Minbari savaşı tradutor Francês
35 parallel translation
Yarbay Sinclair'in Dünya-Minbari Savaşı'na katıldığı ve etkilendiği muhakkak.
D'accord, le commandant Sinclair a pris part à la récente guerre Terre-Minbari.
Dünya-Minbari Savaşı'nın en büyük çatışmasına katıldın ve bunu bana anlatmadın.
La plus grande bataille de la guerre Terre-Minbari, et tu ne me l'as jamais dit?
İnsanlığın Üçüncü Çağı'nın başlangıcı Dünya-Minbari Savaşı'nın 10 yıl sonrasıydı.
C'était à l'aube du Troisième Age de l'humanité... dix ans après la guerre Terriens-Minbaris.
Dünya-Minbari savaşının son çatışması.
La dernière bataille de la guerre contre les Minbaris.
İnsanoğlunun Üçüncü Çağı'nın başlangıcıydı Dünya-Minbari Savaşı'ndan 10 yıl sonra.
C'était à l'aube du Troisième Age de l'humanité... dix ans après la guerre Terriens-Minbaris.
Babil Projesi Dünya-Minbari Savaşı'ndan sonra ortaya atıldı.
Rappelons-nous que Babylon est née après la guerre contre les Minbaris.
Bugün ikinci bir Dünya-Minbari Savaşı çıksa, her şey çok farklı olur.
Si la guerre avait lieu aujourd'hui, la situation serait différente.
Senatör Quantrell'e saygısızlık etmek istemem ama bizzat cephede bulunmuş biri olarak hâlâ Minbari Savaşı'nın yaralarını saramadığımızı söyleyebilirim.
Avec tout le respect que je dois au sénateur Quantrell... moi, qui ai connu le front... je dois dire que nous ne nous sommes pas totalement remis de la guerre.
Dünya Kuvvetleri dediğin olayı Minbari savaşı sırasında denedi.
Les Forces Terriennes ont essayé lors de la guerre de Minbari.
Dünya-Minbari savaşı başladı.
Ainsi commença la guerre Terre-Minbari.
Minbari Savaşı'nda öldüler.
Ils sont morts à la guerre Minbari.
Minbari savaşı sırasında askeri bir birlikte rahiplik yapıyordum.
Vous savez, pendant la guerre Minbari, j'étais aumônier.
Minbari savaşındaki yiğitliğinizden dolayı kazandığınız Gümüş Yıldız Madalyası takdirler, terfi emirleri.
Une Etoile d'Argent des Forces Terriennes... des médailles, les galons que vous avez gagnés.
Çünkü sen savaş kahramanısın. Minbari Savaşı'nın birkaç kahramanından birisin.
Parce que vous êtes un héros, un rescapé de la Guerre minbari.
Bu arada Minbari Savaşı Sendromu ve bu rahatsızlığın savaş gazilerimiz üzerindeki etkisini konu alan bir belgesel dizisi hazırladık.
Nous allons vous montrer une série sur le Syndrome de la Guerre Minbari... et examiner comment cela peut affecter certains vétérans.
Minbari Savaşı'ndan sonra yağmaları Sheridan'ın önlediğini unutmadık.
Personne n'a oublié que Sheridan nous a aidés après la guerre Minbari.
Minbari Savaşı esnasında Dünya'ya yapılan silah satışlarını denetliyordum.
Pendant leur guerre contre les Minbari, j'ai surveillé les ventes d'armes à la Terre.
Bu inançla Mars İsyanı'ndan, Minbari Savaşı'ndan ve son yaşadığımız zorluklardan geçip buralara geldim.
Et cette foi m'a conduit dans les révoltes de Mars, la Guerre Minbari... et les batailles qui nous ont amenés ici aujourd'hui.
Minbari Savaşı ve Mars isyanında büyük başarılar gösterdi.
Il a servi avec honneur durant la Guerre Minbari et la révolte sur Mars.
Halka Minbari Savaşı'nın tekerrür ettiğini düşündürmek istemeyiz.
Les gens ne doivent pas croire que la Guerre Minbari va recommencer.
Bu olaydan sonra Minbari savaşında... 50.000 belki 60.000 İnsan daha hayatını yitirdi.
Au moment dont je parle, 50 000 ou 60 000 Humains étaient morts dans la guerre contre les Minbaris.
Yüz yıl savaşları 1812 Savaşı, üç tane dünya savaşı Dilgar Savaşı, Parlayan Yıldız Savaşı Minbari Savaşı, Gölgeler Savaşı. Neden barış değil de savaş?
La guerre de Cent ans... les trois premières guerres mondiales... celle de la Shining Star... pas la paix?
Dünya-Minbari Savaşı'nda da aynısı oldu.
Idem pour la guerre avec la Terre.
- Elbette. Yani şu Dünya-Minbari savaşı sadece asılsız bir söylenti mi?
Donc toute cette guerre Terre-Minbari était juste... une rumeur idiote?
Son birkaç gün içinde bir Minbari savaş gemisi, Dünya bölgesinde görülmüş.
Ces derniers jours, un croiseur Minbari a été repéré dans l'espace controlé par la Terre.
Komutanınız öldükten sonra Minbari savaş kruvazörünün komutasını senin devraldığını duydum.
On m'a dit qu'après le décès de votre commandant vous aviez personellement pris les commandes du vaisseau.
Ben Minbari savaş kruvazörü Trigati'den Alit Deemon.
Ici, Alit Deeron, je me trouve à bord du croiseur de combat Minbari, le Trigati.
Savaş sırasındaki en büyük problemimiz silah sistemlerimizin hiç birinin Minbari gemilerine kilitlenememesiydi.
Un de nos problèmes pendant la guerre c'était qu'aucun de nos système de visée n'arrivaient à visualiser les vaisseaux Minbaris sur les écrans.
Akyıldız yeni nesil bir Minbari savaş gemisi.
L'Etoile blanche. Un nouveau type de vaisseau Minbari.
Minbari savaş gemileri ortadan kaybolur.
Les vaisseaux de guerre Minbaris vont disparaître.
Pek çok Minbari savaşta ölecekti, fakat savaş bitmeden önce... Dünya, tamamen yok oluşun sınırına gelecekti.
Beaucoup de Minbaris mourront à la guerre, mais avant qu'elle ne se termine, la Terre elle-même échappera de peu à la destruction totale.