Natural tradutor Francês
58 parallel translation
Bernstein's 1869 tarihli "People's Book of Natural Science" kitabından çok etkilenmişti.
Il a été fasciné par le livre de Bernstein, publié en 1 869... le Manuel populaire de sciences naturelles.
ama bu natural birşey, ve kimse birşey yapamıyor.
Mais là encore c'est la nature et nous ne pouvons pas réagir.
O, Bay Doğal.
Pour moi, il est "Mr. Natural".
Ancak kızın kafasının olması gereken yerde Bay Doğal'ın kafasını ve sakalını görüyorsunuz.
Mais avec la tête barbue de Mr. Natural à la place de la sienne. Voilà le début.
Bay Doğal, dört nala gibi içeri girer kızı odanın içinde sürmeye başlar.
Natural entre au galop, chevauchant la fille au corps fringuant.
Başının olması gereken yerde Bay Doğal'ın sakalını görüyorsunuz sadece.
Natural, pas la tête de la fille.
Bay Doğal bu kadının ne harikulade bir vücudu olduğundan bahsetmeye başlar.
Natural s'extasie sur le corps génial de cette femme.
Bay Doğal açıklama yapar : "Çok iğrenç biriydi ben de kafadan kurtuldum."
Natural explique qu'il s'est débarrassé de son affreuse tête.
Bay Doğal bu manken başını alır ve şöyle der :
Natural sort cette tête de mannequin et dit :
Bay Doğal gitmeden şöyle der :
Natural part en disant :
Bay Doğal'ın evine geçiyoruz.
Retour chez Mr. Natural qui dit :
Bay Doğal mandalı söker ve içinden boruyu çeker. Ona ulaşır.
Natural enlève le collier de serrage, extirpe ce tuyau et s'enfonce là-dedans.
Bay Doğal, " Yaşlı bir Afrikalı büyücü doktorun işi.
Natural : "Vieux truc de sorcier africain."
Bay Doğal da, "Evet." der.
Mr. Natural : "Oui."
Kız kendisine ne olduğunu ve Bay Doğal'ın ona ne yaptığını ve çılgın fikirlerini nereden aldığını sorar.
Elle demande ce qu'il lui est arrivé, ce que Mr. Natural lui a fait, d'où il sort ces idées folles.
Kız Bay Doğal'ın onu Foont'un kendisiyle oynaşması için verdiğini anlar.
Elle réalise que Mr. Natural l'a refilée à Foont comme un jouet.
Crumb'ın şu küçük canavar Bay Doğal'ı çizmesi aslında siz ya da ben başsız bir kadınla seks yapmayı düşünmeyiz bile ve onunla seks yapması kafanın koparılması ya da tecavüz için bir savunma olarak çizilmediğini söyleyebilirim.
Natural, faisant des choses que personne n'imaginerait faire avec une femme sans tête. Je ne pense pas qu'il veuille faire l'apologie de la décapitation, du viol, ou d'autre chose.
Doğal bir film elbette.
Natural, bien sûr! "C'est un projet en or!"
Devlerin mızrak dövüşü havayı doğalgaza çeviriyor
A giants'joust turns the air into natural gas
Olmadığını farz edelim ve Natural History'e bakalım.
Essayons autre chose. Ie Musée d'Histoire Naturelle.
Natural History müzesinde güvenlik görevlisi.
C'est un veilleur de nuit au Musée d'Histoire Naturelle.
Natural History Müzesi'nde muhtemel bir 459 durumu var.
Effraction en cours au Musée d'Histoire Naturelle.
Bazı doğal kepekli tahıllar, dengeli beslenme için ve biraz da soya sütü.
Des céréales Natural whole-bran comme indiqué sur le tableau, et du lait de soja.
- Çalışan anneler, 90'larda kaldı. Benim annem çalışıyor.
Ma mère bosse, elle est conservatrice au Hartford Natural Museum.
"Natural Born Killers" ı 60 kez filan seyretmiştir.
Il a regardé Tueurs Nés environ 60 fois.
Kedi Fritz. Bay Doğal ve diğerleri.
Fritz the Cat, M. Natural, tout ça.
