Naples tradutor Francês
691 parallel translation
- Napoli yakınlarında.
- Je suis près de Naples.
Napoli, İtalya.
A Naples, en Italie
Yarından sonraki gün Napoli'den kalkan Rex day ile eve dönüyormuş.
Elle rentre sur le Rex après-demain de Naples.
Napoli'deki o bitkin mülteciye mi dönüyorsun?
Tu retournes avec cette chipie d'expatriée à Naples?
Büyükbaba, Parma Düşesi ile evlenmiş olacak ve Paulette de Napoli prensesi olacaktı.
Celui-ci aurait épousé la duchesse de Parme. Et Paulette eût été princesse de Naples.
Napoli prensesine.
A la princesse de Naples.
- Sen de Napoli'de mi doğdun?
Êtes-vous né à Naples?
Guiseppi, İtalya'nın en iyi üzüm ezicisi.
Giuseppe! Le meilleur fouleur de raisin de Naples!
Ve Napoli, ve Capri, ve Monte Carlo, ve Nice. - Ve?
Á Naples, Capri, Monte-Carlo, Nice...
Naples, Cenova.
à Naples, à Gênes...
Geçen yıl bu zamanda Apuania dağlarındaydım.
Mon copain va à Naples. Puis à Rome. Il verra des montagnes...
Roma'da, Floransa'da, Napoli'de, viyana'da, Budapeşte'de yazdın bana.
Tu m'as écrit à Rome, à Florence... Naples, Vienne, Budapest.
8 Eylül'de Müttefik topları Napoli'ye nişan aldı.
Le 8 septembre, la flotte alliée pointe ses canons sur Naples.
Salerno'da Alman direnişi çöktüğünde Müttefikler Amalfi Kıyısı'na çıkarma yaptı ve birkaç hafta sonra Napoli kurtuldu.
Anglais et Américains ont balayé les Allemands et débarquent. Quelques semaines plus tard, Naples est libérée.
Napoli Limanı İtalya'da savaşın en önemli lojistik merkezi haline geldi.
Le port de Naples devient le centre logistique de la guerre.
Her şey ben Napoli'de okurken başladı.
Ça a commencé quand j'étais à l'école, à Naples.
Naples'ten geldim. İçeride bekleyebilir miyim?
Puis-je l'attendre?
Naples'ta da işler kötü.
Même chez nous à Naples, un désastre.
Naples'lı olan siz bile biliyorsunuz. Pek de sır sayılmaz o zaman?
Même vous qui venez de Naples le connaissez!
Bununla çalışıyorum. Kostüm giyiyorum dostum. Önce Roma'da çıkacağız, sonra Naples, sonra Salerno sonrasında Pescara ve belki Sicilya'da bile.
Je joue avec ça, avec ce masque, d'abord Rome, puis Naples, Salerno...
Hayır, hiçbir şey, Napoli'de geçirdiğim kabakulak hariç.
Rien, sauf qu'à Naples j'ai eu les oreillons.
Uzun olan Napolili.
Le grand est de Naples.
Sanırım... Napolili olan.
Je crois... celui de Naples.
Babamla Birinci Dünya Savaşı sırasında Napoli'de tanışmışlar.
Ils se connurent à Naples, durant la première guerre.
- Napolili misiniz?
- Vous êtes de Naples?
Londra'ya da inmişler, Napoli'ye de.
Ils ont atterri non loin de Londres. Et dans Naples même.
Napoli'ye ne kadar var?
Est-ce loin de Naples?
Napoli'ye.
À Naples.
Sülfür kaynaklarını gördüm. İlginç bir yer, değil mi? Napoli'yi hiç böyle hayal eder miydiniz?
Drôle d'endroit, dites-moi, est-ce ainsi que vous imaginiez Naples?
Napoli'deydim.
Je suis resté à Naples.
Size bir hikâye anlatayım. Bir turist Napoli'de, yol kenarında duruyormuş. Aniden, herkesin şapkasını çıkarıp, kendisine selam verdiğini görmüş.
On raconte qu'un étranger... qui était sur un trottoir de Naples... remarque soudain que beaucoup de gens le saluent.
Napoli caddelerinde yüzlercesi vardır.
Il y en a des centaines dans les rues de Naples.
Napoli Altını
L'OR DE NAPLES
Bu filmde Napoli'den bazı yerler ve insanlar göreceksiniz.
Les rues de Naples et leurs habitants sont les héros de ce film.
Biz size yalnızca küçük bir kısmını göstereceğiz ; ama siz yine de Napoli Altını denen ömür boyu süren sevginin, sabrın ve tükenmeyen umudun izlerini görebileceksiniz.
Dans ce petit aperçu vous retrouverez cette amour de la vie, cette patience et cette espoir sans faille qui constituent tout l'OR DE NAPLES.
Size Napoli'nin en iyi doktorunu getirdik.
Nous vous apportons le meilleur docteur de Naples.
O araba kullanıyordu, ben de Napoli'ye ziyarete gelmiştim...
Il était au volant de sa voiture, j'étais de passage à Naples.
Yavaş yavaş Napoli'deki herkes tüm şehir, karımın aslında kim olduğunu.
Et peu à peu, tout Naples apprendra qui j'ai vraiment épousé.
- Herkes kimle evlendiğimi bilmeli!
- Tout Naples devra savoir!
Bu işi derinlemesine bilen ve tüm Napoli'de yani tüm dünyada sergileyen üç-dört insan hala var.
Pasqualino, Vincenzo... nous ne sommes plus que quatre... à savoir encore le pratiquer à Naples, autant dire dans le monde entier.
- Napoliliyim.
- De Naples.
Herşey, geçen bahar bir geceyarısı... Napoli Limanı'nda başladı.
La 1re fois qu'on m'a parlé d'Arkadin, j'étais à Naples.
Bracco İtalya'da, Napoli Limanı'nda öldürüldü.
Bracco a été poignardé dans le port de Naples.
Napoli Limanı'nda kovalanırken görmüştüm onu.
Un boiteux, tué dans le port de Naples.
Napoli'deki polisler tahta bacaklı birini vurmuştu. Bracco'yu onun öldürdüğünü sanmışlardı.
Les flics de Naples ont tué un boiteux pensant qu'il avait tué Bracco
Seninkiler Napoli'den mi gelmişti?
Vos parents, Ils viennent de Naples?
- Şimdi de Napoli.
- Maintenant Naples.
Jacob, Paris'e gider ve Fransız olur.
Charles va à Naples et devient Italien.
Ve Napoli...
Resina de ce côté, Naples, et Ischia.
Henüz Napoli hakkında en ufak bir fikriniz bile yok.
Vous ne connaissez rien de Naples.
- Napoli'de.
- A Naples.