English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Naaş

Naaş tradutor Francês

174 parallel translation
Gerçek tamamen ortaya çıksın. Yapman gereken merhumun naaşına elini koyup yemin etmek.
Pour que la lumière soit faite, je t'ordonne de poser la main sur le mort et de prêter serment.
O iğrenç banliyö mezarlığında, zavallı annemin naaşı başında dururken ailesinin ona çektirdiklerinin intikamını almaya yemin ettim.
Sur la pauvre tombe de maman, dans ce hideux cimetière de banlieue, je fis le serment que je la vengerais de sa famille.
Ve İsa'nın naaşını bulamadık
Et le corps de Jésus n'était plus là
Merhumun ruhunun onu yaratan Rabbine dönmesi hasebiyle naaşını toprağa veriyoruz. İnsan topraktan geldi yine toprağa dönecek.
Que l'âme de la défunte retourne vers Dieu, Son créateur, que son corps soit rendu à la terre... la terre à la terre, les cendres aux cendres,
şuanda burjuvalar, proleter kardeşleriyle aristokrat papanın naaşının önünde boyun eğiliyorlar
A présent, les bourgeois s'inclinent, avec leurs frères sous-prolétaires, devant le cercueil du pape aristocrate
Babamın naaşı kilisenin bodrumunda ve babamın iyi bir amaç için bir kaç tel almama bir şey diyeceğini sanmıyorum.
Mon père est dans la crypte familiale. Il ne nous en voudrait pas de lui prendre une mèche ou deux, pour la bonne cause.
Mahkeme sizi kasıtlı olarak cinayet işleme suçundan suçlu buldu. Mahkeme öncelikle vakti gelene kadar... hapishanede bir süre kalmanıza... oradan da asılarak... idam edilmenize... naaşınızın idamdan önce kalacağınız hapishanenin mezarlığına..
Le tribunal vous déclare coupable de meurtre et vous condamne à être conduit en prison et de là, sur le lieu d'exécution où vous serez pendu.
Morg açılır açılmaz naaşı alalım ve gerekli düzenlemeleri yapalım.
Dès que la morgue ouvrira, on ira récupérer le corps et on s'occupera...
Naaşın, uygun şekilde dezenfekte edildiğini gösteren belge.
Un certificat prouvant que le corps a été embaumé en bonne et due forme.
Naaşın olmamasının nasıl görüneceğini düşünsene.
De quoi aurions-nous l'air s'il n'y avait pas de corps?
Peki ama neden naaş olmasın ki?
- Mais pourquoi n'y aurait-il pas de corps?
Babamın naaşını Almanya'ya götürmeme yardım edecekler.
Ils m'aideront à ramener le corps de papa en Allemagne.
Victor Hugo'nun naaşı tüm gece Arch of Triumph anıtının altında katafalktta kaldı. Ertesi gün, iki milyon Parisli Hugo'nun tabutunu Place de l'Etoile'den Pantheon'a dek uğurladı.
Le corps de Victor Hugo fut exposé toute la nuit... sous l'Arc de Triomphe... et le lendemain, 2 millions de Parisiens... suivirent le cercueil de la place de l'Etoile... jusqu'au Panthéon.
İkisi de naaş gibi.
Ils ont l'air de cadavres.
Naaşı Roma'ya götürüp, ona muhteşem bir cenaze töreni yapacağız!
Nous ramènerons son corps à Rome et lui ferons des funérailles somptueuses!
Çünkü onun naaşını gördün. Yaşamana izin veremeyiz.
Tu as vu son cadavre.
Yarın Efendimizin naaşını vasiyetine uygun olarak Suwa Gölü'ne gömeceğiz.
Demain, nous immergerons la dépouille du seigneur dans le lac Suwa, tel qu'il le souhaitait.
Naaşının zırhıyla birlikte Suwa gölünde gömülmesini vasiyet etti.
Il souhaitait être enterré dans le lac Suwa, avec son armure.
Fakat bu bölge, sıkıyönetim altında, ve yetkililer Max Hartmann'nın naaşını uygun bir şekilde defnetmemize izin vermeyeceklerdir.
Mais ce secteur est en état d'alerte et les autorités ne nous laisseront pas donner à Max Hartmann une sépulture décente.
Naaş'ın Hong Kong'a naklini çabuklaştırmak için buradayım.
Je viens accélérer le transfert de sa dépouille vers Hong Kong.
Arkadaşımızın naaşını toprağa emanet ediyoruz.
À la terre miséricordieuse, nous confions le corps de notre ami.
Mary Jensen, naaşını eski hastahane kilisesi bahçesine defnediyoruz. Umarız acı çeken küçük ruhun huzura kavuşur.
Mary Jensen, nous enterrons ton souvenir, à l'emplacement de l'ancienne chapelle et espérons que ta petite âme tourmentée trouvera enfin le repos.
Ambülansla naaşını bir huzur evinden getirdiler.
