect. - Vous dites?
Sana bunun mide bulandırıcı olduğunu söylüyorum.
Tu veux que je te dise? C'est dégoûtant. - Et toi?
Mide bulandırıcı.
C'est ignoble.
Ah, geçmişi kurcalamak. Gerçekten mide bulandırıcı.
Ces retours sur le passé m'écœurent.
O düzenbazın, Oscar'ın ağzından sizinle aşk hakkında konuşması,.. ... hele ki siz tevazu ve endişeyle cevap verirken,.. ... mide bulandırıcıydı.
Quand ce charlatan vous parlait d'amour... et que vous répondiez avec tant de pudeur, je sentais quelque chose qui me blessait.
Ne mide bulandırıcı bir düşünce.
Quelle horreur!
Bu konuşma çok mide bulandırıcı.
Ce que tu dis est écoeurant.
Sonuç, mide bulandırıcı.
Le résultat est dégoûtant.
Mide bulandırıcı, değil mi?
C'est répugnant!
Motome'nin yalvarışını mide bulandırıcı bulanlara şunu sorarım :
Certains accusent Motomé de couardise.
O mide bulandırıcı cenaze süslerini eve asla getirmeyeceğine söz vermelisin.
Tu dois me promettre de ne jamais apporter... ces lugubres décorations funéraires dans la maison.
- Mide bulandırıcı.
- C'est dégoutant.
Mide bulandırıcı!
12 ans? Tu me dégoûtes!
Bazı insanlar mide bulandırıcı!
C'est formidable les gens auxquels on a affaire!
Başka şeyler de yaptım. Berbat, mide bulandırıcı şeyler.
Je fais d'autres choses bien plus révoltantes.
ama mide bulandırıcı biriydim.
J'avais mal au cœur.
Bu mide bulandırıcı gösterinin anlamı nedir?
Que signifie cette minable démonstration?
Ama vicdanım bunu mide bulandırıcı buluyor.
Mais ma conscience la trouve révoltante.
Siz iğrenç çapulcular, mide bulandırıcı kokuyorsunuz.
Vous autres paysans galeux, vous puez!
Mide bulandırıcı. Yemekten kesilmek için yeter.
Y a de quoi vous dégoûter de manger.
Mide bulandırıcı mektuplardı.
Des lettres cochonnes.
Bu mide bulandırıcı.
C'est dégoûtant!
Mide bulandırıcı, Frank.
C'est écœurant, Frank.
Mide bulandırıcı bir şekilde...
Ce bruit fracassant...
İkincisi, bu biraz mide bulandırıcı...
Deuxièmement... et c'est dégoûtant...
Her görüntü aynı iğrenç ve mide bulandırıcı mesajı veriyor.
"Toutes les images se nivellent " en une écoeurante émission commune,
Tuhaf, hatta mide bulandırıcı çok fazla şey buldum ama aynı zamanda çok incelikli ve oldukça hassas tonlar da buldum.
J'ai trouvé beaucoup de choses étranges, je dirais même dégoûtantes. Mais j'ai aussi vu des tonalités délicates, presque trop émotives.
Mide bulandırıcı!
C'est dégoûtant!
Senin gibi insanların ne peşinde olduğunu biliyorum... ve bu da mide bulandırıcı!
Je sais ce que font les gens comme vous. Et je trouve ça dégoûtant.
"Mide bulandırıcı" derken kast ettiğim şey buydu.
C'est de ça que je parlais quand j'étais dégoûté.
Tabii ki, halen tıraş olmamış olmanız mide bulandırıcı... ama anlaşılabilir. Yani, bazen ben de tıraş olmuyorum... ve o da mide bulandırıcı oluyor.
C'est dégoûtant de ne pas se raser, mais ça m'arrive à moi aussi, et c'est dégoûtant aussi.
Sizin varlığınız mide bulandırıcı.
Votre présence n'appelle que le mal.
Mide bulandırıcıydı ikisi de.
Ces enfants sont répugnants!
Mide bulandırıcı bir şeydi.
Ça m'a donné envie de gerber.
Yani aklımızın işleyişi mide bulandırıcı.
Il travaille d'une façon presque maladive.
Ve benzeri mide bulandırıcı muhteşem iğrençlikler...
" et d'autres inepties écoeurantes.
Mide bulandırıcı.
C'est horrible.
Bu mide bulandırıcı bir şey!
Pas encore. Non?
Sanatın ilerleme yönü çok mide bulandırıcı.
Ça me révulse.
Pis kokularıyla mide bulandırıyorlar.
C'est une infection.
Mide bulandırıcı.
Ecoeurant.
- Bence mide bulandırıcı bir şaka.
De mauvais goût, avouons-le.
Mide bulandırıcı.
C'est dégoûtant.
Mide bulandırıcı.
Ça pue!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]