Moonshine tradutor Francês
39 parallel translation
- Selam.Bir Moonshine alayım.
- Bonjour. Un moonshine.
Bana biraz moonshine lazım.
J'ai besoin de quelques alcools. - De l'alcool?
- Moonshine? - Ya da alkol işte. İçki.
- Des boissons alcoolisées.
Babamın patatesli moonshine'ı. "Her şeyi damıtma" mantığıyla yaptığı bir şey.
Il a suivi des cours de distillation.
İrlandalı moonshine.
Irish moonshine.
Dinle, Moonshine. Bu bizim soygunumuz.
Moonshine, c'est notre braquage.
Sana Moonshine diyelim bundan sonra ya da Twinkletoes. Nasıl istiyorsan öyle de, ahbap.
Tu peux bien te faire appeler Moonshine ou Twinkletoes...
Onlardan korkuyor gerizekalı Annem. Bir av tüfeğiyle gelebilirdi. Bir sürahı kaçak içkide içebiliriz.
parce que tout le monde aura peur que ma plouc de mère arrive avec un flingue et verse une carafe de Moonshine sur eux.
Her neyse, ben tüm güç araçları ile yine de güce açtım, ve.. Annecik, Ash'in dünyasında, Ben Ayışığıma kadar buradayım..
Quoi qu'il en soit, je me suis toute avide de pouvoir avec un outil à moteur et je... petite maman, Je suis à mon moonshine ici à Ash bisous.
Bu tür suçladı alır kötü olan her şey için - savaşlar, küresel ısınma, moonshine yapma konusunda hillbilly gösterir
Cette race essuie les reproches pour tout ce qui est mauvais- - les guerres, le réchauffement planétaire, des émissions sur des péquenauds qui fabriquent de la gnôle.
Nohut, kaçak içki, kaplumbağa eti?
Des pois chiches, moonshine, viande de tortue?
Hiçhirinin cinayete meyili yok mu buradaki Moonshine gibi?
Certains d'entre eux ont-ils de violentes pulsions, même pas Moonshine ici?
Özellikle Moonshine'da yoktur.
Surtout pas Moonshine.
Hayır, Moonshine'ın seni kandırmasına izin verme.
Non, ne laisse pas Moonshine te tromper ainsi.
Bu iş için Moonshine'dan emindim.
J'aimais vraiment Moonshine pour ça.
Bizi, hadi Moonshine'dan diyelim ayıran şey bu değil mi?
C'est ce qui nous sépare de, euh, Moonshine?
O zaman girip biraz içki için ve ölü cadılardan bir süre uzak durun.
Commande une tournée de moonshine, et évite le coin des sorcières mortes.
Kaçak içki.
Moonshine.
Sadece babam kötü bir kaçak içkinin insanı kör edebileceğini söylerdi hep.
C'est juste que... mon père a toujours dit qu'un mauvais moonshine pouvait rendre aveugle.
Ben ve Kardeşlerimle Moonshine Yapmak.
"Faire de l'alcool de contrebande avec moi et mes frères".
Sadece Babam, iyi olmayan kaçak bir içki seni kör edebilir derdi.
C'est juste que... mon père a toujours dit qu'un mauvais moonshine pouvait rendre aveugle.
Böylece Moonshine şişeleri buldum her yerde.
J'ai trouvé des bouteilles brisées un peu partout au Moonshine.
Kaçak içki mi?
Moonshine?
Arklı diyor ki, "Kaçak içki alayım ben."
L'homme venant de l'Arche dit, "Je vais prendre quelques verres de Moonshine."
- Senin biraz Moonshine'a ihtiyacın var.
Il te faut un remontant.
Senin o Moonshine içkinle zehirlenmiş durumda.
Il est imbibé de ta gnôle.
Ne yazık ki, kavanozdaki kaçak mason içkilerinden kalmamış.
Malheureusement, nous sommes tous sur Mason bocal moonshine.
- Peki ya sadece yasa dışı içki değilse?
Tyler. Et si ce n'était pas que le Moonshine?
Çantasında bir şişe yasadışı içki var.
Il y a du Moonshine dans son sac.
Bilirsiniz yukarıdan.
Il buvait du Moonshine de là-haut.
Şerif neden nereden aldığını sormuyorsun?
Shérif, pourquoi vous ne lui demandez pas où il a eu le Moonshine?
Yasa dışı içkinin insanları katil yapmadığını biliyoruz avukat bey.
On sait tous deux que le Moonshine ne pousse pas les gens à tuer, conseiller.
Duyduğuma göre Şerif, meslektaşımızın oğlu Farrell kabilesinden yasa dışı içki almış.
On m'a dit, Shérif, que c'est le fils de notre collègue qui a acheté du Moonshine provenant des Farrell.
- Çocuk yasa dışı içki içtiğini söylemişti değil mi?
Ce gamin disait qu'il buvait du Moonshine, non? Ouais.
Tyler yasa dışı içkiyi herkese denettirmeye çalıştı.
Tyler voulait que tout le monde boive son Moonshine.
Moonshine!
De la gnôle!
Moonshine.
Moonshine.
Yasa dışı içki.
Du Moonshine.