Il était déjà mort à son arrivée.
Naaşımın ve şahsi eşyalarımın Narn'a gönderilmesini rica ediyorum.
Je demande à ce que mes restes et mes biens soient expédiés à Narn.
Naaşının mensubu olduğu klanın düzenleyeceği törenler için hazırlanması işiyle uğraşıyordum.
Je voulais qu'on prépare son corps pour les cérémonies... du clan auquel il appartient et...
Naaşı bu hafta içinde yetkililerce toprağa verilecektir.
Le corps sera rendu par les autorités cette semaine.
Naaşının gemime nakledilmesini istiyorum.
J'aimerais que vous transfériez son corps à bord de mon vaisseau.
Ceset. Kadavra. Naaş.
'" raide mort, mortibus,
Buraya sadece Jing Ke'nin naaşını Yan'a geri götürmeye geldim.
Je ne suis revenue... que pour rapporter le corps deJing Ke à Yan.
Ölümü gör ki, yalan değil. Naaşını bizzat ben bağladım.
Je te jure que j'ai lavé son cadavre.
Hayalet kovucunun Nak'ın naaşına bir şeyler yaptığını gördüm.
L'exorciste a fait quelque chose avec le corps de Nak.
Ölünün naaşı infilak etti.
Le corps a explosé.
Ve senden de naaş'ın başında dua okumanı istiyorlar,
Ils ont demandé que tu pries devant le corps,
Naaşın nasıl, ne zaman ve neden çalındığını öğrenmek istiyorum.
Je veux savoir comment les restes ont été exhumés, quand et pourquoi ils ont été exhumés.
Naaşının geri getirilmesi karşlığında büyük ödeme yapacak bir aile.
Une famille prête à léguer une partie de sa fortune en échange de sa dépouille.
Elinde, bizim sevgili Johnny'mizin naaşının değeriyle karşılaştırılabilecek ne olabilir?
Je ne vois pas ce que vous pourriez avoir d'équivalent à la valeur de la dépouille de notre bien-aimé Johnny.
Bir keresinde, Cadaques'te bir naaşı Lligat limanının yakınındaki mezarlığa götürüyorlarmış.
Une fo! s á Cadaqués, on emmena! t un cadavre au cimet!
- Naaşı teslim almak için birkaç belgeyi imzalamanız gerekecek.
- On va avoir besoin de votre signature.
Subay Sun'un naaşının teslim edilmesini bekliyoruz. Arzu ettiği gibi uzaya gömmek için.
Nous attendons la livraison du corps de l'Officier Sun... pour les obsèques spatiales qu'elle aurait souhaitées.
Annemin isteklerinin ne olduğunu biliyordum. Ama naaş başında bekleme ya da cenaze töreni olmaması... Bizi sevgisiz evlatlar gibi gösterir.
Je sais ce que maman voulait, mais sans cérémonie... on passe pour des enfants ingrats et radins.
Cozzerelli, sen her şeyi ayarla. Naaş başında bekleme, cenaze. Bana faturayı gönderirsin.
Arrangez la veillée et la cérémonie et envoyez-moi votre facture.
Naaşı nereye götürülecek?
Qu'adviendra-t-il du corps?
Naaşı Gainsville'deki bir cenaze evine gönderilecek.
Il sera emmené dans un dépôt mortuaire à Gainesville.
Naaşı B2 morgunda.
Le mortuaire est au niveau B2
Herhangi birinizin avukatından bir telefon alacak olursam... naaşı geri veririz. Üçünüz onu çakallar gibi parça parça edebilirsiniz.
Si l'avocat de l'une d'entre vous m'appelle, nous vous rendrons le corps et vous pourrez le déchiqueter comme des chacals, si ça vous dit.
Çünkü lanet olası bilet on - Sadece arkadaşımızı gerçekten çok özlüyoruz ve Ve naaş'ını son bir kez daha görmek istiyoruz. Bakın.
Il a le talon de ce putain de ticket...
Burası parti yeri ve çocuk bana her şeyini burada yaptığını söyledi. Babaannemin naaş'ının yanında barının altında. Onu oraya ben koydum.
C'est un endroit pour s'amuser... et le gamin me racontait toutes les choses qu'ils faisaient ici, et pendant ce temps ma grand-mère est là dessous sous ce bar immonde... et c'est moi qui l'y ai mise!
Kralımızın naaşına ayağım takıldı.
J'ai buté sur son cadavre.
Naas'indan istifade!
Il va servir, son cadavre.
Yarın sabah Naas mahkeme salonunda olacak.
Elle sera au tribunal de Naas demain matin.
İrlanda Cumhuriyeti'nde herkes Veronica Guerin Nass yolunda öldürüldüğü sırada nerede olduğunu hatırlar.
Chacun en République d'Irlande se souvient où il était quand il a appris l'assassinat de Veronica Guerin sur la route de Naas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]