Mümkünse tradutor Francês
1,485 parallel translation
Mümkünse biraz kamuoyu istiyorum.
Je ferais bien un peu de publicité.
Tek istediğim senin kadar zeki ama mümkünse daha az gergin ve aksi.
Je la veux intelligente comme vous... l'esprit de contradiction en moins.
Mümkünse ikisi aynı anda değil.
Mais à ne pas pratiquer en même temps.
Hala sıcakken halledeceksin! - Bay Negreanu, eğer mümkünse...
- M. Negreanu, vous permettez?
Biz şimdiden onlara bir miktar yardımda bulunduk ama mümkünse hesabı duyurmak istiyoruz. Böylece herkes bu aileye yardım edebilir.
On leur a viré une somme modeste, mais on souhaiterait donner ce numéro de compte, afin que d'autres personnes ou sociétés puissent aider ce couple.
Mümkünse, genç bir erkek istiyorum.
Si possible, j'aimerais un homme plus jeune.
Mümkünse... kendi toprağımın hizmetinde olmak, istiyorum.
Si je peux, j'aimerais offrir mes services à ma propre terre.
Mümkünse bize Kimberly Bishop'u anlatın.
Parlez-nous de Kimberly Bishop, voulez-vous?
Ben orijinal yunanca metnini arıyorum eğer mümkünse. Kesinlikle.
J'aimerais la version grecque originale, si possible.
- Mümkünse.
- ça te dérange pas?
U2 konserinde olduğumdan mümkünse kimseye bahsetme.
Evitez de parler du concert de U2,
Bu gece her zamankinden daha huysuzsun, tabii bu mümkünse.
Tu es plus acerbe que d'habitude, c'est possible? Tout va bien?
Elinin titrememesi için mümkünse serçe parmağını kullan.
Utilisez votre auriculaire pour stabiliser la main.
Mümkünse acaba hesabı alabilir miyim?
Je pourrais avoir... L'addition, s'il vous plaît?
Mümkünse kol kalsın.
Docteur, si c'est possible, on souhaite garder le poignet.
Mümkünse objektif çekilmiş bir Polaroid resmini de.
- Oui. - À tout à l'heure. - Au revoir.
- Mümkünse hayır.
- Si je peux éviter, non.
- Mümkünse o konuya odaklan.
Voilà sur quoi vous devriez vous concentrer.
Mümkünse, artık gidersen sevinirim.
Je vous serais reconnaissant de nous laisser.
Artık mümkünse bizi neden görmek istediğinizi söyler misiniz?
Maintenant, peux-tu nous dire pourquoi tu veux nous voir?
Mümkünse birbirinizden ayrılmayınız.
Restez groupés, s'il vous plaît.
Ve tek parça halinde ele geçirmeliyiz, mümkünse.
A récupérer indemne.
Laboratuarını görmek isterim, mümkünse.
J'aimerais voir son laboratoire.
Mümkünse bana onun hakkındaki herşeyi anlatın. Herhangi bir şey.
Si vous trouvez quoi que ce soit sur lui, dites-le-moi.
Mümkünse onu imzalatacağım. - Tamam. - İşte başlıyoruz.
Si vous voulez bien signer ici...
Ya yarın savaşın sona ermesi mümkünse?
Si demain, la guerre était finie.
Ahbap, mümkünse resimli.
Avec une photo, de préférence?
Mümkünse beni dinle.
Bon, si tu peux, tu m'écoutes bien.
Öğretmenliğe devam etmek istiyorum, mümkünse.
J'aimerais continuer à enseigner, si possible.
Eğer mümkünse George Sims ile görüşmek istiyordum.
J'aimerais parler à George Sims.
Mümkünse sadece sürebilir misin, lütfen?
Tu pourrais pas plutôt conduire?
Hayır, mümkünse bir dakika daha kal.
Reste une minute si tu peux.
Mümkünse bire bir.
Un par un, si ça ne vous fait rien.
İyi kral Priam, Konu üzerine koşmam mümkünse.
Bon roi Priam, si je peux donner mon avis.
" Zaten beş kurşun yedim, mümkünse bir daha yemeye
Mais je me suis dit : " J'ai déjà pris cinq balles.
Mümkünse bu gece.
Ce soir, si possible.
Mümkünse...
J'ai besoin de...
Eğer mümkünse bana söyleyecek son sözleriniz için tapınağın yanında bekliyor olacağım.
Et si par hasard, vous voulez me dire quelques dernières paroles,
Eğer mümkünse... naçizane... bir yardım...
Si je pouvais... humblement... une requête.
Mümkünse.
Très bien. Attendez-moi là.
Evet? Mümkünse buluşmalıyız.
- Il faut que je vous voie.
Mümkünse Fransa pasaportu olsun.
Français, de préférence.
Mümkünse size birkaç soru sormak istiyorum.
J'aurais des questions.
Mümkünse Onu tam mesai işe almamı söyledi.
Il m'a dit d'essayer de l'engager.
Sorular nerede? Mümkünse ben bir soru sormak istiyordum.
En fait C.J., ton travail consiste à parcourir la salle avec le micro pour qu'ils puissent poser des questions.
Jinekoloğum aradı ve muayenemi öne aldığını söyledi. Yani mümkünse...
Mon gynécologue a appelé et il a dû avancer mon rendez-vous.
- Carter mümkünse bu has -?
- Carter, occupe-toi de ce monsieur?
- Merhaba. - Mümkünse karın CT'si almak istiyorum. Ve kadın doğum da girsin.
Je voudrais un scan de l'abdomen, si possible, et l'obstétricien avec nous.
- Mümkünse.
Ca se pourrait.
Şimdi, mümkünse, kurbanın gri tondaki fotoğrafını yanına koy.
Vous pouvez sortir une photo de la victime?
Tadı çörek gibi olsun mümkünse.
- Je n'en ai pas.
mümkün 194
mümkün değil 606
mümkün mü 51
mümkün olduğunca çabuk 29
mümkündür 61
mümkünatı yok 34
mümkün olabilir 18
mümkün değil 606
mümkün mü 51
mümkün olduğunca çabuk 29
mümkündür 61
mümkünatı yok 34
mümkün olabilir 18