English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Nablus

Nablus tradutor Francês

44 parallel translation
Nablus'ta askerlik hizmeti yapıyorsan daha çok mu güvendesin?
Parce que faire l'armée à Naplouse, c'est plus sûr?
Nablus BATI YAKASI
Naplouse CISJORDANIE
Nablus Batı Yakası'nın en büyük şehri.
Naplouse est la plus grande ville de Cisjordanie.
Bugün Nablus'ta sokaklarda her yerde İsrail tankları var.
Aujourd'hui, les tanks israéliens tiennent trois positions autour de Naplouse.
Nablus.
A Naplouse.
Nablus yakınlarındaki bir askeri garnizonda silahlar patladı.
Une garnison a essuyé des tirs près de Naplouse.
Nablus mu?
A Naplouse?
İsrail ordusu Nablus'a giriş çıkışların kapatıldığını bildirdi...
L'accès à Naplouse est fermé...
- Daha sonra Nablus'da yaşadım. Ve sonra... Buraya taşındık.
Après la guerre, on a vécu à Naplouse puis ici, à Jarash.
Nablus'a mı gidiyorsun?
Vous allez à Naplouse?
Nablus'ta insanlar, niçin bu kadar şeker kullanıyor?
Pourquoi les gens de Naplouse sucrent-ils autant leur thé?
Hayır, Nablus'ta sinema yoktur.
Non. Il n'y a pas de cinéma à Naplouse.
Nablus bir hapishane.
Naplouse est devenue une prison.
ID'ye döndük ve Nablus'a hareket ettik
On a rendu nos papiers israéliens et on est allé à Naplouse.
Nablus'dan dönecek, neden?
Il est à Naplouse! Pourquoi?
Nablus'ta bugün Hava kuvvetleri Apache helikopterlerinin vurduğu araba sürücüsü Riyal Bek'ten önce askeri güç Hamas'a girdi.
Aujourd'hui à Naplouse, un hélicoptère Apache a tiré un missile sur la voiture de Riyad Bek, le chef de la branche armée du Hamas.
Nablus'a gidiyoruz.
- On va à Naplouse.
- Nablus'a mı?
- Naplouse?
Nablus.
De Naplouse.
Ashraf Sirtawi, Nablus'dan.
Ashraf Sirtawi de Naplouse.
Açılı isyancılar Nablus'u vurdu.
Violentes émeutes à Naplouse.
Biraz daha gidersek, Nablus'a ( Batı Şeria ) varacağız.
Si on continue, on va à Naplouse.
Biz karşılık vermeye kalmadan, adam Nablus'takı yatağında uykuya dalar.
Et repartir à Naplouse.
Ve sonra, tabii ki, Nablus kardeşlerin hikayesi de var.
Et ensuite, bien sûr, nous avons l'histoire du frère de Nablus.
Aptal ziyareti... Ve Nablus'un babaları.
Les efforts inutiles et les pères de Nablus.
Nablus'un kardeşleri.
- Les frères de Nablus.
Yakup'un kızı Dinah Nablus Prensi, Şekem tarafından tecavüze uğrar.
Dinah, la fille de Jacob est enlevée par Shechem, prince de Nablus.
- Nablus, Filistin Bölgesi -
Naplouse, Territoires palestiniens
- Zeta köyü, güney Nablus. - Devam et!
Zeta, un village au sud de Naplouse.
Beytüllahim, Ramallah, Jericho ve Nablus'un köylerine yetim kalan çocukları alıp getirmek için gidemiyorum.
Je ne peux plus aller chercher les orphelins dans les villages près de Bethléem, Ramallah, Jéricho ou Naplouse.
- Pekâlâ, Nablus'a geri dönmeliyim.
Bon, je rentre à Naplouse.
Nablus'a gideceğim.
Je vais à Naplouse.
Ne var Nablus'ta?
Qu'est-ce qu'il y a à Naplouse?
Nablus'a gitmek istiyorum.
Je veux aller à Naplouse.
NABLUS'A HOŞ GELDİNİZ
BIENVENUE À NAPLOUSE
Saldırıdan önceki gün, Nablus'a gelmiş.
La veille de l'attentat, elle était à Naplouse.
Nablus'ta ne kadar kalacaksın?
Jusqu'à quand tu restes à Naplouse?
Nablus'a bizi görmeye geldiğini sanmıyorum.
Je pense pas qu'elle soit venue pour nous.
Karın, Nablus'ta bir ikon hâline gelmişti.
Elle est devenue une icône ici.
- Doktor senin, Nablus'taki varlığının nelere sebep olabileceğinden haberin yok.
- Docteur, tu te rends pas compte de ce que ta présence cause à Naplouse.
Şimdi Nablus'tan defol git.
Casse-toi de Naplouse.
Aradığım cevapları almadan Nablus'tan gitmeyeceğim. Duydun mu beni?
Je ne quitterai pas Naplouse avant d'avoir toutes mes réponses.
Mercedes'i buldum ve onu görmeden Nablus'tan gitmeyeceğim.
Je ne quitterai pas Naplouse avant de l'avoir vu.
Sezon 2 - Bölüm 7 "Nablus'un Kardeşleri"
Sous-titres réalisés par :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]