Naturellement tradutor Francês
2,525 parallel translation
Havalar ısınınca, doğal olarak gençlerin zihinleri sekse yöneliyor.
Lorsque le temps se réchauffe, les ados se tournent naturellement vers le sexe.
Konuşma o yöne kayınca normal olarak senin adın da geçti, ve Dalwah, Sadika isterse onlar için sorun olmayacağını söyledi.
Ton nom est venu tout naturellement dans la discussion, et Dalwah a dit qu'ils étaient tout à fait d'accord si Sadika l'était aussi.
Sen hariç! tabii.
Excepté vous, naturellement.
Elbette Rama.
Naturellement, Rama.
Yani bu doğal yollarla yayılan salgın bir hastalık değil.
Cette contagion ne se répand donc pas naturellement.
Gördüğüm kadarıyla sende doğal bir yetenek var.
À ce que je vois, tu es naturellement doué.
Doğal olarak.
Naturellement.
En güçlü ve egemen erkek, doğal olarak en iyi kayalıklara ve gayet tabi neredeyse tüm dişilere sahiptir.
Le plus puissant, mâle dominant a, naturellement, la meilleure tas de pierres, et, sans surprise, presque toutes les femmes.
Şu külüstür arabayı görünce doğal olarak sen sandım.
J'ai vu le dos d'une voiture. J'ai naturellement supposé.
Her çocuk masum olarak doğar. Her çocuk iyiliğe yönlendirilir.
Un enfant nait innocent et aspire naturellement à faire le bien.
Çok doğal oynuyor.
- Il fait ça tellement naturellement.
- Bu teninin kokusu mu?
Vous sentez comme ça naturellement?
Hastalık daha ilk safhalarında ve tamamen kontrol edilebilir ama doğal olarak, o biraz korkmuş durumda.
La maladie n'en est qu'à son premier stade et est totalement contrôlable, mais naturellement tout cela l'effraie.
Normal davran ve sana ne söylüyorsam aynen yap.
Agissez naturellement et faites ce que je vous dis.
Tabii ki.
Naturellement.
Doğal yollarla elde edilmiş.
Produite naturellement.
Olur, yasal yaptırıma asgari düzeyde maruz kalmak istersin.
Naturellement. Faut pas vous exposer aux forces de l'ordre.
Ve doğal olarak, onu işe yaramaz görüp geri çevirdim ama sonra farkettim ki, bunu dizayn edende dahil bir değil tam iki tane ben bu şeyi çalıştırmayı başaramadı.
Et naturellement, je l'ai écarté, mais j'ai compris qu'avec le concepteur original, pas une, mais deux versions de moi ont échoué à le faire marcher.
Tabii ki, bu düzenlemeyi kabul etmeyebilirsiniz.
Naturellement, vous pouvez refuser d'accepter l'arrangement.
Yani insanlık için, yiyeceklerin doğallığının korumasını istiyorsun ve bu çok şairane ama insanoğlu şiir yiyemez.
Vous voulez que l'humanité produise sa nourriture naturellement, et c'est très poétique, mais les êtres humains ne peuvent pas manger de la poésie.
Sadece bu işe girmelisin. Ebeveynlik kendiliğinden gelir.
Il faut croire en ses moyens, et ça viendra naturellement.
Her neyse, Daniel'le tekrar oynadık. Doğal olarak onu yine yendim.
Bref, nous avons continué à jouer, naturellement, je l'ai encore battu.
Doğal davran yeter.
Ça doit venir naturellement.
Bu savaşta kazanılacak bir Amerikan zaferi doğal olarak çok yararlı olacaktır.
Une victoire américaine dans cette guerre serait naturellement très bénéfique.
Evet, doğal olarak.
Oui, naturellement.
Şüphesiz ki, eğer hükümette yerine getirebileceğim bir hizmet olsaydı her türlü geziyi ertelerdim.
Je retarderais naturellement tout voyage, si je pouvais être utile au gouvernement.
Şey, her gurur duyan babanın yapacağı gibi ben birkaçını özel olarak General Washington'a göstermiş olabilirim.
J'en ai peut-être montré un ou deux en privé au général Washington, - comme tout père fier le ferait. - Naturellement.
