Morgue tradutor Francês
2,383 parallel translation
Bu şey muhtemelen adli tabibin ofisinde gördüğümüz yaranın aynısını yapar.
- Rekinfi? Ce truc aurait pu... faire les marques sur le corps qu'on a vu à la morgue.
Morgdaki arkadaşının o kimsesiz konusunda çenesini tutmasını istiyorum.
Assure-toi que ton pote de la morgue se la ferme.
Morgdan aldığım isimsiz bir ceset.
Une inconnue empruntée à la morgue.
Morgdakiler işini iyi yaptı diye düşünüyorum.
La morgue a fait du bon travail.
Eğer söylersem County E.M mezarlığında John Doe'nun yanında yerimi alırım.
Si je fais ça, j'ai toutes les chances de finir à la morgue.
Morga doğru gidiyorlardı.
Ils sont en route vers la morgue?
Geçen sene biyoloji sınıfınızı morga götürmüşsünüz.
L'an dernier vous avez amené votre cours à la morgue du comté.
Tek bildiğin morgdan kadavra çaldıkları ve üzerinde test yaptıkları.
Je sais qu'ils volaient des cadavres à la morgue pour faire leurs tests.
Beckett ile morgda randevum var.
- Je retrouve Beckett à la morgue.
Ya da bir hastane görevlisi veya bir morgda temizlik görevlisi de olabilir. Hayır.
Ou travaille dans un hôpital ou une morgue.
Cesedi morga götürüp kurşunları çıkarmamız gerek.
On met le corps à la morgue et on extrait les balles.
Neden cesede morga kadar eşlik etmiyorsunuz? Bulduklarınızı da bana bildirirsiniz.
Emmenez donc le corps à la morgue et tenez-moi au courant.
Neden cesede morga kadar eşlik etmiyorsunuz?
Emmenez le corps à la morgue.
Carnes'ı morgdan çıkarıp kukla şovu gibi ipleri bağlayıp birini karnından konuşturmak lazım.
Tirer Carnes de la morgue, en faire une marionnette avec un ventriloque qui dirait :
Ajanlar morga ve McCallister'ın Chestnut'taki bankasına doğru yola çıktı.
On a envoyé des agents à la morgue et à la banque.
Morgda bekleyen bir ceset olduğundan ben öyle düşünmüyorum. Hayır, hayır.
J'ai un corps à la morgue qui dit le contraire.
Morgdan arıyorlar.
C'est la morgue.
Genç bir adam nasıl, uzak bir bölgeye gönderiliyor, tutukluyken ölüyor otopsi yapılıyor, aylarca morgda. ... yatıyor ve gerçekte kim olduğunu kimse anlamıyor?
Comment se fait-il qu'on puisse envoyer un jeune homme dans un autre comté, qu'il décède en prison, qu'il soit autopsié et qu'il gise dans une morgue des mois sans que personne ne puisse l'identifier?
Ölen kız için elinden geleni yap bakalım, vali.
- Faites-en plus, pour la fille à la morgue.
En az bir morg kadar ilginç.
C'est aussi intéressant qu'une morgue.
Otopsi için morga.
À la morgue pour l'autopsier.
Morgu arayın. Cesedi almak için birilerini göndersinler.
Appelez la morgue, que quelqu'un vienne récupérer le corps.
- Morga gidiyor.
- À la morgue.
Morgda bir şey düşürdün.
A la morgue, vous avez fait tomber quelque chose.
Aloo, morg?
Allo, ici la morgue.
Benimle morga gelip cesede bakmanızda sakınca var mı?
Ça vous dérangerait de venir à la morgue, jeter un oeil au corps?
Dr. Ogden sizi morga çağırıyor efendim.
Le Dr Ogden veut vous voir à la morgue.
Morga gidince bakarım ne yapabiliriz diye.
Je ferai mon possible à la morgue.
Hemen morga alın ve nasıl getirilmelerini istediğimi size söyleyeceğim Dedektif.
Amenez-les à notre morgue, voilà où je veux qu'ils soient.
Tamam, tamam.. Dedektif Gabriel, bu kadını hemen morga alalım,... ve diğer kız kardeşini aramaya devam edin.
Inspecteur Gabriel, emmenez cette femme à la morgue, et continuez à chercher sa soeur.
Patoloğumuz, bunu morgda yaşlı adamın sırtından çıkardı.
Notre légiste l'a extraite du dos du vieil homme à la morgue.
Bu arada, morgu arayıp sordum. Lupe Nava yada Juanita Doe benzeyen bir kurban yokmuş. Ki bu iyi bir haber.
Aucune correspondance à la morgue pour Lupe Nava ou une inconnue répondant à sa description, ce qui est une bonne nouvelle.
Morgda mı?
À la morgue?
Pekâlâ, dedektif Gabriel, Lütfen, benimle morga gelin.
Inspecteur Gabriel, venez avec moi à la morgue.
Morg, ölü uçuş görevlimizin cebinde, Karavanın anahtarını buldu.
À la morgue, ils ont fouillé les poches de l'agent de bord et trouvé sa clé de caravane.
Sanırım diğerleri hâlâ morgta?
Les autres sont encore à la morgue?
Aynı zamanda morg raporunu da alacağız.
- On demande le dossier à la morgue.
Demek istediğim adam püre olmuş o zaman biz morgda ne arıyoruz?
Mais s'il a fini sur la serpillère, que fait-on à la morgue?
Bana bir iyilik yap. Ben morga cesedi incelemeye gidiyorum.
Je vais à la morgue voir le corps.
Aldığı dediğimiz şeyler morgdan kaybolanlar.
Et tous ces tributs disparaissent de la morgue.
Morgumdaki o cesedin o çocuk olduğunu doğrulayamıyorum.
Je ne peux pas confirmer l'identité de l'enfant à la morgue.
Size birkaç sorum daha olacak. Ajan Booth Morgtaki şu ceset hani şu TV'de konuştukları sizce olabilir mi?
Agent Booth, croyez-vous que le corps dans la morgue... celui dont on parle à la télé...
Bir saniye bile harcamadan, Greg Amy'yi morga götürerek ona noloksin enjekte ederek onu tekrar hayata döndürmüş.
Sans perdre une seconde, Greg a descendu Amy à la morgue. Et il lui a injecté le naloxone. - Ça l'a réanimée.
Greg morg müdürüne cesedin salımı için tüm dosyaları imzalatmış ve kimliği belirsiz bir cesedi, Amy'nin ceset torbasına koymuş.
Le directeur de la morgue a autorisé la sortie du corps, et Greg a placé notre inconnue dans le sac d'Amy.
Cesedi morga götürdükten sonra,... belki başka bir şeyler bulabilirim.
Je dois ramener le corps à la morgue et j'aurai peut-être la réponse.
Bu seferki hariç, bu sefer bir adam ölmüş.
Sauf que cette fois, ils ont envoyé un homme à la morgue.
Morgdaki cesedi teşhis işi ne oldu?
Et l'identification du cadavre à la morgue?
Hayır, sorun, orasının morga dönüşmeyeceğinden emin olmakta.
Non, le but est de s'assurer qu'elle ne devient pas une morgue. Parfait.
Kalp atışını duyamıyorum
- Appelle la morgue, crétin.
Pekâlâ, siz morga gidin.
D'accord, rentrez à la morgue.
Merhaba. Morgdan Joe Tepper'ın giysilerini aldım.
J'ai récupérer les vêtements de Joe Tepper à la morgue.