English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ M ] / Mmh

Mmh tradutor Francês

412 parallel translation
Ama bilmiyordum ve onu vurdum.
Mais tu sais, comme je suis.. mmh.. prudent, moi.
Seni bir daha görmemem halinde ki galiba öyle olacak, sana iyi şanslar.
Comme probablement, je ne te reverrais pas,... bonne chance et bonne route! Mmh... Mmh
Başladığı gibi de bitsin istiyorum.
Hein? Autrement t'auras à faire à moi! - Mmh..
Hayaletleri bana bırakın! - Mmh, lezzetli!
Laisse-moi m'occuper des fantômes!
- Mmh... leziz!
- Délicieuse!
Bir parça versene.
Mmh. Tu m'en donnes?
Çok güzel. - Evet, harika.
Mmh, fameux!
- Mmmm.
- Mmh.
Bekleyebilir...
Faudrait... - Mmh.
Öyle değil mi Leigh Ann?
- Leigh Ann t'es pas de mon avis? - Mmh...
Aynısı olduğuna emin misim?
- C'est celui qu'elle va donner? - Mmh, Mmh...
Ne, Luke'u mu kastediyorsun?
- Vous parlez de Luke... Là? - Mmh..
Sirke!
Du vinaigre... mmh!
Bu yıl üçüncü kez kazandım.
Mmh, c'est la troisième année de suite que je suis première.
- Ha?
Mmh?
Bana yardım eder misin?
Mmh. Qu'est-ce que... de l'aide?
Hım. İşte bu. Bu bizim şarkımız.
Oh mmh... ça y est.
Bir kelime bile anlamadım!
Mmh! Je ne comprends pas un mot
Genç olmak güzel. Peki dördüncü raunda hazır mısınız?
- Mmh, c'est bon d'être jeune.Alors, prêtes pour le quatrième round?
Bu gece fazla kalabalık değilsiniz.
- Mmh. Pas beaucoup de monde, ce soir.
Oh, çok hoş!
Oh, très malin! mmh..
Ve çöp kutusundan...
- Mmh.. ça vient d'une poubelle.
Mmh. Şah-Mat değil, olamaz.
Ça ne peut pas être échec et mat.
İşte Tad Nugent.
Mmh... Tad Nugent...
Evet, fakat bu- -
Mmh, oui, mais c'est...
Şey...
Oh. Et bien, mmh...
Seninle konuşmak çok hoştu.
mmh, c'était un plaisir de discuter avec vous.
Herzamankinden.
Mmh, ceux que l'ont prend d'habitude.
Sy, ben sadece...
Sy, je voulais juste, mmh...
Bilemiyorum.
mmh... je ne sais pas.
Karınız ve çocuğunuz... Şimdi güvende oldukları biryerdeler mi?
Votre femme et votre fille, elles sont, mmh... elles sont dans un endroit sûr, maintenant?
Hayır.
mmh... non.
Bir saniye.
mmh, une seconde.
Şey...
Et bien, mmh... mmh.
Çok lezzetli olmuş.
Mmh... Vraiment délicieux.
Mmm.
Mmh...
Mmh, harika, gerçekten çok düşüncelisiniz.
Mmh, bien que pensez de vous.
Mmh? İngilizce mi?
Englais?
Bunu mu istedim ben senden?
J'ai demandé ça, mmh?
GARDİYAN ARANIYOR BUNU OKUYABİLENLER, AYRICALIKLIDIR. Enterasan...
( On recherche des gardiens, si vous pouvez lire ça vous êtes surqualifié ) mmh, intéressant.
İstediğim şey şu...
Mmh... Ce que je veux...
oo, bu kekler harika görünüyor.
Mmh, ces gauffres ont l'air bonnes.
Paris'i görmeniz için...
Mmh?
Harika!
Mmh, c'est bon!
- Mmh.. Sende onun tek çoğuğusun. Bir gün Mikey karar vermesi gerekecek.
tu es fille unique... un jour, Mikey devra décider entre dompteur de crocos... et magnat de la presse.
- Bununla yaşayabilirim.
- Mmh, je peux vivre avec ça.
İşe yaramıyor.
- Mmh...
Mmh, hayır.
Mmh, non.
- Mmh, bunu biliyorum. # #
Vas-y, Pia!
Oskar'ın kokusunu alıyorum.
- Mmh, ça sent l'Oscar.
Mmm.
Mmh!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]