Yatakodası burası.
Naturellement, ça, c'est la chambre.
Jackon, bir anda "birlikte yaşayalım" diyor, buna tabi ki çok şaşırdım.
Sans prévenir, Jackson me dit : "Vivons ensemble!" Naturellement, ça m'a sciée.
Ben hiç de - Bu herkese öylesine olmaz.
Je ne suis même pas - Ca ne vient pas naturellement à tout le monde.
Doğal olarak buradan biri olduğunu gösteriyor.
Donc, naturellement, cela signifie que c'est quelqu'un d'ici.
Zaten programının amacı doğal şartlardan şekle girmek, egzersiz yapmak ve doğru yemek.
Son but est de retrouver sa forme naturellement, s'entraîner, manger équilibré.
Anormali ise, yumurtanın normalde bir arada bulunmayan iki doğal genetik mutasyonu olabilir.
Anormalement, un oeuf peut avoir 2 mutations naturelles qui n'arrivent pas ensemble naturellement.
Şimdi, kuşkusuz, çılgınlık ölçerimi Darren'ın suratının tam ortasına koyuyorum.
Naturellement, j'ai placé un indicateur de folie devant le visage de Darren.
Bedenim doğal olarak öğleden sonra ikide uyanıyorsa, muhakkak bu doğanın bana "sorun değil" deme şeklidir.
Sûrement que si mon corps se réveille naturellement à 14h, c'est la manière qu'a la nature de me dire que c'est OK.
- Belki doğal yollarla iyileşmiştir.
- Il a pu guérir naturellement.
Katil muhtemelen onun, arabasını buraya park edenle aynı kişi olduğunu sanıyordu. Ama ölüm ilanını okuyunca o Mac Taylor'ın arabası olmadığını öğrendi.
Le tueur a naturellement supposé que c'était le même Mac Taylor qui garait sa voiture ici jusqu'à ce qu'il lise l'avis de déces et découvre que ce Mac Taylor n'avait pas de voiture.
Hâliyle pek çok sorumuz olacak.
Naturellement, nous allons avoir beaucoup de questions.
Doğuştan bağışıklığı olanlar olmalı.
Il doit y avoir des gens qui sont naturellement immunisés.
İnsanları çok iyi sanıyorsun ama değiller.
Tu crois que les gens sont naturellement bons... alors que non.
Öyleyse toplum için ister doğal olarak ortaya çıkmış olsun, ister.. manipülasyonla yaratılmış olsun, kıtlığın endüstri için faydalı bir durum olması ne anlama gelir?
Donc, que cela signifie pour la société quand la rareté, produite naturellement ou par manipulation, est une condition bénéfique pour l'industrie?
Çoğu kadın normal bir doğum istemiyor mu?
Je croyais que la plupart des femmes voulaient accoucher naturellement.
- Doğal olarak.
- Naturellement.
Elbette, öyledir.
- Naturellement.
Oradan da şimdiki konumuma geldim.
Qui m'a naturellement conduit à mon rôle actuel.
Elbette.
Naturellement.
Herhalde. Hazırım.
- Naturellement.
Tabii ki doğal olarak, kabahatim olmadığı halde kovuldum.
Naturellement, sans cérémonies, j'ai été viré.
"Çektiğim bitmek bilmeyen azap ve bu ıssız yerde sarf ettiğim emeklerden sonra en nihayet tesadüfen de olsa yüküme uygun, doğanın desteğiyle, şans eseri ya da kasıtlı şekilde, insanoğlunun yaradılışındaki zarar verme dürtüsüne rağmen, kirletilmeye direnmiş, el değmemiş bir yer buldum."
" À mon apaisement éternel, et après un labeur d'un an en ce lieu isolé, suis-je enfin tombé sur cet endroit acceptable pour mon chargement, fortifié naturellement contre toute intrusion, accidentelle ou voulue, même de ceux qui nous forceraient à parler pour révéler l'emplacement.
Ben de cevabımı mesela şu silah gibi başka durumları düşünmeden vereyim.
Et je vais répondre naturellement, sans penser ni à la situation, ni au pistolet, ni à rien.
Ayrılabiliyorlar mı?
Naturellement.