- Bu sağlıklı program olduğu için şanslıyız. - Natural Oven'la birlikte çalışıyoruz.
On a eu la chance de tomber sur un programme extra sain, suite à une rencontre... avec la société Natural Ovens de Manitowoc.
Bu grup, Doğal Yaşam Yemek Şirketi tarafından desteklenmişti. Bu şirket Chem Gelişim'e bağlı, Allyn-Crane girişimi ve Squimm Grubunun bir parçasıydı.
Le groupe était sponsorisé par Natural Life Food Company, une branche de Chem Grow, une filiale de Allyn-Crane, division du groupe Squimm.
çeviren : qwassted - S01E08 -
Saison 1 Episode 8 "Natural Born Killer"
ÖNERİLEN BAĞIŞ ON DOLAR Dikkat dikkat, Metropolis Doğa Tarihi müzesi 10 dakika içinde kapanacak.
Le Metropolis Museum of Natural History fermera dans 10 mn...
Kızılderili artık en natural yaradılışlarına kadar medenileşti.
L'Indien d'aujourd'hui n'est civilisé que dans le sens le plus élémentaire.
Doğal duygularımı reddediyorsun
You spurn my natural emotions
Favori filmi Doğuştan Katiller. "
Film préféré, Natural Born Killers. "
Mary Bolster Natural Health dergisinin baş editörü.
Mary Bolster, rédactrice en chef du magazine Natural Health.
Bu zehirli ortamda bile o standart yetişkin programcılarını yükseltmeye devam etti. Örneğin "Tatlı Yapışkan Vol. 2" ve "Doğuştan Katiller" gibi.
Dans ce contexte toxique, elle a réussi à relever le niveau avec Sticky Sweet Volume 2 et Natural Born Killer Naturals.
Doğal ayakkabılar alıyor.
Acheteur chez Natural Walk.
* Doğal bir kadınım ben
? l'm a natural ma am,?
Şimdi Doğal Kaynaklar tavuk atıklarının boşaltılmasının sudaki besinleri artırdığını düşünüyorlar.
aujourd'hui les Natural Resources, pensent qu'elles se sont nourris des nutriment présent dans l'eau issus des déjections de poulet.
Pekala sahip, bu bir tür Natural Channel izlemek gibi bir şey..
On croirait regarder un documentaire sur les animaux.
♪ Ama doğal alışkanlığı kanepey kıvrılmaktır ♪
♪ But his natural habitat s the casting couch ♪
Ryan'a henüz görmediği ve görmek istediği sade ve doğal tarafımı göstereceğim.
Je vais vraiment montrer à Ryan ce côté simple, natural, eum, qu'il n'a pas encore vu. Et c'est ce qu'il veut voir.
* Doğuştan Camille gibi olduğumu *
♪ l'm a natural Camille ♪
* Dinleyin çocuklar, harikulade olacağımı biliyorum çünkü * * Çok doğal öksürürüm * * Göklere bak, çünkü benim oradaki *
They look to me, but can t ya see that l'd be... ♪ l'm a natural cougher ♪ [toux]
"Doğal Mike." Üstünde ismin var.
The Natural. Mike, il y a ton nom dessus.
Önce annesi "Natural Born Killer" oluyor sonra da oğlu mu?
D'abord la mère et, maintenant, le fils?
If we had to rely on natural selection, we crčverions hunger, piled on top of each other.
Si nous devions compter sur la sélection naturelle, nous crèverions de faim, entassés les uns sur les autres.
Kim Basinger'ın "The Natural" da ki karakteri.
Le personnage de Kim Basinger dans "The Natural".
Dinle, Bay Doğal, bu işi mahvetmene izin vermeyeceğim.
Look, Mr. Natural, Je ne vais pas vous laisser saboter cette chose.
Vücudu yöneten şey de budur işte.
Natural dit avoir découvert qu'elle a un deuxième cerveau dans le cul qui fait fonctionner son corps.
Bay Doğal'a geçiyoruz.
Natural.
~ You got an Alfa-Romero, It's a natural win ~ nbsp
# # Tu as une Alfa-Romero, C'est naturel # #